Türkiye'deki bölücü lider!

Şimdi okuyacaklarınıza hepiniz şaşıracaksınız, haklısınız, çünkü ben de şaşırdım! Almanya'da kurulan yeni bir örgüt, Almanya'nın güneyinde Avusturya, İsviçre, Çek Cumhuriyeti ve Fransa sınırlarında; Freiburg, Münih, Stuttgart, Bavaria, Tübingen ve Frankfurt'u da içine alan bölümün Almanya'dan kopartılıp ayrı bir cumhuriyet bünyesinde yer alması için mücadele veriyor. Almanya'da özgürlüklerinin kısıtlandığı iddiasıyla yola çıkan bu örgütün yürüttüğü "özgürlük mücadelesi" Alman hükümeti tarafından "şiddet ve silahla" bastırılmaya çalışılıyor. Alman hükümetinin bu tavrından rahatsız olan ve bu örgütün yürüttüğü mücadelenin daha demokratik yollarla çözümünden yana olan Türkiye Alman makamlarına gerekli uyarıları yapıyor.Türk yetkililer Almanya'ya gerçekleştirdikleri her ziyarette, ilk önce Bavaria, Tübingen, Freiburg gibi şehirlerde, örgütün siyasi uzantılarının işbaşında olduğu yerel yönetimi ziyaret ediyor, ardından Alman yetkililerle görüşüyor.Bununla yetinmeyen Türkiye, Almanya'yı bölmeyi amaç edinmiş bu örgütün liderini kendi topraklarında barındırıyor. Türkiye'yi harekat üssü olarak kullanan bu örgüt lideri, zaman zaman milis kuvvetleriyle arazide temasta bulunmak üzere Türk uçaklarıyla Almanya'nın mezkur bölgesine gidiyor.Türkiye'nin bu tutumu karşısında Alman makamlarının gösterdiği acziyet ise gerçekten dikkat çekici!!!                                                            ***Eminim ki yukarıdaki cümlelerin yarısını okuduktan sonra ne yapmaya çalıştığımı hepiniz anlamışsınızdır. Rolleri değiştirip, tepkilerin dozajını tahmin etmenizi sağlamaya çalıştım. Bir an için Türkiye'nin yerine Almanya'yı (veya bir başka Avrupa ülkesini koyun, çünkü hepsi terör örgütü PKK'ya aynı şekilde destek veriyor), Almanya'nın yerine de Türkiye'yi koyun ve düşünün!Manzara böyle mi olurdu? Yani Almanya, kendi ülkesinin bütünlüğüne kasteden ve her gün can almaya devam eden bir örgüte bu şekilde destek veren Türkiye'ye, bugün Türkiye'nin Almanya karşısındaki tutumuyla mı cevap verirdi, yoksa Türkiye'ye dünyayı dar mı ederdi!Yukarıda yapmaya çalıştığımız ve bir çeşit üçüncü ülkelere empati kurma girişimi de diyebileceğimiz bu konsepti Almanya ile sınırlı tutmayabiliriz. Bu listeye Avrupa'nın diğer ülkelerini ve ABD'yi rahatlıkla katabiliriz. Fakat Almanya ile ilgili sıcak bir gelişme olduğu için Almanya örneğini verdim.Terör örgütü PKK'nın şu anki lideri Zübeyir Aydar uzun süredir Almanya'da yaşıyor. Türkiye'nin bütün taleplerini karşılıksız bırakan  ve terörist lider Aydar'ı, İsviçre'den aldığı mülteci statüsü ile kendi topraklarında barındıran Alman hükümeti bununla da sınırlı kalmayıp, Aydar'ın Kuzey Irak'taki teröristlerle birebir temasını da ülke imkanlarıyla temin ediyor. Aydar belli aralıklarla Alman havayollarına ait uçaklarla, Türkiye hava sahasını kullanarak Kuzey Irak'taki teröristlerin yanına gidiyor, onlara Türkiye'ye düzenleyecekleri operasyonlarla ilgili talimatlar veriyor?Peki Türkiye ne yapıyor?Maalesef hiçbir şey!Avrupa Birliği'nin, ABD'nin teröre verdikleri bu açık destek ortadayken, bizim hükümetimiz hala bu ülkelerin diplomatik yalanlarıyla avunuyor ve kendi ülkesinin bütünlüğünü korumak için onlardan izin çıkmasını bekliyor.Böyle aciz bir tutum karşısında söylenecek pek fazla cümle bulamıyor insan. Sadece rolleri değiştirip, ülkelerin kendilerini ilgilendiren hayati meselelerde verecekleri kararları ve takınacakları tutumları düşünmeniz bile Türkiye'de bugün yaşanan yönetilememe sorununu anlamanıza yetecektir.