İstanbul ve Kentsel Dönüşüm Projeleri Kentsel dönüşüm kavramının (urban transformation) kentsel literatüre girmesi ve bir planlama aracı olarak kullanılan "kentsel yenileme", "iyileştirme", "sağlıklılaştırma", "yeniden canlandırma" kavramlarının yerine ve /veya tümünü içerir şekilde kullanılması ile, globalleşen dünya sermayesinin kural ve çıkarlarına göre düzenlenen küresel dünya ekonomi politiğinin literatüründe "yeniden yapılandırma", "özelleştirme", "yönetişim" vb. gibi kavramların kullanılması aynı zamanlara denk düşmektedir. Bu süreç içinde, sermayenin küreselleşmesi ve içine düştüğü dönemsel krizlerinin çözüme bağlı olarak sermaye birikim süreçlerinin hem öznesi hem de nesnesi durumuna gelen dünya kentleri de, iletişim ve işgücü potansiyelleri, üretim ve tüketim alanlarına uzaklıkları, kimi zaman da kimlikleri ile oluşan rekabet güçlerinin belirlemesi ile küreselleşen dünya ekonomik sistemi içerisinde hiyerarşik bir sıralamaya ve de oldukça eşitsiz şartlarda gerçekleşen bir yarışmaya sokulmuştur. Dünyanın üretimden çok tüketime ve dış borçlara dayalı olarak kalkınmaya çalışan ülkelerinin azmanlaşarak büyüyen kentleri, bu yarışta yer kapabilmek ve uluslararası sermayeyi kendilerine çekebilmek için amansız bir rekabete girmiş bulunmaktadırlar. Özellikle azgelişmiş üçüncü dünya metropolleri, New York, Londra,Tokyo, Frankfurt gibi "dünya kenti" olabilmek adına her türlü imkânlarını koz olarak ileri sürerek tüketme ve kontrolsüz ve plansız bir büyümeyle karşı karşıya kalmaktadırlar. Dünya Bankası raporlarına göre, 2030 yılına kadar dünya nüfusuna katılacak olan 2 ila 3 milyar kişinin %97'sinin yaşayacağı ve varolan nüfus ve kentsel yoğunluklarının ikiye katlanacağı öngörülen bu mega kentlerin arasında -ne yazık ki- İstanbul da yer almaktadır. Bu eşitsiz gelişmenin yarattığı sorunların en büyüğü ise, özellikle üçüncü dünya mega kentlerinde meydana çıkan yoksulluk ve yoksunluk, çevresel ve kentsel altyapı sorunlarının yarattığı katlanılması güç maliyetler ve her türlü afet olasılığına karşı hassas ve kırılgan kentsel yapılanma olmaktadır. Bütün bu kırılganlıkların farkında olan küresel dünya sermayesi bir yandan artan eşitsizliklerin yarattığı yoksulluğun, sistemlerinin devamı açısından yaratacağı riskleri azaltmak ve tüketim imkânlarını giderek yitirmekte olan yoksul ülke ekonomilerini güçlendirmek adına bir takım "pansuman" tedbirleri almaya çalışırken; bir yandan da uluslararası kredilere dayanan "mega proje"lere dayanan kalkınma önerileri ile, bu ülkelerin merkezî ve yerel yönetimlerini de borçlandırarak, kendi birikim ve maliyet sorunlarına kaynak aktarmaya devam etmektedir. Aşırı nüfus ve yoğunluk artışı, plansız ve programsız büyümeleri nedeniyle, her türlü doğal, teknolojik ve sosyal afete karşı son derece hassas durumda bulunan üçüncü dünya metropolleri ile birlikte İstanbul da, Türkiye ekonomik gelişmesinin bütün yükünü sırtlamış olarak, bu yarışta yer kapabilmek adına bütün doğal, tarihî, kültürel değerini -nasıl saptandığı belli olmayan- "misyon" öngörüleri eşliğinde dünya pazarına sürmüş ve "mega vizyon projeleri" devrini başlatmış bulunmaktadırŞimdi bizler İstanbul sevenleri, vatanperverler olarak bu gidişe dur demeye çalışıyoruz. Ama bazıları bundan rahatsız oluyor. Kim ne derse desin bu kenti yutuş projesine karşı durmalıyız.
Fuat Şengül / diğer yazıları
- En önemli katığımız ekmek / 13.07.2023
- Zengezur Türk Cumhuriyeti hayırlı olsun / 08.07.2023
- Yeşil enerji dönüşümü derken! / 07.07.2023
- ‘Yaşlı Avrupa, genç Türkiye’ / 04.07.2023
- Köydeki geleceğimiz / 23.06.2023
- Sodyum batarya yapalım mı? / 22.06.2023
- Kafamızda et mi var beyin mi? / 21.06.2023
- Geleceğimizi tehdit eden kuraklık / 20.06.2023
- Gıda ve su güvenliği / 19.06.2023
- Yunan’a kaptırmadan işaretleyelim! / 18.06.2023
- Zengezur Türk Cumhuriyeti hayırlı olsun / 08.07.2023
- Yeşil enerji dönüşümü derken! / 07.07.2023
- ‘Yaşlı Avrupa, genç Türkiye’ / 04.07.2023
- Köydeki geleceğimiz / 23.06.2023
- Sodyum batarya yapalım mı? / 22.06.2023
- Kafamızda et mi var beyin mi? / 21.06.2023
- Geleceğimizi tehdit eden kuraklık / 20.06.2023
- Gıda ve su güvenliği / 19.06.2023
- Yunan’a kaptırmadan işaretleyelim! / 18.06.2023