Hayatın hemen hemen her alanında, her meslekte, her branşta bu tarifin içine girebilecek çok sayıda insan bulmak mümkün.
Adam bilim adamı, falanca üniversitenin rektörü, filanca fakültenin dekanı, filan eğitim kurumlarının başmüdürü, ismi büyük ama yakından tanıyınca bakıyorsunuz ki bomboş bir şöhretten ibaret.
Kendi uzmanlık alanı ile ilgili yığın yığın problemler var, insanlık o sahada acil çözüm bekleyen sıkıntılar altından inim inim inliyor ama sayın rektörün, sayın dekanın o konularda ne bir fikri var ne de bir çözüm önerisi.
Adam veya kadın ilahiyatçı, müfessir, muhaddis, fıkıhçı ya da kelamcı, bütün yaptığı nakliyecilik, falanca şunu demiş, filanca bunu demiş, şunlar da onlardan şöyle şöyle nakletmişler.
Peki, bugünü yaşayan bir ilim adamı olarak bugüne dair bir diyeceğin, bugün acil çözüm bekleyen problemlerin halline yönelik bir fikrin, bir teklifin var mı?
İslam aleminin bugün içinde bulunduğu perişan vaziyet, yaşanan kardeş kavgaları, kaynaklarının ecnebilerce talan ediliyor olması bir gece olsun uykunu kaçırdı mı, rahatını, istirahatini bozabildi mi?
Mesela bugün zengin kaynaklar üzerinde oturdukları halde Müslümanların büyük bir çoğunluğunun fakirlik, açlık, kıtlıkla ve yeterli beslenememe tehlikesi ile karşıya oluşlarının sebepleri ve çareleri üzerinde bir fikrin, bir kafa yormuşluğun var mı?
Bugün aynı Allah'a, aynı Peygambere, aynı Kitaba inanan iki milyarlık koca bir Müslüman kitlenin birbirlerini boğazlar durumda oluşları nedendir, niçindir ve bu derin yara nasıl sarılacaktır?
Her yeni güne yeni yeni dertlerle, yaralarla ve problemlerle uyanıyor olmalarının sebepleri üzerinde ve çözüm yolları hakkında bir makale yazdın mı bugüne kadar?
Kırk parçaya bölünmüş olan bu dünyanın bazı parçaları bir ecnebi devletin kanatları altına, diğer bazı parçaları da bir başka ecnebi devletin merhametine sığınma ihtiyacındadırlar, neden?
Neden, koskoca iki milyarlık İslam alemi inandıklarını iddia ettikleri hayat kitabının buyrukları doğrultusunda bir hayat süremiyor, bir birlik oluşturamıyor da hep düşmanların himayesine muhtaç duruma düşüyorlar?
Bütün bunlar ve benzerleri senin uykunu kaçıramıyor, rahatını bozamıyorsa sen neyin ilim adamısın, kimin rektörüsün, kimlerin dekanısın ve hangi milletin hizmetindesin?
Uzaktan bakıyorsun dağ ama yanına yaklaşıyorsun ki tepe bile değil?
Adam bilim adamı, falanca üniversitenin rektörü, filanca fakültenin dekanı, filan eğitim kurumlarının başmüdürü, ismi büyük ama yakından tanıyınca bakıyorsunuz ki bomboş bir şöhretten ibaret.
Kendi uzmanlık alanı ile ilgili yığın yığın problemler var, insanlık o sahada acil çözüm bekleyen sıkıntılar altından inim inim inliyor ama sayın rektörün, sayın dekanın o konularda ne bir fikri var ne de bir çözüm önerisi.
Adam veya kadın ilahiyatçı, müfessir, muhaddis, fıkıhçı ya da kelamcı, bütün yaptığı nakliyecilik, falanca şunu demiş, filanca bunu demiş, şunlar da onlardan şöyle şöyle nakletmişler.
Peki, bugünü yaşayan bir ilim adamı olarak bugüne dair bir diyeceğin, bugün acil çözüm bekleyen problemlerin halline yönelik bir fikrin, bir teklifin var mı?
İslam aleminin bugün içinde bulunduğu perişan vaziyet, yaşanan kardeş kavgaları, kaynaklarının ecnebilerce talan ediliyor olması bir gece olsun uykunu kaçırdı mı, rahatını, istirahatini bozabildi mi?
Mesela bugün zengin kaynaklar üzerinde oturdukları halde Müslümanların büyük bir çoğunluğunun fakirlik, açlık, kıtlıkla ve yeterli beslenememe tehlikesi ile karşıya oluşlarının sebepleri ve çareleri üzerinde bir fikrin, bir kafa yormuşluğun var mı?
Bugün aynı Allah'a, aynı Peygambere, aynı Kitaba inanan iki milyarlık koca bir Müslüman kitlenin birbirlerini boğazlar durumda oluşları nedendir, niçindir ve bu derin yara nasıl sarılacaktır?
Her yeni güne yeni yeni dertlerle, yaralarla ve problemlerle uyanıyor olmalarının sebepleri üzerinde ve çözüm yolları hakkında bir makale yazdın mı bugüne kadar?
Kırk parçaya bölünmüş olan bu dünyanın bazı parçaları bir ecnebi devletin kanatları altına, diğer bazı parçaları da bir başka ecnebi devletin merhametine sığınma ihtiyacındadırlar, neden?
Neden, koskoca iki milyarlık İslam alemi inandıklarını iddia ettikleri hayat kitabının buyrukları doğrultusunda bir hayat süremiyor, bir birlik oluşturamıyor da hep düşmanların himayesine muhtaç duruma düşüyorlar?
Bütün bunlar ve benzerleri senin uykunu kaçıramıyor, rahatını bozamıyorsa sen neyin ilim adamısın, kimin rektörüsün, kimlerin dekanısın ve hangi milletin hizmetindesin?
Uzaktan bakıyorsun dağ ama yanına yaklaşıyorsun ki tepe bile değil?
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Tüketilen sadece kaynaklar mı? / 25.04.2024
- Önünde ardında ve kolunda servet… / 24.04.2024
- Hangisine daha çok üzüldünüz? / 23.04.2024
- Halleri var bizimkine benzemez / 22.04.2024
- ‘Hazır ol cenge eğer ister isen sulh-u salah’ / 20.04.2024
- Doymayan gözden ve ürpermeyen kalpten… / 19.04.2024
- Dilde adalet / 18.04.2024
- İlk çeyrek heba oldu gitti / 16.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 14.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 10.04.2024
- Önünde ardında ve kolunda servet… / 24.04.2024
- Hangisine daha çok üzüldünüz? / 23.04.2024
- Halleri var bizimkine benzemez / 22.04.2024
- ‘Hazır ol cenge eğer ister isen sulh-u salah’ / 20.04.2024
- Doymayan gözden ve ürpermeyen kalpten… / 19.04.2024
- Dilde adalet / 18.04.2024
- İlk çeyrek heba oldu gitti / 16.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 14.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 10.04.2024