Ülkemizde ne yazık ki gündemler birbirini kovalıyor.
Terör- Suriye- Musul-ekonomik kriz mi dersin?
100 bin Suriyelinin devlet memuru yapılması meselesi mi dersin?
Ben bugün aralık ayının son haftasında olduğumuza dikkat çekerek haklıya hakkını verme adına Prof. Dr. Haydar Baş Bey'in ehemmiyetle üzerinde durduğu farklı bir başlığa değinmek istiyorum.
Malum; her yılın aralık ayı, sonraki yıl uygulanacak asgari ücretin belirlenme dönemidir. Bu yıl da asgari ücret konusunda son aşamaya gelindi. 2017 yılı asgari ücret konusunda üçüncü defa toplanan Asgari Ücret Tespit Komisyonu, nihai toplantısını yarın yapacak.
Ülkemizde, yaklaşık 10 milyon kişinin asgari ücret ile çalıştığını düşünürsek; bu konu 10 milyon kişiyi direkt, geri kalan nüfusu da dolaylı olarak ilgilendirmektedir dersek; hata yapmış olmayız.
Sayın Baş 7 Haziran seçim sürecinde asgari ücreti 5.000 TL ye çıkaracağını söylemişti. Ve bunun bir seçim vaadi olarak değil; dünya iktisat literatürüne mâl olmuş kendine ait olan Milli Ekonomi Modeli tezine ait kurallar olduğunu izah etmişti. Her seferinde de kaynaklarını ortaya koyarken, Milli Para'ya dikkat çekmişti. Sayın Baş sayesinde seçim adeta asgari ücret merkezli bir hal almıştı.
7 Haziran seçimlerinde "Asgari ücreti 1000 lira bile yaparsak ekonomi batar" diyen AKP de bu kervana katılmış; 1 Kasım seçimlerinde 'asgari ücreti 1300 TL yapacaklarını' vaat etmişti. Bildiğiniz gibi asgari ücret 1.054 tl'den 1.300 tl'ye çıkarılmıştı.
Ne var ki bu artış vatandaşımızın yüzünü güldürmeye yetti mi?
El cevap: Hayır.
Bu cevabı vereceğimiz rakamlarla açmak istersek.
Mesela; Dolar 1 ocak 2016'da 2,91 iken bugün 3,51 (artış oranı %20).
Başka bir rakam: Bankalararası Kart Merkezi'nin açıklamalarına göre 2016 Eylül ayında kişi başına düşen bireysel kredi kartı borcu 3 bin 727 Türk Lirası. 2015 yılı Eylül'de bu rakam, 3 bin 677 TL idi. Yani 2016 yılında asgari ücretlinin sözüm ona geliri artmış gibi görünse de rakamlara baktığımızda borcu daha da artmıştır. Ve yine BKM'nin açıklamalarına dayanarak söylüyorum. Kişi başına düşen harcama rakamları bu yıl geçen yıla göre daha düşük olmasına rağmen.
Son günlerde sicil affı gündemde? 12 Aralık 2016 itibariyle halen ödenmemiş çeki olan 566 bin 116 kişi, 31 Ekim itibarıyla kredi kartı nedeniyle yasal takip borcu bulunan 2 milyon 233 bin 188 kişi. Şu an kara liste denilen; borcunu ödeyemeyen vatandaş sayısı tam 11.5 milyon kişi. Bu listedeki şirket sayısı da, 2.3 milyon.
Rakamlar da gösteriyor ki asgari ücretteki bu artış çözüm getirmedi. MEM'den tabir caizse kopya çekilen uygulamalar, sistemin tamamı uygulanmadığı sürece çözüme ulaşılamayacağı aşikârdır.
Türk-İş'in açıklamalarına göre; gıda harcaması ile birlikte giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer harcamaların toplam tutarı (yoksulluk sınırı) ise 4.665 TL. Dört kişilik ailenin açlık sınırı 1.432 TL.
Yeniden Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun görüşmelerine dönersek... Komisyonda çalışanlar adına bulunan Türk-İş temsilcisi 1.600 TL taleplerinde ısrarcı olduklarını vurgularken, işverenler adına masada yer alan TİSK ise, zam yapılmaması görüşünü savunuyor. Niçin?
Çünkü özel sektörde işveren, işçiye ödeyeceği asgari maaşın yanında artacak vergi yükünü de düşünmektedir.
Çözümün adresi bellidir:
* Asgari ücret yoksulluk sınırının üzerinde olmalıdır. Yani Sayın Baş'ın dediği gibi 5.000 TL.
* Asgari ücret ödemelerinden işverenden de; işçiden de hiçbir vergi alınmamalıdır.
* İşverenler, artırılacak asgari ücret farkı kadar devlet tarafından desteklenmelidir. Ve tabii ki bu destek maliyetli borç para ile değil; Milli Para ile olmalıdır.
Tek cümle ile çözüm, Prof. Dr. Haydar Baş Hocamıza ait Milli Ekonomi Modeli'nin tam olarak uygulanmasıdır.
Terör- Suriye- Musul-ekonomik kriz mi dersin?
100 bin Suriyelinin devlet memuru yapılması meselesi mi dersin?
Ben bugün aralık ayının son haftasında olduğumuza dikkat çekerek haklıya hakkını verme adına Prof. Dr. Haydar Baş Bey'in ehemmiyetle üzerinde durduğu farklı bir başlığa değinmek istiyorum.
Malum; her yılın aralık ayı, sonraki yıl uygulanacak asgari ücretin belirlenme dönemidir. Bu yıl da asgari ücret konusunda son aşamaya gelindi. 2017 yılı asgari ücret konusunda üçüncü defa toplanan Asgari Ücret Tespit Komisyonu, nihai toplantısını yarın yapacak.
Ülkemizde, yaklaşık 10 milyon kişinin asgari ücret ile çalıştığını düşünürsek; bu konu 10 milyon kişiyi direkt, geri kalan nüfusu da dolaylı olarak ilgilendirmektedir dersek; hata yapmış olmayız.
Sayın Baş 7 Haziran seçim sürecinde asgari ücreti 5.000 TL ye çıkaracağını söylemişti. Ve bunun bir seçim vaadi olarak değil; dünya iktisat literatürüne mâl olmuş kendine ait olan Milli Ekonomi Modeli tezine ait kurallar olduğunu izah etmişti. Her seferinde de kaynaklarını ortaya koyarken, Milli Para'ya dikkat çekmişti. Sayın Baş sayesinde seçim adeta asgari ücret merkezli bir hal almıştı.
7 Haziran seçimlerinde "Asgari ücreti 1000 lira bile yaparsak ekonomi batar" diyen AKP de bu kervana katılmış; 1 Kasım seçimlerinde 'asgari ücreti 1300 TL yapacaklarını' vaat etmişti. Bildiğiniz gibi asgari ücret 1.054 tl'den 1.300 tl'ye çıkarılmıştı.
Ne var ki bu artış vatandaşımızın yüzünü güldürmeye yetti mi?
El cevap: Hayır.
Bu cevabı vereceğimiz rakamlarla açmak istersek.
Mesela; Dolar 1 ocak 2016'da 2,91 iken bugün 3,51 (artış oranı %20).
Başka bir rakam: Bankalararası Kart Merkezi'nin açıklamalarına göre 2016 Eylül ayında kişi başına düşen bireysel kredi kartı borcu 3 bin 727 Türk Lirası. 2015 yılı Eylül'de bu rakam, 3 bin 677 TL idi. Yani 2016 yılında asgari ücretlinin sözüm ona geliri artmış gibi görünse de rakamlara baktığımızda borcu daha da artmıştır. Ve yine BKM'nin açıklamalarına dayanarak söylüyorum. Kişi başına düşen harcama rakamları bu yıl geçen yıla göre daha düşük olmasına rağmen.
Son günlerde sicil affı gündemde? 12 Aralık 2016 itibariyle halen ödenmemiş çeki olan 566 bin 116 kişi, 31 Ekim itibarıyla kredi kartı nedeniyle yasal takip borcu bulunan 2 milyon 233 bin 188 kişi. Şu an kara liste denilen; borcunu ödeyemeyen vatandaş sayısı tam 11.5 milyon kişi. Bu listedeki şirket sayısı da, 2.3 milyon.
Rakamlar da gösteriyor ki asgari ücretteki bu artış çözüm getirmedi. MEM'den tabir caizse kopya çekilen uygulamalar, sistemin tamamı uygulanmadığı sürece çözüme ulaşılamayacağı aşikârdır.
Türk-İş'in açıklamalarına göre; gıda harcaması ile birlikte giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer harcamaların toplam tutarı (yoksulluk sınırı) ise 4.665 TL. Dört kişilik ailenin açlık sınırı 1.432 TL.
Yeniden Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun görüşmelerine dönersek... Komisyonda çalışanlar adına bulunan Türk-İş temsilcisi 1.600 TL taleplerinde ısrarcı olduklarını vurgularken, işverenler adına masada yer alan TİSK ise, zam yapılmaması görüşünü savunuyor. Niçin?
Çünkü özel sektörde işveren, işçiye ödeyeceği asgari maaşın yanında artacak vergi yükünü de düşünmektedir.
Çözümün adresi bellidir:
* Asgari ücret yoksulluk sınırının üzerinde olmalıdır. Yani Sayın Baş'ın dediği gibi 5.000 TL.
* Asgari ücret ödemelerinden işverenden de; işçiden de hiçbir vergi alınmamalıdır.
* İşverenler, artırılacak asgari ücret farkı kadar devlet tarafından desteklenmelidir. Ve tabii ki bu destek maliyetli borç para ile değil; Milli Para ile olmalıdır.
Tek cümle ile çözüm, Prof. Dr. Haydar Baş Hocamıza ait Milli Ekonomi Modeli'nin tam olarak uygulanmasıdır.
Doç Dr. Ali Bestami Kepekçi / diğer yazıları
- Prof. Dr. Haydar Baş ve BTP / 10.04.2024
- BTP belediyeciliğinde vatandaş kent yönetiminde aktif rol alacak / 23.03.2024
- Kırmızı çizgimiz Mustafa Kemal Atatürk! / 22.03.2024
- A mı, B mi? Yoksa! / 16.12.2023
- Asgari ücret tartışmaları ve ekonomik çıkmaz / 04.12.2023
- 50+1 mi yoksa AKP-MHP kavgası mı? / 29.11.2023
- Ne büyük iş yapıyoruz değil mi? Gazze ve Filistin bitiyor! / 16.11.2023
- Kınamıştık, kınıyoruz, kınayacağız ama… / 03.11.2023
- 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamaları / 01.11.2023
- Gazze'de yaşananlar malûmu ilâm etmektir / 26.10.2023
- BTP belediyeciliğinde vatandaş kent yönetiminde aktif rol alacak / 23.03.2024
- Kırmızı çizgimiz Mustafa Kemal Atatürk! / 22.03.2024
- A mı, B mi? Yoksa! / 16.12.2023
- Asgari ücret tartışmaları ve ekonomik çıkmaz / 04.12.2023
- 50+1 mi yoksa AKP-MHP kavgası mı? / 29.11.2023
- Ne büyük iş yapıyoruz değil mi? Gazze ve Filistin bitiyor! / 16.11.2023
- Kınamıştık, kınıyoruz, kınayacağız ama… / 03.11.2023
- 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamaları / 01.11.2023
- Gazze'de yaşananlar malûmu ilâm etmektir / 26.10.2023