Vahşi Madencilik Geleceğimizi Zehirliyor
Türkiye’nin dağları, ormanları ve nehirleri son yıllarda sessiz bir işgal altında. Vahşi madencilik adı verilen bu faaliyetler, sadece maden çıkarmıyor; doğanın kalbine darbe indiriyor
09.11.2025 00:45:00
Ahmet Turan Yiğit
Ahmet Turan Yiğit





Türkiye'nin dağları, ormanları ve nehirleri son yıllarda sessiz bir işgal altında. Vahşi madencilik adı verilen bu faaliyetler, sadece maden çıkarmıyor; doğanın kalbine darbe indiriyor. Altın, gümüş, kömür gibi değerli metaller uğruna yapılan bu kazılar, ekosistemleri parçalayarak geri dönüşü olmayan yaralar açıyor.
Ormanlar kesiliyor, su kaynakları siyanürle kirletiliyor, dağlar patlatılıyor. Bu yıkım sadece doğayı değil, o doğayla yaşayan insanları da etkiliyor. Tarım alanları zarar görüyor, hayvancılık bitiyor, köyler sessizce göç veriyor. Bir zamanlar kuş sesleriyle uyanılan vadiler, artık iş makinelerinin gürültüsüyle yankılanıyor.
Vahşi madencilik, kısa vadeli ekonomik kazanç uğruna uzun vadeli yaşamı riske atıyor. Toprağın hafızası siliniyor, suyun berraklığı bozuluyor, havanın nefesi kesiliyor. Bu sadece bir çevre sorunu değil; aynı zamanda bir gelecek sorunu. Çünkü doğa yok olursa, biz de yok oluruz.
Ormanlar kesiliyor, su kaynakları siyanürle kirletiliyor, dağlar patlatılıyor. Bu yıkım sadece doğayı değil, o doğayla yaşayan insanları da etkiliyor. Tarım alanları zarar görüyor, hayvancılık bitiyor, köyler sessizce göç veriyor. Bir zamanlar kuş sesleriyle uyanılan vadiler, artık iş makinelerinin gürültüsüyle yankılanıyor.
Vahşi madencilik, kısa vadeli ekonomik kazanç uğruna uzun vadeli yaşamı riske atıyor. Toprağın hafızası siliniyor, suyun berraklığı bozuluyor, havanın nefesi kesiliyor. Bu sadece bir çevre sorunu değil; aynı zamanda bir gelecek sorunu. Çünkü doğa yok olursa, biz de yok oluruz.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
















































































