Müslüman Oğuzlar, Cent yöresinde Selçuk Bey ve Oğullarının yönetiminde oturuyorlardı Fakat gerek Gazneliler Devleti, gerekse Karahanlılar devleti Selçuk Bey ve Oğuzları Çent yöresinde istemiyorlar ve onlara siyasi ve askeri baskı yapıyorlardı. Bu durumda Oğuzlar Anadolu'ya göç etmek isterler. 1040 yılında Gazneliler Devleti ile yapılan Dandanakan savaşında Tuğrul Bey büyük bir zafer kazanır. Tuğrul Bey İran'da Rey şehrini kurarak Sultanlığını ilan eder. İran'da Selçuklu Türklerinin ikici büyük düşmanları İranlı Şia'lardan oluşan Büvehiy Oğulları idi. Bunlar ayni zamanda Bağdat'ta oturan Abbasi Halifesi Kaim Bi Emrullahı'da tehdit ediyorlardı. Tuğrul Bey önce Şia Büvehiy oğullarından gelecek olan tehlikeyi bertaraf etmek için üzerine yürür. Büvehiy Oğullarını etkisiz hale getirir. Halife Emrullah bu olaya çok sevinir. Tuğrul Beye Sultanlık unvanını vererek İran'da Selçuklu Devletinin varlığını kabul ederken Kızını da zevce olarak Tuğrul Beye gönderir. İran halkı da Tuğrul Beye bağlanır. Tuğrul Bey İran'a egemen olunca Müslüman Oğuz Boyları İran'a göçe başlar. Tuğrul Bey, Oğuzların yerli halka zarar vermelerini önlemek için Oğuz Obalarını batıya sevk ederek Anadolu'ya geçmelerini sağlar. Çünkü Bizans yöneticileri Ermenileri zorla Ortodoks yapmak için batıya sürmüşlerdi Bu nedenle Anadolu'nun doğu bölgelerinde Ermeni nüfusu çok azalmıştı. Sadece şehir ve kasabalarda insan vardı. Bu nedenle Türkler kırsal kesimlere herhangi bir karşı koymayla karşılaşmadan yerleşirler. Kısacası şehir ve kasabalarda Ermeniler, kırsal kesime de Türkler yerleşir. Alparslan'ın Malazgirt zaferinden sonra Türklerin Anadolu'ya yerleşmesini engelleyecek bir kuvvet kalmamıştır. Bu olayın sonucunda Horasan bölgesindeki Türkler obalar halinde göç ederek Anadolu topraklarına sahip çıkıp kendilerine vatan yaptılar. Melik şah dönemine kadar Türk Obaları Hanları Selçuklu sultanlarına bağımlı olarak kendi törelerine göre kendi kendilerini yönetirler. Fakat Sultan Melik şah'tan itibaren Selçuklu sultanlığı Bağdat'ta oturan Abbasi Halifesine bağlanır ve onun vasalı olarak vergi ödemeye başlar. Ülke yönetiminde Sünni mezhebin ilkelerine uygun olarak hareket edilir. İslamiyet için savaşmak amacı ile halife hazretlerini gönderdiği fütüvvet şalvarını giyerek onun matbuluğunu kabul eder. Hukuk dili Arapça dır. İran halkı Farsça konuştuğu için resmi dil (yani yönetim dili) Farsça olur. Dolayısı ile ordu dili de Farsça olur. Hünkâr tarafından medreseler açılarak Sünni mezhep ilkelerine göre İslamiyet öğretilir. Devlet mülkü ve toprak hünkâra aittir. Halk yöneticilere bağlı olarak ya askerdir. Veya yaşı ilerlediyse ırgat olarak yarıcılıkla çiftçilik yapar. Artık devlete bağlı halk ya askerdir veya ırgat olarak toprağı işleyen çiftçidir. Onların toprak üzerinde mülkiyet hakları dahi yoktur. Asya'dan getirdiği törelerine ve Müslüman olarak ta Ehlibeyte bağlı olan Türkmenler göçebe olarak oba yaşantısını yazlık ve güzlüklerde devlete otlakıye vergisi ödeyerek yaşantılarını Cumhuriyetin ilanına kadar monoton bir şekilde hiçbir ilerleme yapamadan yaşamışlardır. Bunların yaşamlarındaki tek avantajları özgür oluşları idi. Gul olan ırgatlar torağa bağımlı olduklarından özgür değildirler. 1925'te Cumhuriyet döneminde çıkarılan yeni toprak Kanunu ile Toprak reformu başlar. Bu iş ancak 1944 yılında gerçekleşince ırgatlık biter Türk çiftçisi toprak mülkiyeti sayesinde özgürlüğüne kavuşur.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Ahmet Oğuz Bahadır / diğer yazıları
- Erzincan ateşkesi ve sonucu / 14.02.2011
- Bolşevik Rusya'nın Ermeni siyaseti / 12.02.2011
- Savaş şurası'nda alınan kararlar - II - / 10.02.2011
- Savaş şurası'nda alınan kararlar / 09.02.2011
- Alman - Gürcü işbirliği ve amaçları / 06.02.2011
- Başkan Wilson'un ince hesapları / 05.02.2011
- Başkan Wilson'un siyasi amaçları / 04.02.2011
- Brest Litovks Konferansı'na İngiltere'nin tepkisi - II / 03.02.2011
- Brest Litovks Konferansı'na İngiltere'nin tepkisi - I / 02.02.2011
- Mustafa Kemal'in Almanya seyahati / 01.02.2011
- Bolşevik Rusya'nın Ermeni siyaseti / 12.02.2011
- Savaş şurası'nda alınan kararlar - II - / 10.02.2011
- Savaş şurası'nda alınan kararlar / 09.02.2011
- Alman - Gürcü işbirliği ve amaçları / 06.02.2011
- Başkan Wilson'un ince hesapları / 05.02.2011
- Başkan Wilson'un siyasi amaçları / 04.02.2011
- Brest Litovks Konferansı'na İngiltere'nin tepkisi - II / 03.02.2011
- Brest Litovks Konferansı'na İngiltere'nin tepkisi - I / 02.02.2011
- Mustafa Kemal'in Almanya seyahati / 01.02.2011