Başbakanlık Basın ve Yayın Enformasyon Trabzon İl Müdürlüğü'nün 7. 10. 1997 tarihli bir yayınında şu ifadeler yer alıyor:
"Trabzon'da 20-28 Eylül tarihleri arasında Fener Rum Patrikhanesi tarafından düzenlenen "Din, Bilim ve Çevre" konulu sempozyumun Türkiye'nin tanıtımındaki olumsuz etkileri tartışılırken, komitenin dağıttığı haritalardaki Rum izlerinin, sempozyumun amacının dışına taştığına ilişkin görüşleri doğrular nitelikte olduğu belirtiliyor. Sempozyumun yapılacağı Karadeniz çevresindeki illerin yetkilileri ile katılımcılara dağıtılan haritada Karadeniz "Pontus Gölü" olarak gösterilirken, başta Doğu Karadeniz olmak üzere Karadeniz kıyısındaki yerleşim yerlerinin isimleri Rumca olarak yazılmış, Trabzon ise Trapezus olarak adlandırılmıştır". Aynı hadise Milli Gazete'nin 7 Ekim 1997 tarihli sayısında yer almaktadır. Bahsi geçen geminin adı Venizelos'tur ve içinde yüzlerce papaz ve yerli işadamımızla birlikte Fener Rum Patriği Bartholomeos da bulunmaktadır. Karadeniz sahilini tamamen Yunanistan'ın toprak parçası olarak gösteren haritayı bizzat patriğin kendisi dağıtmıştı. Patrik son zamanlarda yabancı devlet başkanlarını dini nişanlar da vermeye başlamıştır. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan bir habere göre gazeteci yazar "Aytunç Altındal, son olarak geçen hafta Almanya Cumhurbaşkanı Johannes Rau'nun Türkiye'ye gelişinde Fener Patrikhanesine dikkat çekerek son iki yıldır Türkiye'ye gelen tüm devlet başkanlarının patrikhaneyi ziyaret edip kutsanmalarının anlamlı olduğunu vurguladı. Altındal, gelen devlet başkanlarından hiçbirinin Diyanet İşleri Başkanlığı ile görüşmeye tenezzül etmemesinin de dikkat çekici olduğunu ifade etti. Altındal şunları dile getirdi: 'Patrik sanki Türkiye'de iki devlet başkanı varmış gibi bir tutum içindedir. Başta Clinton olmak üzere kendisi de devlet başkanı statüsü ile gelenleri kendi sarayında ve tahtında karşılamakadır. Bu taht kavramını ben uydurmadım. Patrik resmî belgelere, Konstantinopol'daki tahtın temsilcisi olduğunu belirterek imza atıyor. Patrik, Alman devlet başkanına bir nişan verdi. Laik Türkiye Cumhuriyetinde bir Türk vatandaşının başka bir devletin temsilcisine dini nişan vermesi yasaktır. Patriğin verdiği nişan Aziz Andreas haçıdır. Çok anlamlıdır. Hıristiyan aleminde kutsal bir değeri vardır. Hıristiyanlık inancına göre Aziz Andreas, İsa'nın ilk havarisidir. Ve bizzat İsa tarafından Anadolu'yu Hıristiyanlaştırmakla görevlendirilmiştir. Şu yaşananlara bakıp Patrikhanenin devlet içinde devlet olduğunu söylemeden geçemeyeceğim"
Dini ve Milli Bütünlüğümüze Yönelik Tehditler / Prof. Dr. Haydar Baş'ın kaleminden
"Trabzon'da 20-28 Eylül tarihleri arasında Fener Rum Patrikhanesi tarafından düzenlenen "Din, Bilim ve Çevre" konulu sempozyumun Türkiye'nin tanıtımındaki olumsuz etkileri tartışılırken, komitenin dağıttığı haritalardaki Rum izlerinin, sempozyumun amacının dışına taştığına ilişkin görüşleri doğrular nitelikte olduğu belirtiliyor. Sempozyumun yapılacağı Karadeniz çevresindeki illerin yetkilileri ile katılımcılara dağıtılan haritada Karadeniz "Pontus Gölü" olarak gösterilirken, başta Doğu Karadeniz olmak üzere Karadeniz kıyısındaki yerleşim yerlerinin isimleri Rumca olarak yazılmış, Trabzon ise Trapezus olarak adlandırılmıştır". Aynı hadise Milli Gazete'nin 7 Ekim 1997 tarihli sayısında yer almaktadır. Bahsi geçen geminin adı Venizelos'tur ve içinde yüzlerce papaz ve yerli işadamımızla birlikte Fener Rum Patriği Bartholomeos da bulunmaktadır. Karadeniz sahilini tamamen Yunanistan'ın toprak parçası olarak gösteren haritayı bizzat patriğin kendisi dağıtmıştı. Patrik son zamanlarda yabancı devlet başkanlarını dini nişanlar da vermeye başlamıştır. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan bir habere göre gazeteci yazar "Aytunç Altındal, son olarak geçen hafta Almanya Cumhurbaşkanı Johannes Rau'nun Türkiye'ye gelişinde Fener Patrikhanesine dikkat çekerek son iki yıldır Türkiye'ye gelen tüm devlet başkanlarının patrikhaneyi ziyaret edip kutsanmalarının anlamlı olduğunu vurguladı. Altındal, gelen devlet başkanlarından hiçbirinin Diyanet İşleri Başkanlığı ile görüşmeye tenezzül etmemesinin de dikkat çekici olduğunu ifade etti. Altındal şunları dile getirdi: 'Patrik sanki Türkiye'de iki devlet başkanı varmış gibi bir tutum içindedir. Başta Clinton olmak üzere kendisi de devlet başkanı statüsü ile gelenleri kendi sarayında ve tahtında karşılamakadır. Bu taht kavramını ben uydurmadım. Patrik resmî belgelere, Konstantinopol'daki tahtın temsilcisi olduğunu belirterek imza atıyor. Patrik, Alman devlet başkanına bir nişan verdi. Laik Türkiye Cumhuriyetinde bir Türk vatandaşının başka bir devletin temsilcisine dini nişan vermesi yasaktır. Patriğin verdiği nişan Aziz Andreas haçıdır. Çok anlamlıdır. Hıristiyan aleminde kutsal bir değeri vardır. Hıristiyanlık inancına göre Aziz Andreas, İsa'nın ilk havarisidir. Ve bizzat İsa tarafından Anadolu'yu Hıristiyanlaştırmakla görevlendirilmiştir. Şu yaşananlara bakıp Patrikhanenin devlet içinde devlet olduğunu söylemeden geçemeyeceğim"
Dini ve Milli Bütünlüğümüze Yönelik Tehditler / Prof. Dr. Haydar Baş'ın kaleminden
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.