logo
10 EKİM 2025


Ümmetlerin ilerlemesi ve gerilemesi

Ümmetlerin ilerlemesi ve gerilemesi bazı dış etkenler dışında, genellikle onların inanç, ahlâk ve davranışlarında kök salan bir takım sebeplerden kaynaklanmaktadır

30.10.2022 15:52:00
Ümmetlerin ilerlemesi ve gerilemesi
Ümmetlerin ilerlemesi ve gerilemesi
Ümmetlerin ilerlemesi ve gerilemesi bazı dış etkenler dışında, genellikle onların inanç, ahlâk ve davranışlarında kök salan bir takım sebeplerden kaynaklanmaktadır.

Bu ilke Allah'ın kaza ve kaderiyle de çelişmemektedir; çünkü bu kuralın kendisi Allah'ın genel takdirinin mazharlarından biridir.

Yani, Allah'ın genel iradesi, ümmetlerin kendi inanç ve davranışlarıyla kendi kaderlerini çizmeye taalluk etmiştir.

Örneğin, toplumsal ilişkilerini adalet ve eşitlik ilkesi üzerine kuran bir toplum, huzurlu ve güzel bir hayat sürer, toplumsal ilişkileri bunun aksine olan bir ümmeti ise, kötü bir kader bekler. Bu ilkeyi Kur'an-ı Kerim "İlahî sünnetler" olarak adlandırmaktadır.

Nitekim Kur'an-ı Kerim şöyle buyuruyor: "Kendilerine uyarıcı gelince bunun, onlara Hak'tan uzaklaşmaktan başka bir katkısı olmadı. Yeryüzünde büyüklük taslama(larını) ve kötü tuzak(ları) kurma(larını artırdı.) Kötü tuzak, ancak sahibine dolanır. Onlar öncekilerin kanunundan başkasını mı bekliyorlar? Allah'ın kanununda bir değişme bulamazsın; Allah'ın kanununda bir sapma bulamazsın."

"Eğer (gerçekten) inanıyorsanız, mutlaka siz üstün geleceksiniz... O günler... Onları (zafer ve yenilgiyi) biz insanlar arasında çevirip duruyoruz." 

İnsanoğlunun parlak bir geleceği vardır


İnsanoğlunun parlak bir geleceği vardır. İnsanoğlunun yaşamı genellikle acı ve tatsız olaylarla iç içe olmuştur; fakat bu durum sonuna kadar böyle devam etmeyecektir; beşer tarihi adaletin her yeri kapsayacağı parlak bir geleceğe doğru hareket etmektedir ve Kur'an-ı Kerim'in tabiriyle sâlihler, yeryüzüne hâkim olacaklardır.

Nitekim şöyle buyuruluyor: "And olsun Tevrat'tan sonra Zebûr'da da, yeryüzüne mutlaka iyi kullarım vâris olacak (ve yer onların eline geçecek) diye yazmıştık.

Allah sizden, inanıp iyi işler yapanlara vâdetti; onlardan öncekileri nasıl hükümran kıldıysa, onları da yeryüzünde hükümran kılacak." 

Dolayısıyla, hakla bâtılın sürekli savaşında, her ne kadar uzun sürse bile nihai zafer hakkındır.

Nitekim şöyle buyuruluyor: "Hayır, bir hakkı üstüne atarız da o onun beynini parçalar, derhal (bâtılın) canı çıkar." 

İnsan, Kur'an-ı Kerim açısından özel bir saygınlığa sahiptir


İnsan, Kur'an-ı Kerim açısından özel bir saygınlığa sahiptir; öyle ki, meleklerin secdegâhı olmuştur. Nitekim şöyle buyuruluyor:

"And olsun Biz, Âdemoğullarına çok ikram ettik, onları karada ve denizde taşıdık. Onları güzel rızıklarla besledik ve onları yarattıklarımızın birçoğundan üstün kıldık." 

İnsanın yaşamının temelini, saygınlık ve izzet-i nefsini korumak oluşturduğunu dikkate alarak, bu İlahî bağışı zedeleyecek her iş İslam açısından yasaktır.

Daha açık bir tâbirle, her türlü kötü sultayı kabul etmek kesinlikle yasaktır. Mü'minlerin Emiri Hz. Ali (a.s.) şöyle buyuruyor: "Başkalarının kulu olma; Allah seni hür yaratmıştır." 

Ve yine şöyle buyurulmaktadır: "Allah Teâlâ, kendisini alçaltması dışında mü'minin işlerini onun kendisine bırakmış (ve onu, onları yapıp yapmamada serbest bırakmış ama kendisini alçaltmasına müsaade etmemiştir)." 

Açıktır ki, Allah'ın meşrû hükümetleri bu kanunla çelişmemektedir.

İnsanın yaşamında akıl ve düşünceden yararlanması


İnsanın yaşamında akıl ve düşünceden yararlanması İslam açısından özel bir yere sahiptir; çünkü insanın hayvanlardan üstünlüğünün ölçüsü düşünme ve akıl gücüdür.

İşte bu nedenle Kur'an-ı Kerim'in birçok ayetinde, insanoğlu düşünmeye ve akletmeye davet edilmiş, varlıklar üzerinde düşünmeyi ve akletmeyi akıl sahiplerinin özelliklerinden kabul etmiştir.

Nitekim şöyle buyuruluyor: "Onlar ayakta, oturarak ve yanları üzerinde yatarken Allah'ı anarlar, göklerin ve yerin yaratılışı üzerinde düşünürler, Rabbimiz (derler), bunu boş yere yaratmadın." 

(Yaratılış üzerinde düşünme ve incelemenin gerekliliğini vurgulayan ayetler burada sayamayacağımız kadar çoktur.) Böylece bir bakış açısı nedeniyle, Kur'an-ı Kerim insanları, geçmiştekileri araştırıp incelemeden körü körüne taklit etmekten alıkoymuştur.

İslam dininde insanın iktisadî, siyasî ve diğer alanlarda kişisel özgürlüklerinin, onun manevî yücelişiyle çelişmemesi ve genel maslahatları zedelememesi şart koşulmuştur.

Gerçekte İslam dininde mükellefiyetin felsefesi, insanı sorumlu kılarak onun zâtî değerini koruyup umumi maslahatları temin etmektir.

İslam dininin putperestlik, ayyaşlık ve benzerlerini yasaklamasının nedeni, insanın değer ve saygınlığını korumaktır ve işte burada, İslam dininin ceza ve kanunlarının felsefesi de açıklık kazanmaktadır.

Kur'an-ı Kerim, kısas kanununun uygulanmasını insan için hayat veren bir etken saymış ve şöyle buyurmuştur: "Ey akıl sahipleri, kısasta sizin için hayat vardır." 

Hz. Resûl-i Ekrem (s.a.v.) şöyle buyuruyor: "İnsan gizlice bir günah işlediği zaman sadece kendisine zarar verir ama günahı açıkta yaptığı zaman kendisine itiraz edilmediğinde topluma zarar verir.

İmam Câfer Sâdık (a.s.) bu hadisi naklettikten sonra şöyle eklemiştir:

"Bunun sebebi şudur: Açıkta günah işleyen kişi bu hareketiyle Allah'ın hükümlerinin saygınlığını çiğner ve Allah'ın düşmanları da onu izler." 

İslam dininde kişisel özgürlük


İslam dininde kişisel özgürlüğün örneklerinden biri, dini kabul etmede zorlamanın olmayışıdır; nitekim şöyle buyuruluyor: "Dinde zorlama yoktur. Doğruluk, sapıklıktan seçilip belli olmuştur." 

Çünkü İslam'a göre beğenilen din, kalben inanmak ve iman etmektir ve bu da zor ve kaba kuvvetle insanın kalbine yerleşmez. İnancın kalbe yerleşmesi için birtakım ön hazırlıklara gerek vardır; bunların en önemlisi ise, hakkın bâtıldan ayrılmasıdır. Bu tanıma oluştuğu zaman, normal şartlarda insan hakkı seçer.

Evet, "cihad" İslam dininin önemli farzlarından biridir; ancak cihadın anlamı, başkalarını İslam dinini kabullenmeye zorlamak değildir; aksine onun anlamı, "doğru yolun belli olması" için İlahî mesajın insanlara ulaşmasını engelleyen etkenlerin kaldırılmasıdır.

Doğal olarak, saltanat ve servet sevdalıları, maddî ve şeytanî amaçlarla, dinin özgürlük vâdeden mesajının insanlara ulaşmasına engel olurlarsa; (insanoğlunu irşad ve hidayet etmekten ibaret olan) peygamberliğin felsefesi, Allah Teâlâ'nın mesajının insanlara ulaşmasını sağlamak amacıyla ortam hazırlanması için mücahidlerin her türlü engeli ortadan kaldırmalarını gerektiriyor." (Prof. Dr. Haydar Baş İmam Cafer eserinden)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
Gazze'de deri dönüş
Binlerce insan yola düştü
Emekli Albay Özeller hakkında iddianame
6 yıl 6 aya kadar hapsi istendi
'Hamas silahsızlandırılmazsa...'
Netahyahu'dan tehdit
Otoyol üzerindeki köprüde feci kaza
Göreve giden 2 jandarma şehit oldu
Sahte e-imza davasında tutuklu kalmadı
Tüm sanıklar tahliye edildi
Türk askeri Gazze'ye mi gidecek?
Milli Savunma Bakanlığından açıklama
İstanbul Altın Rafinerisi A.Ş. operasyonunda yeni gelişme
20 şüpheli tutuklandı, 2 kişi adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı
7,4 büyüklüğünde deprem
Can veya mal kaybı bildirilmedi
Venezuela'dan BM Güvenlik Konseyine acil toplantı çağrısı
Gerekçe, ABD'nin Karayipler'deki hareketliliği
İsrail basını, ateşkes anlaşmasının ayrıntılarını yayımladı
Tüm İsrailli esirler serbest bırakılacak
İsrail hükümeti, ateşkes anlaşmasını onayladı
5 bakan karşı oy kullandı
ABD basınından dikkat çekici iddia
ABD, ateşkesi izlemek için 200 asker gönderecek
Atatürk’ün hazırlattığı hutbeler
Namaz ve hikmeti
'Gazze görev gücünde yer alacağız'
İsrail - Hamas anlaşmasını değerlendirdi
CHP İmralı heyetinde yer alacak mı?
'Önce AK Parti kendi tutumunu belirlesin'
Gazze'de deri dönüş
Binlerce insan yola düştü
Emekli Albay Özeller hakkında iddianame
6 yıl 6 aya kadar hapsi istendi
'Hamas silahsızlandırılmazsa...'
Netahyahu'dan tehdit
Otoyol üzerindeki köprüde feci kaza
Göreve giden 2 jandarma şehit oldu
Sahte e-imza davasında tutuklu kalmadı
Tüm sanıklar tahliye edildi
Türk askeri Gazze'ye mi gidecek?
Milli Savunma Bakanlığından açıklama
İstanbul Altın Rafinerisi A.Ş. operasyonunda yeni gelişme
20 şüpheli tutuklandı, 2 kişi adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı
7,4 büyüklüğünde deprem
Can veya mal kaybı bildirilmedi
Venezuela'dan BM Güvenlik Konseyine acil toplantı çağrısı
Gerekçe, ABD'nin Karayipler'deki hareketliliği
İsrail basını, ateşkes anlaşmasının ayrıntılarını yayımladı
Tüm İsrailli esirler serbest bırakılacak
İsrail hükümeti, ateşkes anlaşmasını onayladı
5 bakan karşı oy kullandı
ABD basınından dikkat çekici iddia
ABD, ateşkesi izlemek için 200 asker gönderecek
Atatürk’ün hazırlattığı hutbeler
Namaz ve hikmeti
'Gazze görev gücünde yer alacağız'
İsrail - Hamas anlaşmasını değerlendirdi
CHP İmralı heyetinde yer alacak mı?
'Önce AK Parti kendi tutumunu belirlesin'
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.