Yaklaşan seçimler öncesinde siyasiler aday adaylıkları için sıkı bir mücadelenin içerisine girdiler. Pek çok kişi de yerel seçimlerde belediye ya da il genel meclisi üyelikleri içinde partilerinin kapılarını aşındırmaya, sıra pazarlığı yapmaya devam ediyorlar. Seçim gününün yaklaşmaya devam ettiği şu günlerde oldukça yoğun bir şekilde çalışan siyasi partiler gerek aday belirleme gerekse seçimi kazanmanın yollarını düşünmeye ve araştırmaya devam ediyorlar. Halka somut proje gösteremeyen siyasi partilerin işi oldukça zor. Sizler buna geçmişte iktidar olmuşları da katabilirsiniz.Yılardır bir siyasi partinin bayrağı altında görev yapmış yöneticiler saflarını değiştirebiliyorlar. Bunlar siyasetin -bana göre-etik olmayan yönleri.Siyasilerde yaşanan bu hareketliliğe rağmen vatandaşın seçim havasında olmaması ise; "Vatandaş seçimin değil, geçimin derdinde" sözünü hatırlatıyor bize.Geçmişte vatandaşlarla birlikte siyasilerin ortak olarak girdikleri seçim atmosferinden hiçbir eserin kalmadığı günümüzde sadece geçimi düşünen toplum kitlesi ortaya çıktı. Nasıl çıkmasın ki akşam evde ne pişireceğini düşünen anne başta olmak üzere çocukların okul ve dershane masraflarını mı yoksa kış ayının soğuk gecelerinde odun kömür alamamanın derin üzüntüsü içerisinde olan babanın feryadı.Yıllar önce seçimin yaklaştığı günlerde sokaklardan caddelere, kahvehanelerden evlerin balkonlarına kadar yansıyan seçim görüntüleri artık yaşanmaktan çok uzak kaldı. Ekonomik krizle birlikte daha da çok geçim derdine düşen vatandaşlar siyaseti ikinci plana atmak zorunda kalıyor. Her geçen gün ağırlaşan hayat şartları ve aslanın midesine inen ekmek nedeniyle siyasetten elini ayağını çeken pek çok vatandaş şimdilerde kışı geçirmenin planlarını yapıyor.Seçim yerine geçim derdine düşen vatandaş kışın gelmesiyle birlikte en çok yakıt ücretlerini düşünür oldu. Geçtiğimiz kış mevsimine göre doğalgazın yaklaşık yüzde 80 oranında zam görmesi nedeniyle kara kara düşünen dar ve sabit gelirliler çareyi tekrar sobalı ısınma sistemine dönmekte buluyor. Bunun yanı sıra işsizlikten korkan pek çok vatandaş sadece işini ve evinin geçimini düşünmek zorunda kalıyor. Bu nedenlerden dolayı siyaseti ancak televizyonlarda gören vatandaş siyasette aktif olmak yerine sadece sandığa gitmeyi yeğliyor.Siyasi gündemden hayli uzaklaşan kesimlerin en başında kuşkusuz dar ve sabit gelirliler geliyor. Geçmişte siyasetin yine de bir ucundan tutan ve siyasilerin çalışmalarında yer alan pek çok sabit gelirli vatandaşta yine geçim derdine düşen kesimlerin içerisinde başı çekiyor.Aş evlerinden faydalananların sayısının her geçen gün artması, ekmek kuyruklarını ise uzaması vatandaşın artık tamamen kışı geçirmeyi ve zorlu aylarda geçinmeyi düşündüğünü ispatlıyor.Alışverişin bu nedenle hayli durduğu ülkemizde, esnafta bir bir dökülmeye devam ediyor. Kapanan iş yeri sayısında rekora koşulduğu Eskişehir'de, kent merkezi boş iş yerleri ile dolup taşmaya başladı. Ücret yetersizliği, işsizlik, ekonomik kriz ve hayat pahalılığı nedeniyle piyasaların durması ortaya günümüzdeki tabloyu çıkarıyor.Artık sadece siyaset yapan kişilerin ancak ilgilendiği siyaset kentte ikinci planda kalırken, yaklaşan seçimler bile vatandaşın geçim tercihini değiştirmeye yetmiyor.
Misafir Kalem (A) / diğer yazıları
- Niçin organik cilt ürünlerini tercih etmeliyiz? / 01.06.2014
- Ali Ekber ARAS / 17.12.2013
- İbretlik ve dramatik bir olay: Yassıçemen Savaşı / 15.10.2012
- Savaşsız işgal ya da kaldırım taşlarını yemek / 12.10.2012
- Gavur Kadı / 21.09.2012
- Doğru söze ne denir? / 14.09.2012
- Süslü cümleler.... / 14.09.2012
- Çözümün önünden çekil! / 07.09.2012
- 2011'de neler olmadı' (Hüsamettin Çalışkan) / 04.01.2012
- Ölçülerden uzaklaşıldı (Harun KAYACI) / 01.01.2012
- Ali Ekber ARAS / 17.12.2013
- İbretlik ve dramatik bir olay: Yassıçemen Savaşı / 15.10.2012
- Savaşsız işgal ya da kaldırım taşlarını yemek / 12.10.2012
- Gavur Kadı / 21.09.2012
- Doğru söze ne denir? / 14.09.2012
- Süslü cümleler.... / 14.09.2012
- Çözümün önünden çekil! / 07.09.2012
- 2011'de neler olmadı' (Hüsamettin Çalışkan) / 04.01.2012
- Ölçülerden uzaklaşıldı (Harun KAYACI) / 01.01.2012