Türk ekonomisinin bittiğini anlamak için Türkiye'nin başımıza yıkılması mı gerekiyor?
Deniz bitti, borç veren de kalmadı; başkasının banknotu ile ağalık devri kapandı.
Dünyada olan-bitenden ders almalıyız.
2005'te Rusya, Çin, Brezilya, Hindistan, Güney Afrika, BRICS ve Asya ülkeleri olmak üzere dünyanın 4 milyarlık nüfusluk kesimi BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli ve Milli Para sistemiyle tanıştı. Uyguladı, tam verim aldı, kurtuldu, şahlandılar.
Dünyanın 4 milyar nüfusu, Milli Ekonomi Modeli'ni, modelin esası olan Milli Para sistemi ve milli paralarla ticaret kuralını uyguluyor.
Türkiye bu modele sırtını dönerek borç, faiz, parasızlık üçgeninde can çekişiyor.
Yediğimiz ekmeğin, soğanın, içtiğimiz çayın parasını dahi bize faizli banknot olarak veriyorlar, kasamıza koyuyoruz, onun karşılığındaki tercüme parayı TL diye piyasaya sürüyoruz. Borç ve faiz ödemekten başımızı kaldıramıyoruz. 1 triyon dolar devletin, 600 milyar TL vatandaşın borcu var.
Kasamıza koyduğumuz karşılıksız banknotları borç olarak verenler, bizi kendilerine bağlıyor, maraba yapıyorlar. Her türlü tarım mamüllerini, sanayi ve bilgi teknolojisi ürünlerini satıyorlar.
Böylece biz de oluyoruz elin parasıyla ekmek-soğan yiyen çağdaş köleler… Amerika'nın bilmem kaçıncı eyaleti... Oluyoruz ithalat cenneti!
Cennet vatandaki bereketli topraklar işlenmeyince çoraklaşıyor, tarım bitiyor, ekim-dikim yok oluyor.
Halbuki Prof. Dr. Baş'ın modelinde Milli Para'nın kaynaklarından biri de tarımdır; tarımın kaynağı ve itici gücü ise Milli Para'dır… Bu tertemiz-maliyetsiz paraya sırt döndük; elin faizli haram parasına düştük, battık, bittik.
Şimdi arpamız geliyor Fransa'dan, Danimarka'dan…
Şaka değil… 2015-2016'da 107 bin 351 ton arpa ithal ettik. Bunun yüzde 57'sini Fransa'dan, yüzde 43'ünü Danimarka'dan.
2.798 milyon ton ayçiçeğini Moldova ve Bulgaristan'dan;
4.109 milyon ton buğdayı, 603 bin ton mısırı, 198.876 bin ton çeltiği (pirinç) Rusya'dan;
28 bin ton çayı Sri Lanka'dan;
53 bin ton kuru fasulyeyi Hindistan, Kanada, Meksika, Arjantin'den;
37.631 bin ton nohutu Hindistan ve Meksika'dan;
2.197 milyon ton soyayı Amerika ve Ukrayna'dan;
7.187 bin ton fındığı Almanya'dan;
7.480 bin ton kayısı Amerika, Almanya ve Rusya'dan;
1.863 bin ton pamuk Amerika ve Kazakistan'dan ithal ettik.
Hepsi ülkemizde yetiştiği halde tarımı bitirdik, ele-güne muhtaç olduk. Tarım bitince hayvancılık da biter… Nitekim öyle de oldu; hayvancılık bitti.
2017 sezonunda 37.3 milyon dolar ödeyerek 281 bin baş koyun; 1.2 milyar dolar karşılığında 896 bin baş angus-mangus sığır ithal ettik. 85.3 milyon dolar vererek 18 bin 879 ton besmelesiz büyükbaş hayvan eti aldık.
2017'de yine 5 milyon ton buğday ithalatına 1 milyar dolar yani 5.4 milyar TL; 2.3 milyon ton soya ithalatına 948 milyon dolar; 914 bin ton pamuk ithalatına 1,7 milyar dolar ödedik.
15 Ağustos 2018 tarihinde TMO'ya sıfır gümrük ile 750 bin ton buğday, 700 bin ton arpa, 700 bin ton mısır ve 100 bin ton pirinç ithalat yetkisi verildi.
Şu meşhur soğan işinde; yüzde 49.5 olan gümrük vergisi 28 Şubat 2019'a kadar sıfırlanarak ithalat kapısı açıldı. Çiftçinin soğanı depoda-tarlada çürüyor, manavda dört kat pahalı... Biz ise Kazakistan'dan ve Azerbaycan'dan 200 bin ton soğan ithal ediyoruz.
Anlayacağınız, en temel gıda maddeleri ve tarım ürünlerinde dahi dışarıya muhtaç hale geldik.
Prof. Dr. Baş, üç yaşındaki çocuğun bile anlayabileceği sadelikte anlattı, anlatıyor Milli Para gerçeğini:
"Düşünün, bir çuval mısırı tarlamıza attık. Kabul edelim ki bu mısırı atarken Bin TL masraf ettik. Bu bir çuval mısır hasat zamanı geldiğinde 10 çuval olarak geri alınıyor mu? Alınıyor.
Bakın, tarlaya atarken bir çuval mısır Bin liraya mal oldu bize. Hasat mevsimi geriye aldık mı 10 çuval mısır?
Piyasada bu işlem karşılığında kaç para var? Bin lira var.
Soruyorum size bu Bin lira ile biz, artan 9 çuvalı alabilir miyiz? Alamayız.
Peki, almak için ne yapmak lazım?
Bu 10 çuval mısırın karşılığında paramızı piyasaya sürmemiz lazım. Milli Para işte bu…
Devlet emisyonunu genişleterek parayı piyasaya arz edecek. Devlet de, millet de para görecek, milli parasını kullanacak.
O zaman işte o 10 çuval mısır herkesin evinde olacak, sofrasında olacak. Çiftçinin cebinde para olacak, devletin kasasında para olacak, piyasada-pazarda bu para dolanacak. Sen hiçbir şey yapmıyorsun para para diyorsun. Senin kendi paran yok, yerli paran yok, Milli Paran yok? Milli Parayı Allah nasip ederse biz gerçekleştireceğiz ve milletin cebi Milli Parayla dolacak."
Prof. Dr. Baş'a kulak asmadık; borca, faize battık, İslam coğrafyasının anasını ağlatan küresel güçlerin ağzına bakıyoruz… Bir kuruş para verseler de ekmeklik buğday alsak diye!
Bu ahmaklığı, 31 Mart seçimlerinde BTP'ye tam destek vererek üzerimizden attığımızı göstermeliyiz.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019