Üstadımız Prof. Dr. Haydar Baş Bey'in kaleme aldığı Ehl-i Beyt Külliyatı duygu ve düşünce dünyamızı, olaylara bakış açımızı değiştirdi. Aynı dünyaya farklı gözle bakmamızı sağladı. O yüce insanların hayatlarını okuyarak, siyasette, ekonomide, hukukta, sosyal hayatta, savunmada, kısacası hayatın her alanında nasıl bir duruşa sahip olmamız gerektiğini öğrendik. Ehl-i Beyt Külliyatının hayatımıza girmesi, maneviyatımızı da değiştirdi. Ruh halimizi zenginleştirdi. Öyle bir etkileşim söz konusu oldu ki; dinlediğimiz türkülere bile bu hal yansıdı. Bizim daha öncesinde de bildiğimiz bu türkülerin içindeki sırların farkına varmamızı sağladı. Öylesine anlamlı, öylesine derin sözler ki içinden çıkmak mümkün değil. Mesela Pir Sultan Abdal'a ait bu sözlerde olduğu gibi:"Kur'an yazılırken Arş-ı Rahman'daKdret kâtibinin elinde idimGüller açılırken kevn-ü mekândaBülbül idim gonca gülünde idimEvvel Cebrail'in ilk kelamında,Kırklar meclisinde aşk meydanındaMuhammed Ali'nin sır kelamındaNihan söyleşirken dilinde idim."Bu sözleri yazan ulu ozanlarımızın hayatlarına baktığımızda Ehl-i Beyt çeşmesinin muhabbetinden içtiklerini görüyoruz. Nesimi, Kul Himmet, Kaygusuz Abdal, Gevheri, Seyrani, Şah Hatayi, Turabi gibi ozanlarımız, medeniyetimizin yansıması olmuşlar, inancımızı eserleriyle süsleyerek zenginleştirmişlerdir."Bu Adem dedikleri, el ayak baş değilAdem manaya derler suret ile kaş değil" diyen Kaygusuz Abdal'ın hayatına bakıyorsunuz, Abdal Musa Hazretlerinden ilham aldığını görüyorsunuz. Abdal Musa Hazretlerine bakıyorsunuz, Hünkâr Hacı Bektaş Veli'den ilham aldığını görüyorsunuz.Her sözlerinde, her eserlerinde ve her türkülerinde, insan, kâinat ve varoluş gayesi konularına değinerek bu sırlardan bahsetmişler. Türk- İslam medeniyetini diri tutmak için çaba sarf ederek, insanları Ehl-i Beyt gemisinde yolculuğa ve kurtuluşa davet etmişler. Onlar insanlığa mesajlarını sazlarıyla sözleriyle vermişler. "Hararet nardadır, sacda değilKeramet baştadır tacda değil, Ne arasan kendinde araKudüs'te, Mekke'de, hacda değil."(Hacı Bektaşi Veli).Bu sözlerin anlamını, bağlamanın muhabbetini, türkülerin derinliğini anlamak için Ehl-i Beyt'i bilmek gerekir. Ehl-i Beyt'i bize bildirdiği için, bu muhabbetle bizi tanıştırdığı için Üstadım Prof. Dr. Haydar Baş Bey'e sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum.
Behiye İnekçioğlu / diğer yazıları
- Bir olma vakti / 17.01.2018
- Görmeyene göstermek / 03.10.2014
- Yaparak ve yaşayarak öğrenme süreci / 21.09.2014
- İçimizde kalsın! / 15.09.2014
- Bir parmağı eksik olanlar! / 08.09.2014
- Davaya ram olabilmek / 29.08.2014
- Bu inancın adı nedir? / 24.08.2014
- Haydi, kızlar okula! / 11.08.2014
- İhanet, esaret, asalet ve vicdan / 31.07.2014
- Hoş geldin ya şehr-i Ramazan! / 30.06.2014
- Görmeyene göstermek / 03.10.2014
- Yaparak ve yaşayarak öğrenme süreci / 21.09.2014
- İçimizde kalsın! / 15.09.2014
- Bir parmağı eksik olanlar! / 08.09.2014
- Davaya ram olabilmek / 29.08.2014
- Bu inancın adı nedir? / 24.08.2014
- Haydi, kızlar okula! / 11.08.2014
- İhanet, esaret, asalet ve vicdan / 31.07.2014
- Hoş geldin ya şehr-i Ramazan! / 30.06.2014