logo
16 ARALIK 2025


Milletle kurulan siyaset

16.12.2025 00:00:00
Türkiye'de siyaset yalnızca meydanlarda, salonlarda ya da sandıkta şekillenmiyor; en az bunlar kadar belirleyici olan bir başka alan daha var: görünürlük. Son yapılan büyük kongre bunun çarpıcı bir örneğini sundu. On binlerce insanın katıldığı, salonun yetersiz kaldığı, yüzlerce otobüsün Türkiye'nin dört bir yanından Ankara'ya aktığı bir siyasi buluşma yaşandı. Ancak ertesi gün gazetelerin büyük bölümüne bakıldığında, bu tabloyu görmek neredeyse imkânsızdı.

Bu noktada sorun, toplumun siyasete ilgisizliği değil; tam tersine, toplumsal ilgiye rağmen siyasetin belirli kanallar aracılığıyla filtrelenmesi meselesidir. Zira kongreye katılanlar arasında yalnızca parti teşkilatları değil, ilk kez bir siyasi etkinliğe gelen, gündelik hayatın yükü altında çözüm arayan sıradan vatandaşlar da vardı. Buna rağmen, kendisini "muhalif" olarak tanımlayan medya organlarının dahi bu tabloya neredeyse hiç yer vermemesi dikkat çekicidir.

Bu tercih tesadüf değildir.


MİLLET MERKEZLİ SİYASETİN BEDELİ

Bağımsız Türkiye Partisi (BTP), kuruluşundan itibaren siyaseti bir güç paylaşımı aracı olarak değil, milletin doğrudan temsil alanı olarak tarif etti. Bu yaklaşım, kısa vadede popülerlik üretmeyebilir; ancak uzun vadede sağlam bir toplumsal zemin oluşturur. Nitekim partinin kurucusu Prof. Dr. Haydar Baş'ın, 1990'lı yıllarda dahi bu çizgiden sapmaması bunun en net göstergesidir.

Prof. Dr. Haydar Baş'ın, 1990'lı yıllarda dönemin ABD Büyükelçisiyle görüşmeyi reddetmesi sıkça hatırlatılan bir örnektir. Bu tavır, diplomatik bir fırsatın kaçırılması olarak değil; iktidarın meşruiyet kaynağının millet olması gerektiği yönündeki ilkesel duruşun bir yansıması olarak okunmalıdır. BTP açısından iktidar, millete rağmen değil; milletle birlikte ve millet için anlamlıdır.

BTP anlayışını özetleyen şu sözler anlamlıdır:

"Eğer biz fakirin fukaranın ekmeği olmayacaksak, yurtsuz kalan öğrencinin harçlığına derman olmayacaksak, evladını kaybetmiş bir şehit anasının evladı olamayacaksak; çocuğuna ekmek alamadığı için kendini çaresiz hisseden bir babanın yükünü hafifletemeyeceksek, iktidarın ne anlamı vardır? Bu nedenle biz, şahsi iktidar hedefi değil, milletin iktidarı hedefiyle siyaset yapıyoruz."

Bu nedenle BTP, siyasal söylemini hiçbir dönemde konjonktüre göre eğip bükmedi. Mustafa Kemal Atatürk'e bakışı, üniter devlet anlayışı, laiklik yorumu ve milli ekonomi perspektifi yıllar içinde değişmedi. Değişen Türkiye oldu; BTP ise aynı yerde durdu. Bu, Bağımsız Türkiye Partisi'nin en ayırt edici özelliğidir.


DOĞRUYU SÖYLEMENİN BEDELİ

Bu tutarlılığın bedeli de oldu. 1990'ların sonunda FETÖ'nün en güçlü olduğu dönemde, BTP kadroları bu yapının tehlikesine dikkat çeken yüzlerce seminer düzenledi. O yıllarda bu uyarılar yalnızca görmezden gelinmedi; aynı zamanda baskı, yargılama ve fiziki tehditlerle karşılandı. Buna rağmen söylem değişmedi.

Bugün dönüp bakıldığında, o gün "marjinal" olarak etiketlenen uyarıların büyük bölümünün haklı çıktığı görülüyor. İşte bu tarihsel süreklilik, son kongrede gözlenen yoğun ilginin temel nedenlerinden biridir. Vatandaş, söylemini değiştirmeyenle; rüzgâra göre yön alanı artık ayırt edebiliyor.


KİMLER BTP'YE YÖNELİYOR?

Bu ilginin belirli bir sosyolojik kalıba sıkıştırılması mümkün değil. Gençler, üniversite öğrencileri, işçiler, memurlar, dar gelirli aileler ve Ehl-i Beyt sevdalıları… Ortak payda şudur: üniter devlete, Cumhuriyet'e ve Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlılık.

BTP'nin kuruluş yıllarında Haydar Baş'ın teşkilatlara verdiği temel kriter hâlâ geçerlidir: "Bu ülkenin üniter yapısına evet diyen herkes görev alabilir." Etnik köken, mezhep ya da kimlik ayrımı bu çizgide hiçbir zaman belirleyici olmadı. Bugün Hüseyin Baş döneminde özellikle genç kuşaklarda görülen yükselen ilgi, bu kapsayıcı yaklaşımın doğal sonucudur.


NEDEN GÖRMEZDEN GELİNİYOR?

Asıl soru şudur: Bu tablo neden yeterince görünür değil?

Çünkü BTP'nin sunduğu siyaset tarzı, alışılmış güç dengelerini zorlamaktadır. Kısa vadeli ittifaklar, transfer siyasetleri ve vitrin hamleleri yerine; uzun soluklu, ilkesel ve millet merkezli bir çizgi ısrarla savunulmaktadır. Bu da bazı alanlarda konforu bozar.

Ancak görünen o ki, toplum bu konforu değil; samimiyeti aramaktadır. Salonlara sığmayan kalabalıklar, bu arayışın sessiz ama güçlü göstergesidir.

Ve bazen en çok konuşan şey, yazılmayan manşetlerdir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
 
Doç. Dr. Ali Bestami Kepekçi / diğer yazıları
Trump, Şara'ya 'hala güvendiğini' söyledi
DEAŞ, ABD'nin Ortadoğu'da bulunma gerekçesi!
Devletin rakamları ifşa ediyor
Bu ülkede kim zengin ediliyor?
Umduklarını bulamadılar!
Perakendede Kasım şoku
Fenerbahçe Konyaspor'a 4 golle geçti
Maçı ilk yarıda kopardı
On binlerce kişi, yargıdaki usulsüzlükleri protesto etti
'Sizi görüyoruz, bağımsızlık, itaat değil'
Su seviyesi hiç bu kadar düşmemişti
Sapanca Gölü alarm veriyor
Gülşah Durmay son yolculuğuna uğurlandı
Gözyaşları sel oldu
İşte ülkemizin getirildiği vahim nokta!
İstanbul'da bir ayda yakalanan 1 ton 144 kilo uyuşturucu sergilendi
Nedir bu barış yasası?
DEM'den 'acilen barış yasası' çağrısı
37 yaşındaki belediye başkanı Gülşah Durbay hayatını kaybetti
Özgür Özel duygularına hakim olamadı
2025'in 11 aylık otomotiv sanayi verileri açıklandı
İhracat yüzde 5 arttı
Şili'de devlet başkanı seçimi sonuçlandı
16 puan farkla aşırı sağın adayı kazandı
İsrail, Batı Şeria'da yıkıma devam ediyor
Nur Şems Mülteci Kampında 25 binayı daha yıkma kararı aldı
Trabzon'da müthiş maç
Trabzonspor: 3 - Beşiktaş: 3
Türkiye’yi derin üzüntüye boğan kayıp
Şehzadeler Belediye Başkanı Gülşah Durbay vefat etti
Trump, Şara'ya 'hala güvendiğini' söyledi
DEAŞ, ABD'nin Ortadoğu'da bulunma gerekçesi!
Devletin rakamları ifşa ediyor
Bu ülkede kim zengin ediliyor?
Umduklarını bulamadılar!
Perakendede Kasım şoku
Fenerbahçe Konyaspor'a 4 golle geçti
Maçı ilk yarıda kopardı
On binlerce kişi, yargıdaki usulsüzlükleri protesto etti
'Sizi görüyoruz, bağımsızlık, itaat değil'
Su seviyesi hiç bu kadar düşmemişti
Sapanca Gölü alarm veriyor
Gülşah Durmay son yolculuğuna uğurlandı
Gözyaşları sel oldu
İşte ülkemizin getirildiği vahim nokta!
İstanbul'da bir ayda yakalanan 1 ton 144 kilo uyuşturucu sergilendi
Nedir bu barış yasası?
DEM'den 'acilen barış yasası' çağrısı
37 yaşındaki belediye başkanı Gülşah Durbay hayatını kaybetti
Özgür Özel duygularına hakim olamadı
2025'in 11 aylık otomotiv sanayi verileri açıklandı
İhracat yüzde 5 arttı
Şili'de devlet başkanı seçimi sonuçlandı
16 puan farkla aşırı sağın adayı kazandı
İsrail, Batı Şeria'da yıkıma devam ediyor
Nur Şems Mülteci Kampında 25 binayı daha yıkma kararı aldı
Trabzon'da müthiş maç
Trabzonspor: 3 - Beşiktaş: 3
Türkiye’yi derin üzüntüye boğan kayıp
Şehzadeler Belediye Başkanı Gülşah Durbay vefat etti
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.