AKP-PKK sürecinin Ukala takımı (Akil insanlar) ortalığa yayıldılar. Fildişi kulelerden indiler.
Geçen hafta bunlar ya sayı saymasını bilmiyorlar, ya da hiç dayak yememişler, demiştim.
İlk sinyaller onu gösteriyor.
Her yöreden yüreği yanık insanlar, vatanperverler, ukala sınıfına sayı saymasını öğretmeye başladı.
Bu süreç “dayak safhası”na gider mi; onu zaman gösterecek!
Valilikler seferber edildi; ukalaların gittikleri yörelerde öncelikle ne kadar yandaş, AKP-PKK sever emme-basma tulumba varsa onları topluyor resmi erkan… Ukalaların henüz işin başında moralleri bozulmasın, takatları kesilmesin diye!
AKP borazanı ajanslar, ukala sınıfına yönelik halk tepkilerini duyurmamaya çalışsa da, artık milletin yürek yangını öyle dışa vuruyor ki, kimse bu tepkiyi saklayamıyor. Tepki çuvala sığmıyor!
Sürecin vatan, millet, devletin geleceği ve bütünlüğü meselesi olduğu ortaya çıktı.
Basit bir mesele değil.
Bu sebeple tepkilerin de doğal olarak ağır olacağını öngörmek için kahin olmaya gerek yok!
İzmir, Konya, Elazığ ve tüm yöreler ağır tepki veriyor.
Zoru gören ukala takımının bazı üyeleri, öyle refleksler veriyorlar ki, AKP-PKK süreci ifşa oluyor.
İzmir’de dolanan Baskın Oran bunlardan biri...
Oran ve sair ukala takımı, Alsancak’ta hem salonda, hem de toplantının yapıldığı yerin önünde protesto edildi.
Bu bir ABD projesidir, bu bölücülüğe alet olmayın, bırakın heyeti-meyeti; ülkemizi size böldürtmeyeceğiz, çıkışı yaptı İzmirliler.
Bu arada Oran baklayı ağzından çıkarttı, AKP-PKK sürecinin nasıl bir “özerklik bölünmesi olduğunu” şöyle ifşa etti:
“Sadece Kürtlere hak verilmesine A’dan Z’ye karşıyım. Güneydoğu özerk olacaksa, İzmir de, Marmara da, Karadeniz de özerk olacaktır. Kürtlere özerklik değil, tüm Türkiyelileri özerklik gelecektir.”
Başkan Lami Özgen’in AKP-PKK sürecinin ukala takımına dahil olması sebebiyle KESK’ten istifalar başladı, Özgen’e çekil çağrısı yapıldı.
5-10 yıl içinde Öcalan’ı Meclis’te görmeye alışmalıyız diyen AKP’nin katalizörü ukala Tarhan Erdem’e, bizzat AKP’liler, Urla’da öyle bir tepki koydular ki, feleğini şaşırdı… İşadamı Hikmet Tınaztepe, “Ege’yi gezin en iyi müteahhitler Kürt vatandaşlarımız. Onur duyuyorum. Ekonomik anlamda Kürt-Türk arasında uçurum varsa bu Kürtler lehine... Siz ne anlatıyorsunuz.”
Urla’da aralarında Fehmi Koru’nun da bulunduğu ukala heyetinin kahvaltı yaptığı restorantın sahibi Şeref Doğan bile, patladı. Ukaladan Oran ile vatandaş Doğan tam kapıştılar.
Şeref Doğan “80 yıllık İngiliz politikalarıdır bunlar. Çanakkale Savaşı, bir devrin batığı yer değildir. Çanakkale Savaşı emperyalizmin battığı yerdir. Bittiği yer de Ortadoğu olacaktır. 80 yıllık hikayeyi, bize yutturmaya çalışıyorsunuz. Sizsiniz bunu yapan!” diye çıkıştı.
Aynı tepki Konya’da da vardı. İç Anadolu Bölgesi Ukala Grupbaşı Ahmet Taşgetiren’in eline Türk bayrağı tutuşturdular. Ukala takımı, işin içine Bedir, Uhud ve Hendek Savaşlarını katarak tam bir istismar kıvamında nasihat sergileyince, ortalık karıştı, toplantı son anda arbedeye dönüşmekten kurtuldu.
Taşgetiren, “Bizler de sizler gibi izliyoruz. Bütünüyle hükümetin politikasına angaje olmuş bir grup yok karşınızda” şeklinde sıyırmaya alıştı.
Ukala takımdan Celalettin Can’ın ”Her şeyi devletle başlatıp devletle bitirmeyin. Devlet gidicidir” demesi Konyalıların tepkisini artırdı.
Taşgetiren başkanlığındaki Ukala grubuna, Türkiye Harp Malulü Gazileri, Şehit, Dul ve Yetimleri Derneği Konya Şubesi başkanı, eli kanlı bebek katilinin hangi akılla muhatap alındığını soruyor. Aralarında neden bir tane bile şehit ailesi veya gazinin olmadığını, bu işin maliyetinin ne olduğunu sorup tepki gösteriyor.
Taşgetiren, tepkiyi savuşturamayınca, diyalogcu Cemal Uşşak devreye girmeye çalıştı. Ancak gazi Süleyman Ege, Uşşak’a “Adam eline silah almış vatandaşa karşı kurşun sıkıyor. Beşikteki bebeğe kurşun sıkıyorsa, bizi teröristle aynı kefeye koymayın” diye gürledi.
Elazığ’da ise ukala heyeti, ziyaretine gittikleri şehit Binbaşı Zafer Kılıç’ın ablası Zülfiye Yerlikaya, Hülya Koçyiğit’in “Onlar da şehit veriyor” açıklamasına “Benim acımı ancak şehit ailesi bilir. Açılım deyip taviz vermeyin. Taviz verilirse benim iki elim yakalarında olur” diye çıkışıyor.
AKP-PKK sürecinin perde arkası ortaya çıktıkça, Türk milletinin ukala takımına ve AKP’ye tepkileri çok daha ağırlaşacak.
Ukala heyeti, süreci bilmiyoruz, ne olacak tam bilmiyoruz, biz de rapor toplayıp yukarıya bildiriyoruz, hükümetin adamı değiliz, raportörüz… filan diyerek tepkileri şimdilik geçiştirmeye çalışıyorlar.
Görünen o ki, Türk milleti bu sürecin arka planını öğrenmeye başlayınca, ortaya çıkacak büyük tepki, ne ukala takım bırakacak, ne AKP… Hepsi feleğini şaşıracak. Bunu öngörmek için kahin olmaya gerek yok.
Amerikan aklıyla başlatılan bu süreç daha ağır tablolara dönüşmeden yerli ve milli bir çözüm sürecine çark edilmelidir. Yerli akıl arayan olursa, BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş bey ve kadrosu, değil Türk milletine, dünyaya yeter…
Geçen hafta bunlar ya sayı saymasını bilmiyorlar, ya da hiç dayak yememişler, demiştim.
İlk sinyaller onu gösteriyor.
Her yöreden yüreği yanık insanlar, vatanperverler, ukala sınıfına sayı saymasını öğretmeye başladı.
Bu süreç “dayak safhası”na gider mi; onu zaman gösterecek!
Valilikler seferber edildi; ukalaların gittikleri yörelerde öncelikle ne kadar yandaş, AKP-PKK sever emme-basma tulumba varsa onları topluyor resmi erkan… Ukalaların henüz işin başında moralleri bozulmasın, takatları kesilmesin diye!
AKP borazanı ajanslar, ukala sınıfına yönelik halk tepkilerini duyurmamaya çalışsa da, artık milletin yürek yangını öyle dışa vuruyor ki, kimse bu tepkiyi saklayamıyor. Tepki çuvala sığmıyor!
Sürecin vatan, millet, devletin geleceği ve bütünlüğü meselesi olduğu ortaya çıktı.
Basit bir mesele değil.
Bu sebeple tepkilerin de doğal olarak ağır olacağını öngörmek için kahin olmaya gerek yok!
İzmir, Konya, Elazığ ve tüm yöreler ağır tepki veriyor.
Zoru gören ukala takımının bazı üyeleri, öyle refleksler veriyorlar ki, AKP-PKK süreci ifşa oluyor.
İzmir’de dolanan Baskın Oran bunlardan biri...
Oran ve sair ukala takımı, Alsancak’ta hem salonda, hem de toplantının yapıldığı yerin önünde protesto edildi.
Bu bir ABD projesidir, bu bölücülüğe alet olmayın, bırakın heyeti-meyeti; ülkemizi size böldürtmeyeceğiz, çıkışı yaptı İzmirliler.
Bu arada Oran baklayı ağzından çıkarttı, AKP-PKK sürecinin nasıl bir “özerklik bölünmesi olduğunu” şöyle ifşa etti:
“Sadece Kürtlere hak verilmesine A’dan Z’ye karşıyım. Güneydoğu özerk olacaksa, İzmir de, Marmara da, Karadeniz de özerk olacaktır. Kürtlere özerklik değil, tüm Türkiyelileri özerklik gelecektir.”
Başkan Lami Özgen’in AKP-PKK sürecinin ukala takımına dahil olması sebebiyle KESK’ten istifalar başladı, Özgen’e çekil çağrısı yapıldı.
5-10 yıl içinde Öcalan’ı Meclis’te görmeye alışmalıyız diyen AKP’nin katalizörü ukala Tarhan Erdem’e, bizzat AKP’liler, Urla’da öyle bir tepki koydular ki, feleğini şaşırdı… İşadamı Hikmet Tınaztepe, “Ege’yi gezin en iyi müteahhitler Kürt vatandaşlarımız. Onur duyuyorum. Ekonomik anlamda Kürt-Türk arasında uçurum varsa bu Kürtler lehine... Siz ne anlatıyorsunuz.”
Urla’da aralarında Fehmi Koru’nun da bulunduğu ukala heyetinin kahvaltı yaptığı restorantın sahibi Şeref Doğan bile, patladı. Ukaladan Oran ile vatandaş Doğan tam kapıştılar.
Şeref Doğan “80 yıllık İngiliz politikalarıdır bunlar. Çanakkale Savaşı, bir devrin batığı yer değildir. Çanakkale Savaşı emperyalizmin battığı yerdir. Bittiği yer de Ortadoğu olacaktır. 80 yıllık hikayeyi, bize yutturmaya çalışıyorsunuz. Sizsiniz bunu yapan!” diye çıkıştı.
Aynı tepki Konya’da da vardı. İç Anadolu Bölgesi Ukala Grupbaşı Ahmet Taşgetiren’in eline Türk bayrağı tutuşturdular. Ukala takımı, işin içine Bedir, Uhud ve Hendek Savaşlarını katarak tam bir istismar kıvamında nasihat sergileyince, ortalık karıştı, toplantı son anda arbedeye dönüşmekten kurtuldu.
Taşgetiren, “Bizler de sizler gibi izliyoruz. Bütünüyle hükümetin politikasına angaje olmuş bir grup yok karşınızda” şeklinde sıyırmaya alıştı.
Ukala takımdan Celalettin Can’ın ”Her şeyi devletle başlatıp devletle bitirmeyin. Devlet gidicidir” demesi Konyalıların tepkisini artırdı.
Taşgetiren başkanlığındaki Ukala grubuna, Türkiye Harp Malulü Gazileri, Şehit, Dul ve Yetimleri Derneği Konya Şubesi başkanı, eli kanlı bebek katilinin hangi akılla muhatap alındığını soruyor. Aralarında neden bir tane bile şehit ailesi veya gazinin olmadığını, bu işin maliyetinin ne olduğunu sorup tepki gösteriyor.
Taşgetiren, tepkiyi savuşturamayınca, diyalogcu Cemal Uşşak devreye girmeye çalıştı. Ancak gazi Süleyman Ege, Uşşak’a “Adam eline silah almış vatandaşa karşı kurşun sıkıyor. Beşikteki bebeğe kurşun sıkıyorsa, bizi teröristle aynı kefeye koymayın” diye gürledi.
Elazığ’da ise ukala heyeti, ziyaretine gittikleri şehit Binbaşı Zafer Kılıç’ın ablası Zülfiye Yerlikaya, Hülya Koçyiğit’in “Onlar da şehit veriyor” açıklamasına “Benim acımı ancak şehit ailesi bilir. Açılım deyip taviz vermeyin. Taviz verilirse benim iki elim yakalarında olur” diye çıkışıyor.
AKP-PKK sürecinin perde arkası ortaya çıktıkça, Türk milletinin ukala takımına ve AKP’ye tepkileri çok daha ağırlaşacak.
Ukala heyeti, süreci bilmiyoruz, ne olacak tam bilmiyoruz, biz de rapor toplayıp yukarıya bildiriyoruz, hükümetin adamı değiliz, raportörüz… filan diyerek tepkileri şimdilik geçiştirmeye çalışıyorlar.
Görünen o ki, Türk milleti bu sürecin arka planını öğrenmeye başlayınca, ortaya çıkacak büyük tepki, ne ukala takım bırakacak, ne AKP… Hepsi feleğini şaşıracak. Bunu öngörmek için kahin olmaya gerek yok.
Amerikan aklıyla başlatılan bu süreç daha ağır tablolara dönüşmeden yerli ve milli bir çözüm sürecine çark edilmelidir. Yerli akıl arayan olursa, BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş bey ve kadrosu, değil Türk milletine, dünyaya yeter…
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019