Uçurumdan atlayanların iktidarı

Siz şehrinizden,bölgenizden oy toplamışsınız, vekil seçip Ankara'ya göndermişsiniz, dertlerinizi dile getirsin diye, cümle müşkillerinizin halline katkı sağlasın diye? Adam gitmiş uçurumdan atlamaktan bahsediyor; "başbakan uçurumdan atlarsa sorup-sual etmeden biz de arkasından atlarız" diyor. Demek ki neymiş efendim? Sekiz seneden beri ülkemizi yöneten iktidar kadrosu "uçurumdan atlayanlar "kadrosu imiş. Sekiz seneden beri yapılanların başka türlü izahı mümkün değil zaten. Binlerce  yıllık devlet tecrübesi olan bir ülkeyi, bin yıldan beri tevhid inancının bayraktarlığını yapmış bir milleti kökünden, kökeninden, istikametinden saptıran bunca yaslar yapılırken, bunca adımlar ve imzalar atılırken parti içinden hiçbir itirazın gelmemesi ancak "uçurumdan atlamak" mantığı ile izah edilebilir. Sorup-sual etmeden uçurumdan atlayan başbakanın ardından atlayan bir kadronun elinde ülkenin geldiği nokta, düştüğü durum ne yazık ki içler acısı. Çeşitli vaatlerle, muhtelif promosyonlarla milletten oy alıp vekil seçil, milletin ve memleketin yönetim sorumluluğunu omuzlarına al, sonra da olup-bitenler hakkında zerre kadar kafa yorma,sorgu-sualde bulunma ve uçurumdan atlayanlar ile beraber sen de atla. Yüzlerce okumuş-yazmış, çoğu üniversite mezunu insanın yönetiminde görev aldığı bir ülke sekiz yılda bu kadar tanınmaz hale ancak bu kafa ile getirilebilirdi ve getirildi. AKP iktidarının ilk aylarında yurt dışına çıkan ve bugün ülkeye dönen bir vatandaşımızın gözü ile canım ülkemi, cennet vatanımı bir gezelim. Ne görürüz, nelere şahit oluruz? Ülkeden ayrılırken bizim olan, devletimize,milletimize ait olan yaklaşık bin tane kurumun,kuruluşun, fabrikanın, iş-aş kapısının,altın yumurtlayan tavuğumuzun elden çıkarıldığına, özelleştirme kılıfı ile çoğunun ecnebilere peşkeş çekildiğine şahit olacak. Maden yasası, Vakıflar yasası gibi dış  baskılara boyun eğildiğinin bariz işaretleri olan türden çok sayıda yeni düzenlemeler yapıldığını görecek. Giderken var olan iç ve dış borcun en iyimser hesaplama ile en az üçe katlandığını öğrenmiş olacak. Giderken var olan işsiz ve aşsız sayısının beşe-ona katladığına şahit olacak. Sorup-sual etmeden uçurumdan atlarız mantığının ülkeyi getirdiği uçurumun başındayız.