Türkiye'de spor, milyonların ortak tutkusu. Ancak son yıllarda bu tutku, giderek artan bir şekilde bahisle iç içe geçiyor. Artık stadyumların heyecanı kadar, ekranların köşesinde dönen oranlar da gençlerin gündeminde. Sorulması gereken şu: Sporun birleştirici gücü, kumarın gölgesinde mi kayboluyor?
EKONOMİK DEV BİR SEKTÖR
Sadece ABD'de spor bahisleri 2017'de 4,9 milyar dolarlık bir hacme sahipti. 2023'te bu rakam 121 milyar dolara çıktı. Bahislerin %94'ü artık online platformlarda yapılıyor. Yani bahis, cep telefonlarıyla cebimize kadar girmiş durumda.
Türkiye'de de tablo benzer. Spor Toto Teşkilatı verilerine göre yalnızca 2020'de spor bahislerinden elde edilen hasılat 63,4 milyar TL oldu. Üstelik 1 Ocak 2024'te yapılan düzenleme ile spor müsabakalarına dayalı müşterek bahislerden alınan vergi oranı %10'dan %5'e indirildi. Bu adım sektörün büyümesini kolaylaştırıyor. Ancak sektörün büyümesi, toplumsal maliyetleri de beraberinde getiriyor.
Resmî bahis gelirleri bu kadar yüksek iken, yasa dışı bahislerin tahmini hacminin 50 milyar dolar seviyelerinde olduğu ifade ediliyor. Bu yalnızca ekonomik kayıp değil; aynı zamanda kara para aklama, organize suç ve gençlerin suistimal edilmesi anlamına geliyor.
BAĞIMLILIK RİSKİ BÜYÜYOR
ABD'de yapılan araştırmalar, çevrimiçi bahislerin açıldığı eyaletlerde yardım başvurularında ciddi artış olduğunu gösteriyor: Massachusetts'te %47, New Jersey'de %34, New York'ta %37, Pennsylvania'da %50. Bu, online bahislerin bağımlılığı artırdığını ortaya koyuyor.
Türkiye'de üniversite öğrencileriyle yapılan araştırmalar da çarpıcı sonuçlar sunuyor:
KULÜPLER VE GELİR ADALETİ
Bahis gelirlerinden spor kulüplerine de pay aktarılıyor. Ancak kulüpler, bu payların enflasyonla uyumlu artmadığını, reel değerinin eridiğini belirtiyor. Yani bahis üzerinden devasa paralar dönse de spor kulüplerinin bundan adil şekilde faydalanmadığı eleştirileri gündemde.
REKLAM VE GENÇLER ÜZERİNDEKİ ETKİSİ
Bir başka sorun da agresif reklam stratejileri. Bonuslar, ücretsiz oyunlar, canlı bahis reklamları gençleri cezbediyor. Spor karşılaşmalarında saha kenarında dönen reklamlar, gençlerin sporu bir oyun değil, "bahis fırsatı" olarak algılamasına yol açıyor. Bu, sporun asli işlevini gölgeleyen en büyük tehlike.
ÇÖZÜM ARAYIŞI
Bahis, bir yönüyle vergi gelirleri ve ekonomik katkı demek. Ancak toplumsal zararları göz ardı edilemeyecek kadar büyük. Bu noktada çözüm birkaç başlıkta özetlenebilir:
Spor, toplumları birleştiren, sağlığı ve dostluğu teşvik eden bir alandır. Ancak bahis, bu birleştirici gücü zedeliyor. Bugün spor sahalarında gördüğümüz skor tabelaları kadar bahis oranları konuşuluyorsa, gelecekte gençlerin kaybettiği sadece para değil; umut, sağlık ve aile olacak.
Unutmayalım: Spor bir oyun, bahis ise bir tuzaktır. Sporun geleceğini kurtarmak için gençleri bu tuzaktan korumak zorundayız.
EKONOMİK DEV BİR SEKTÖR
Sadece ABD'de spor bahisleri 2017'de 4,9 milyar dolarlık bir hacme sahipti. 2023'te bu rakam 121 milyar dolara çıktı. Bahislerin %94'ü artık online platformlarda yapılıyor. Yani bahis, cep telefonlarıyla cebimize kadar girmiş durumda.
Türkiye'de de tablo benzer. Spor Toto Teşkilatı verilerine göre yalnızca 2020'de spor bahislerinden elde edilen hasılat 63,4 milyar TL oldu. Üstelik 1 Ocak 2024'te yapılan düzenleme ile spor müsabakalarına dayalı müşterek bahislerden alınan vergi oranı %10'dan %5'e indirildi. Bu adım sektörün büyümesini kolaylaştırıyor. Ancak sektörün büyümesi, toplumsal maliyetleri de beraberinde getiriyor.
Resmî bahis gelirleri bu kadar yüksek iken, yasa dışı bahislerin tahmini hacminin 50 milyar dolar seviyelerinde olduğu ifade ediliyor. Bu yalnızca ekonomik kayıp değil; aynı zamanda kara para aklama, organize suç ve gençlerin suistimal edilmesi anlamına geliyor.
BAĞIMLILIK RİSKİ BÜYÜYOR
ABD'de yapılan araştırmalar, çevrimiçi bahislerin açıldığı eyaletlerde yardım başvurularında ciddi artış olduğunu gösteriyor: Massachusetts'te %47, New Jersey'de %34, New York'ta %37, Pennsylvania'da %50. Bu, online bahislerin bağımlılığı artırdığını ortaya koyuyor.
Türkiye'de üniversite öğrencileriyle yapılan araştırmalar da çarpıcı sonuçlar sunuyor:
- Öğrencilerin %41,4'ü hayatı boyunca en az bir kez kumar oynamış.
- %21,5'i son bir ayda kumar oynamış.
- %15,3'ü internetten kumar oynadığını belirtmiş.
- En popüler oyun türü yasal spor bahis oyunu (%80,7).
- Erkek öğrenciler, kadınlara göre çok daha yüksek oranda bahis oynuyor.
- Kumar oynayanların yarısından fazlasının ailesinde de kumar geçmişi var.
KULÜPLER VE GELİR ADALETİ
Bahis gelirlerinden spor kulüplerine de pay aktarılıyor. Ancak kulüpler, bu payların enflasyonla uyumlu artmadığını, reel değerinin eridiğini belirtiyor. Yani bahis üzerinden devasa paralar dönse de spor kulüplerinin bundan adil şekilde faydalanmadığı eleştirileri gündemde.
REKLAM VE GENÇLER ÜZERİNDEKİ ETKİSİ
Bir başka sorun da agresif reklam stratejileri. Bonuslar, ücretsiz oyunlar, canlı bahis reklamları gençleri cezbediyor. Spor karşılaşmalarında saha kenarında dönen reklamlar, gençlerin sporu bir oyun değil, "bahis fırsatı" olarak algılamasına yol açıyor. Bu, sporun asli işlevini gölgeleyen en büyük tehlike.
ÇÖZÜM ARAYIŞI
Bahis, bir yönüyle vergi gelirleri ve ekonomik katkı demek. Ancak toplumsal zararları göz ardı edilemeyecek kadar büyük. Bu noktada çözüm birkaç başlıkta özetlenebilir:
- Farkındalık kampanyaları: Gençlerin bilinçlendirilmesi, bahis bağımlılığının madde bağımlılığı kadar ciddi bir risk olduğunun anlatılması.
- Alternatifler: Sporun asli kimliğine dönüş; gençlere ücretsiz spor alanları, kulüp faaliyetleri ve kültürel etkinlikler sunulmalı.
- Tedavi ve destek: Kumar bağımlılığı için psikolojik danışmanlık ve rehabilitasyon merkezleri yaygınlaştırılmalı.
- Spor bahislerine sınırlama: Sporun gerçek yönünü ön plana çıkaracak projeler geliştirilmeli.
Spor, toplumları birleştiren, sağlığı ve dostluğu teşvik eden bir alandır. Ancak bahis, bu birleştirici gücü zedeliyor. Bugün spor sahalarında gördüğümüz skor tabelaları kadar bahis oranları konuşuluyorsa, gelecekte gençlerin kaybettiği sadece para değil; umut, sağlık ve aile olacak.
Unutmayalım: Spor bir oyun, bahis ise bir tuzaktır. Sporun geleceğini kurtarmak için gençleri bu tuzaktan korumak zorundayız.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Doç. Dr. Ali Bestami Kepekçi / diğer yazıları
- Türkiye’de spor bahisleri: Ekonomik dev sektör mü, toplumsal tuzak mı? / 26.09.2025
- Aile yılı mı, kayıp nesil mi? / 23.09.2025
- Sessiz tehlike: Sanal bahis kıskacındaki gençlik / 22.09.2025
- Bağımlılıkta acı gerçekler / 21.09.2025
- Uyuşturucudan sanal kumara: Sessiz tehlike / 19.09.2025
- Atık suların sessiz çığlığı: Türkiye’nin görmezden geldiği gerçek / 15.09.2025
- 1999’da APO teslim edildi, asıl oyun o gün başladı / 14.09.2025
- Sandık mı, kayyum mu? Asıl olan milletin iradesi / 12.09.2025
- “Miş gibi” seçime doğru mu gidiyoruz? / 11.09.2025
- Bu nasıl büyüme! / 10.09.2025
- Aile yılı mı, kayıp nesil mi? / 23.09.2025
- Sessiz tehlike: Sanal bahis kıskacındaki gençlik / 22.09.2025
- Bağımlılıkta acı gerçekler / 21.09.2025
- Uyuşturucudan sanal kumara: Sessiz tehlike / 19.09.2025
- Atık suların sessiz çığlığı: Türkiye’nin görmezden geldiği gerçek / 15.09.2025
- 1999’da APO teslim edildi, asıl oyun o gün başladı / 14.09.2025
- Sandık mı, kayyum mu? Asıl olan milletin iradesi / 12.09.2025
- “Miş gibi” seçime doğru mu gidiyoruz? / 11.09.2025
- Bu nasıl büyüme! / 10.09.2025