Nedendir bilemem, küçük yaştan itibaren gurbet kahrı çektiğimizden midir, baba ocağından ve ana kucağından uzun süre ayrı kaldığımızdan mıdır nedir, nerede ve ne zaman bir yanık türkü duysam tüylerim diken diken olur.
Memleket havaları, hüzünlü makamlar bir de güzel Türkçemizin güzelliği ile buluşunca ortaya gerçekten mest edici besteler çıkmış.
Elbette, Anadolu'da yanık yanık söylenen her türkünün mutlaka bir hikayesi var, belki söylenen o mısralar, o orijinal makamlar asırlar öncesinin hayat tarzına, çekilen çilelere, yaşanan ıstıraplara ayna tuttuğu için bizleri daha derinden etkiliyor.
Belki daha önce de yazmış olabilirim.
İkibinli yılların başları idi, Bağımsız Türkiye partisinin hemen her ilde yaptığı kapalı spor salonu programlarının birini de Sayın Genel Başkan Prof. Dr. Haydar Baş'ın teşrifleri ile Erzurum'da yapmıştık.
Programdan sonra partinin bölge toplantısını yapmak üzere merhum Ali Gedik Bey Erzurum'da bir gece daha misafirimiz oldu. İl başkanlığında arkadaşların gelmesini beklerken aniden bana döndü ve şöyle dedi; "Aziz hoca, içinde Huma Kuşu türküsü olan bir kaset bulacaksın, Raci Alkır olabilir, Mükerrem Kemertaş olabilir, hangisi olursa olsun fark etmez ama mutlaka içinde Huma Kuşu olsun".
Ertesi gün yolcu ederken Mükerrem Kemertaş'ın kasetini takdim ettim ve daha sonra duydum ki uzun süre Ali Gedik Bey arabasının teybinden hiç çıkarmamış, sürekli o kaseti, özellikle de Huma Kuşu'nu dinlemiş.
"Huma kuşu yükseklerden seslenir
(oğul) Yar koynunda bir çift suna beslenir beslenir
(yavru yavru)
Sen ağlama kirpiklerin (kömür gözler) ıslanır
(oğul) Ben ağlim ki belki gönül uslanır uslanır
(ah) Ben ağlim ki gülüm
Eğlen eğlen eğlen eğlen belki gönül uslanır
Sen bağ ol ki ben bahçanda gül olim
(oğul) Layık mıdır yanim yanim kül olim kül olim
(yavru yavru)
Sen efendim ben kapında kul olim
(oğul) Koy desinler bu da bunun kuludur kuludur
(ah) Koy desinler gülüm
Eğlen eğlen eğlen eğlen bu da bunun kuludur."
Nedendir bilemem türküler beni yaman etkiler.
Halk ozanlarımızın değişleri, değişmeleri, yöresel türküler beni derinden etkiler.
2013'ün Nisan ayından beridir de özellikle şu türküye hiç dayanamam:
"Sıra sıra gelen mektep uşağı aman uşağı uşağı
(ah) Neden eller geldi Zöhrem gelmedi
Ey vah hey ey ey ey
Neden eller geldi Zöhrem gelmedi vah
Aman aman aman aman aman aman
Neden eller geldi Zöhrem gelmedi
Çığrışın bülbüller mestedin bağı aman bağı bağı
(ah) Zöhrem Han Tahir'in çeşmi çırağı
Ey vah hey ey ey ey
Neden eller geldi Zöhrem gelmedi vah
Aman aman aman aman aman aman
Neden eller geldi Zöhrem gelmedi."
- Soykırımı sonlandıramadı Ramazan / 18.03.2024
- Nice ayıplara şahit oldu Ramazan / 17.03.2024
- Tüm insanlığa açık bir beyandır Ramazan / 16.03.2024
- Dert çok hemdert yok ise işte Ramazan / 15.03.2024
- Her anımıza dolsa Ramazan / 14.03.2024
- Hak’tan bize fermandır Ramazan / 13.03.2024
- Bütün düğümleri çözer Ramazan / 12.03.2024
- Müjdelerle kapımızı çalsa Ramazan / 11.03.2024
- İz bırakanlar ve is bırakanlar / 10.03.2024