Filistin ve Lübnan, Kurtuluş Savaşı öncesi ülkemizin, 1974 öncesi Kıbrıslı Türk'lerin, bundan 10 yıl önce Bosnalı kardeşlerimizin, birkaç yıl önce Irak ve Afganistan'ın yaşadığı kaderi yaşıyor.Katliam, zulüm, ya?malama... her türlü insanlık dışı muamele, dünyanın gelişmiş ülkelerinin ise vurdumduymazlığı, hatta el altından yapılan katliamlara her türlü destek.Sözde dünyadaki barışı sağlamak, haksızlıkları gidermek için kurulmuş, Birleşmiş Milletler, AGİT, NATO gibi uluslararası siyasi, askeri ya da ekonomik birlikler var. Her ne kadar kağıt üzerinde amaçları böyle ifade edilen bu örgütlerin pratik uygulamalarına baktığımızda maalesef hiç alakası olmadığını görüyoruz.Bu örgütlerle adeta şu denilmek isteniyor:Ey Sırplar, siz Boşnakları yapabildiğinizi yapın, biz uluslararası toplumu tutuyoruz, oyalıyoruz. Ey Yunanlılar, siz Anadolu'yu yıkabildiğiniz, yakabildiğiniz kadar yıkın, yakın, biz dünyayı oyalıyoruzEy Rumlar siz Kıbrıslı Türkleri katledebildiğiniz kadar katledin, arkanızda biz varız, çekinmeyin, korkmayın.Ey ABD askerleri, Afganistan'da, Irak'ta Somali'de... ne yapabiliyorsanız yapın. Biz dünya ülkelerinin gözünü kapatıyoruz, onlar görmeyecek, duymayacak, bilmeyecek. Görse de ses çıkaramayacak. .......
Dünyada yaşanan gelişmelerde bu örgütlerin nasıl duyarsız davrandığına bir misal verelim. Belki de bu misal, bu örgütlerin hangi amaçla kurulduğunu anlamamızda yardımcı olur.Geçtiğimiz hafta İsrail'in Filistin ve Lübnan'da yaptıkları ile ilgili gelişmeleri konuşmak üzere Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi toplandı.Katar tarafından, İsrail'in Gazze saldırılarının kınanmasını ve de askerlerini Gazze'den geri çekmesini öngören bir tasarı sunuldu, ama kabul edilmedi. Hem de yapılan oylamada 15 üyeden 10'nunun tasarıya onay vermesine, 1 ülkenin (ABD) veto etmesine rağmen.Nasıl mı?Güvenlik Konseyi'nin bir kararı kabul etmesi için en az 9 üyenin lehte oy vermesi gerekiyor. Burada sorun yok, çünkü 10 ülke tasarıya onay vermiş.Yine kararın kabul edilmesi için buna ilaveten daimi olan 5 üyenin hiçbirinin veto hakkını kullanmaması gerekiyor. İşte tuzak burada.15 üyenin 14'ü de onay verse 1 daimi üye "hayır olmaz" dese karar olumsuz çıkıyor.Şimdi siz söyleyin, bu mantıkla Birleşmiş Milletler'den (BM) doğru dürüst bir karar çıkabilir mi?Şimdi siz söyleyin, BM mazlum olan ülkelerin problemlerini çözebilir mi?Şimdi siz söyleyin, BM İsrail terörüne "dur" diyebilir mi?ABD sürekli veto edecektir, diğer ülkeler de nasıl olsa BM var diye hiç ses çıkarmayacaktır, bu arada olan Filistin halkına, Lübnan halkına ve daha sonra hedefteki diğer milletlere olacaktır. Bugün Filistin, Irak, Afganistan... dün Bosna, Kıbrıs ve Anadolu'da... yaşananları ve zulüm altında olan bütün insanların ne kadar sahipsiz olduğunu görmemiz açısından BM'deki bu son oylama ve çıkan sonuç önemlidir.Kısaca ifade etmek gerekirse dünya sahipsizdir, mazlumlar çaresizdir.Türk milletinin dünyadaki hakimiyetinin zayıflamasından, hakimiyetin Batı ülkelerine geçmesinden sonra, dünyadaki adaletsizlik, dengesizlik ve zulüm sürekli artmıştır. Üstelik sistematik bir hale getirilmiştir.Dünyada adaletin hakim olması, insana insan olduğu için değer veren aziz Türk milletinin tekrar hakimiyetiyle alakalıdır. Çözümü uzaklarda aramak, birilerinden çözüm beklemek abesle iştigaldir.Bu önemli gerçeğin ispatı için daha ne kadar mazlumun ölmesi gerekmektedir.Devletiyle, milletiyle, askeriyle, siviliyle bir ve beraber olmalı, bu güzide vatanın başına hak ettiği liderleri getirmeliyiz, bütün dünyanın özlediği gerçek huzuru, adaleti dünyaya kazandırmalıyız.Prof. Dr. Haydar Baş Bey tarafından ortaya konulan, 100'lerce bilim adamı tarafından da içerdiği orijinal çözümler açısından Nobel'e aday gösterilen Milli Ekonomi Modeli, Türk milletinin yeniden kainat devleti olmasının basamaklarını, işaretlerini taşımaktadır.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Enflasyon ve cari açık bahanesiyle fakirleştiriliyoruz! / 19.04.2024
- Türkiye ekonomisi böyle gitmez! / 17.04.2024
- Sevgiliye vuslatın 4. yıl dönümü / 16.04.2024
- İngiliz gazetesinden Türk siyasetine ayar! / 09.04.2024
- ‘Boş tencerenin yıkamayacağı iktidar yoktur’ / 06.04.2024
- Seçimde katmerli adaletsizlik / 05.04.2024
- BTP oylarını artırdı / 03.04.2024
- Sandıktan ‘çözüm’ değil, ‘tepki’ çıktı / 02.04.2024
- Bu yerel seçimlerde değişime kapı açılacak! / 30.03.2024
- “Oyları böleceğiz, vatanı böldürmeyeceğiz” / 29.03.2024
- Türkiye ekonomisi böyle gitmez! / 17.04.2024
- Sevgiliye vuslatın 4. yıl dönümü / 16.04.2024
- İngiliz gazetesinden Türk siyasetine ayar! / 09.04.2024
- ‘Boş tencerenin yıkamayacağı iktidar yoktur’ / 06.04.2024
- Seçimde katmerli adaletsizlik / 05.04.2024
- BTP oylarını artırdı / 03.04.2024
- Sandıktan ‘çözüm’ değil, ‘tepki’ çıktı / 02.04.2024
- Bu yerel seçimlerde değişime kapı açılacak! / 30.03.2024
- “Oyları böleceğiz, vatanı böldürmeyeceğiz” / 29.03.2024