Seçim sonuçları ülkemize hayırlı olsun. Artık seçim dönemindeki ağzı bırakıp toplumsal uzlaşma zamanıdır. Evet, Türkiye için çok önemli bir seçimden çıktık. Bize yakışan ve bir asra yakındır demokrasiye alışan toplumumuz, elbette ki daha ileri demokrasi, daha ileri yaşam düzeyi isteyecek ve bekleyecektir.
Artık yeni bir yapılanma ve yeni bir yönetim biçimiyle karşı karşıyayız. Gerek referandumda gerekse seçim kampanyası sırasında çok şeyler vaat edildi. Bu nedenle toplumun beklentileri azımsanmayacak kadar çoktur.
Seçim öncesinde verilen sözleri toplum elbette ki gözleyecek ve isteyecektir.
* Öğretmenlere, polislere ve din görevlilerine verilecek 3600 ek gösterge elbette ki unutturulamaz.
* Hukuk devleti ve özgürlüklerin ileri demokrasi ile yönetilen ülkeler düzeyine çıkarılması verilen sözler arasında olduğu bir gerçektir.
* 15 yıldan beri alışık olmadığımız yüksek enflasyon, dar ve sabit gelirli insanları zor duruma sokmaktadır. Bu nedenle kalıcı ve rahatlatıcı ekonomik tedbirlerin alınacağına inanmak istemekteyiz.
* Ekonomide, eğitimde, sanayide ve ülke bütünlüğünde ulusal yapılanma ülkemiz için hayırlı olur. Tarım ürünleri, hayvansal gıdalarda da özümüze dönmeliyiz. Bizim zamanımızda "Yerli malı yurdun malı; herkes onu kullanmalı" diye kalıplaşmış söyleyişimiz vardı. Biz kendi buğdayımızı, etimizi, yağımızı, çayımızı üretecek kadar geniş, verimli topraklara ve iklim koşullarına sahibiz. Neden et, buğday, mercimek gibi ürünleri ithal ederiz gerçekten anlamıyorum. Yeni yönetimden kendimize ulusal değerlerimize, ekonomimize dönmemizi beklemek de hakkımızdır.
* Türkiye'nin genç, dinamik ve enerjik bir güce sahip olduğu bir gerçektir. Bu gücü kendimize, kendi ülkemiz için kullanmak verimliliği artıracaktır. Onun için köklü bir eğitim reformuna gereksinim vardır. Yetiştireceğimiz gençler, sorgulayan, uygulayan ve gelişmiş ülkelerle yarışan düzeyde olmalıdır. Onun için kadın-erkek ayırımı yapmaksızın çağa uygun okullar ve kurumlar açmalıyız.
* Ülkemizin kendi içinde uzlaşmaya, barışmaya gereksinimi vardır. Ötekileştirmek, toplumu germektedir. Elbette ki bu görev başta Sayın Cumhurbaşkanına ve diğer siyasi liderlere düşmektedir. Toplumsal uzlaşma, bağımsız yargı bağımsız ekonomiyi de güçlendirir. Güçlü ekonomi uluslararasında saygınlığımızı artırır. Onun için toplumsal birliğe her zamankinden daha fazla gereksinimiz vardır.
* "Yurtta barış, dünyada barış" bizim ülkümüzdür. Bu ülküye bağlı kalır ve saygılı olursak sanıyorum ki komşularımızla barışı oluştururuz. Elbette ki bu başarı bizim dış satımımızı ve iç alımımızı artıracaktır. Üreten ve o oranda da tüketen toplum olacağız. Dolayısıyla kalkınmış ülkeler düzeyine ulaşacağız.
Yeni yönetimden çok şey mi bekliyoruz?