Yeniden merhaba…
Çeşitli mazeretlerle ara verdiğim yazılarıma yeniden başlıyorum.
Ara verince yeniden başlamak zor olsa da karar verince de oluyor işte…
Geçenlerde bir arkadaşımızın annesinin cenazesi dolayısıyla bir camimizde namaz öncesi cami imamının vaazını dinliyorduk. Konu Muharrem ayı ve Aşure idi.
İmam efendi, Muharrem ayının faziletlerini bir bir sayıyordu. Özellikle Aşure günü de denilen 10 Muharrem'de vuku bulan hadiseleri anlatıyordu.
Hz. Adem'in tevbesi 10 Muharrem'de kabul olmuş, Hz Nuh'un gemisi 10 Muharrem'de karaya oturmuş, Hz. İbrahim 10 Muharrem'de Nemrut'un ateşinden kurtulmuş, Hz. Yunus 10 Muharrem'de balığın karnından çıkmış, Hz. Eyüp 10 Muharrem'de şifa bulmuş.
Yani peygamberler tarihinde ne kadar önemli olay varsa nerdeyse hepsi 10 Muharrem'de vuku bulmuştu. Ama asıl 10 Muharrem'de vuku bulan Hz. Hüseyin Efendimizin, evlatlarının ve yarenlerinin şehadeti sanki hiç böyle bir şey olmamış gibi unutturulmuştu.
Camide beraber bulunduğumuz Ömer Bey dayanamayıp "Hocam 10 Muharrem'de Hz. Hüseyin Efendimiz ve ashabı şehit edildi" deyince, hoca efendi de "Evet Peygamberimizin evladı Kerbela'da 10 Muharrem'de şehit edildi. Allah şefaatlerine nail etsin" dedi.
Cenaze namazı öncesinde özür mahiyetinde "Ben unutmuştum 10 Muharrem'de Hz. Hüseyin ve ashabı zalim Yezid tarafından şehit edilmiştir. Onlar Peygamber Efendimizin torunları ve Ehl-i Beyt'iydi" diyerek asırlardır unutturulan bir gerçeği dile getirmek zorunda kalmıştı.
Tabi ki biz bu ve benzeri hoca efendilere kızmıyoruz, kızamıyoruz. Onların imam hatipte, ilahiyatta aldıkları eğitim bu. Yüzyıllardır, Allah Resulü'nün ailesinin katledilip şehit edildiğini, kadınlarının başta Hz. Zeynep annemiz ve Hz. Hüseyin Efendimizin kızları olmak üzere esir edildiğini, başlarının açılıp elleri, kolları bağlanarak şehir şehir gezdirildiğini Kerbela faciasını ümmete unutturmak için bu ve benzeri birçok uydurma hadiseye başvurulmuştur.
Sanki Hz. Adem zamanında hicri takvim vardı. Hz. Nuh, Hz. İbrahim, Hz. Yunus ve diğer peygamberler zamanında 10 Muharrem diye bir şey vardı. Yezid ve avanesinin kendi cinayetlerini örmek için uydurulmuş hikayeler…
Özellikle Sünni kesim bu hikayelere öylesine inanmış ki 10 Muharrem Aşure Bayramı havasında kutlanıyor, kimse Kerbela faciasını hatırlamıyordu.
Günümüz Türkiye'sinin Sünni dünyasında Ehl-i Beyt gerçeğini, Hz. Hüseyin Efendimizin kıyamını, Kerbela faciasını, imameti, hilafeti, velayet ve bunlarla ilgili tüm hakikatleri yeniden hatırlatan üstadımız Prof. Dr. Haydar Baş Hocamıza sonsuz minnet ve şükranlarımızı sunar, Rabbimden şefaatlerini niyaz ederiz.
- İpin ucu kaçtı / 18.09.2021
- El Kaide, Taliban, İŞİD / 13.09.2021
- Unutturulan hakikatler / 03.09.2021
- Sonradan görmeler... / 02.04.2021
- Demokratik krallık / 27.03.2021
- Aidiyet duygusu / 20.03.2021
- Yine haklı çıktı / 13.03.2021
- Ölçüyü Ehl-i Beyt’ten almak / 06.03.2021
- İkra kitabeke / 26.02.2021