Cumhurbaşkanlığı seçimleri yaklaşıyor.Genel seçimler yaklaşıyor.Ortadoğu'da tehlike çanları çalıyor.Dünya gündemi ülkemizin civarında dolanıyor.Ekonomimiz dibe vuruyor.Anlaşılan 2007 yılı ülkemiz için bir dönüm olacak ve bir hayli hareketli ve riskli geçecek.Geçen 4,5 yıllık zaman zarfında, milli konularda sadece askerin, Cumhurbaşkanı'nın ve toplumun belirli bir kesiminin duyarlı olmasının yeterli olmadığını gördük.Çünkü icraatın bütün yetkileri iktidarın elinde. Özellikle AKP gibi iktidar tek başınaysa istediği adımı rahatlıkla atabiliyor, kararı çıkarabiliyor.Cumhurbaşkanı'nın bile sınırlı yetkisi var. Kendisine gelen tasarıyı önce veto edebiliyor, ama tekrar önüne geldiğinde onaylamak zorunda kalıyor.Meclis içi muhalefet, eğer iktidarın setr-i avreti gibi, yani hatalarını örten bir misyonla hareket ediyorsa, basın iktidarın borazanlığını yapıyorsa, her ne kadar demokrasiyle yönetiliyor da olsak, milletin pek yapılanlarla alakası kalmıyor.Milletimiz böyle bir durumda olayların sadece neticelerine tanık oluyor.Örneğin, ekonomiden bahsedelim. Satın alma gücü TÜİK'in verilerine göre tam 4,5 yıldır düşüyor. Yani vatandaş her yıl bir önceki yıla göre daha az alım gücüne sahip. İhtiyaçlarına daha sınırlı ulaşabiliyor. Ama gerek hükümet, gerekse medya-basın ekonominin sürekli iyiye gittiğinden bahsedince, vatandaş da, "herhalde sadece sıkıntılı olan benim" diye düşünüyor, sineye çekip sessiz sedasız oturuyor.Bir gün bir işadamı ile görüşüyorum. Seçimlerde AKP'yi desteklemiş. Soruyorum, "Ekonomi nasıl gidiyor", hiç tereddütsüz cevap veriyor "gayet iyi". "Peki, geçen yıla oranla satışların, kar durumun, müşteri potansiyelin nasıl" diye sorduğumda verdiği cevap tahmin ettiğim gibi "Vallahi tam 1,5 yıldır zarardayım".Devam ediyorum, "Peki, sen zarar ettiğini söylüyorsun, ekonomi nasıl iyiye gidiyor". Verdiği cevap, "Görmüyor musun basın-medya, hükümet yetkilileri hep ekonominin iyi olduğunu söylüyorlar" şeklinde oluyor.Evet. Vatandaşın bazısı böyle, "söylüyorlar, diyorlar" diye kendi pratik yaşadığını bir kenara koyup hayal dünyasında dolanıyor.Tabii böyle düşünenler, elinde avucunda az çok bir şey olup da günü kurtaranlar ve hala hükümetten medet umanlar. Peki, ya ürününü maliyetin altına satan çiftçilerimiz, ya gerçek enflasyonun kat kat altında zam alan memurlarımız, ya açlık sınırının altında kalan asgari ücretle çalışanlar, ya ay sonunu göremeyen emeklilerimiz, ya borçların altında can çekişip çareyi kepenk kapatmakta bulan esnafımız, kısaca geçim darlığı çeken toplumumuzun ekserisi?Onlara bir söylüyorsun, bin ah işitiyorsun.Geçen 4,5 yıllık ekonomik fiyasko neticesinde artık mızrak çuvala sığmamaya başladı.Dün ekonomiyle fazla ilgilenmeyen, sadece kendi geçimine odaklanan insanımız, neredeyse hepsi ekonomist gibi olmuş.IMF'nin, AB'nin ve ABD'nin bize yar olmayacağını gayet iyi biliyorlar. Milli çözümler arıyorlar.Gerçi aradıklarını geç de olsa, geçtiğimiz seçimlerde fark edememiş de olsalar bu sefer bulmuşlar.Görüştüğümüz birçok kişi, "Meltem TV'de, Mesaj TV'de çıkan Haydar Bey var. Hatta milli bir ekonomik modeli de var. Profesörler hep onu methediyorlar. Dedikleri, söyledikleri aklımıza yatıyor. Bugüne kadar ne söylediyse hep haklı çıktı. Bu sefer onu destekleyeceğiz. Geçen seçimde falancaya oy verdik, ama keşke elimiz kırılsaydı da vermeseydik. Anamızdan emdiğimiz burnumuzdan geldi" diyorlar. Denemesi bedava. Ben sordum bu cevabı aldım, siz de sorabilirsiniz.Bir de öyle bir çeşitlilik var ki, AKP'lisi, CHP'lisi, MHP'lisi, DYP'lisi, ANAP'lısı, SP'lisi, BBP'lisi, hatta DTP'lisi? kısaca her eğilimden vatandaşların "Bu sefer Haydar Baş" dediğini gözlerimle, kulaklarımla şahit oldum.Görünen o ki, Prof. Dr. Haydar Baş daha iktidara gelmeden, hatta meclise bile girmeden bütün eğilimleri tek bilek tek yürek yapmış.Bir de iktidara gelse?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Dünya, İsrail'in Gazze soykırımı karşısında bu kadar mı aciz? / 17.09.2025
- Terörsüz Türkiye için önce gençlerimize sahip çıkmalıyız! / 16.09.2025
- Sayın Bahçeli tavsiye mi ediyor, talimat mı veriyor? / 13.09.2025
- Gençlerin suça meyletmesi ceza ile önlenebilir mi? / 12.09.2025
- Millet iradesine saygı, sandığa saygıdan geçer / 11.09.2025
- Türkiye, SDG’ye operasyon yapabilir mi? / 10.09.2025
- Türkiye ekonomisinde yaprak dökümü / 09.09.2025
- Bütünleşik muhalefet sözde kalmamalı / 06.09.2025
- Adalet ve demokrasi için Çağlayan’daydık / 05.09.2025
- Ekonomide büyüyoruz, enflasyon düşüyor, halk niye fakir? / 04.09.2025
- Terörsüz Türkiye için önce gençlerimize sahip çıkmalıyız! / 16.09.2025
- Sayın Bahçeli tavsiye mi ediyor, talimat mı veriyor? / 13.09.2025
- Gençlerin suça meyletmesi ceza ile önlenebilir mi? / 12.09.2025
- Millet iradesine saygı, sandığa saygıdan geçer / 11.09.2025
- Türkiye, SDG’ye operasyon yapabilir mi? / 10.09.2025
- Türkiye ekonomisinde yaprak dökümü / 09.09.2025
- Bütünleşik muhalefet sözde kalmamalı / 06.09.2025
- Adalet ve demokrasi için Çağlayan’daydık / 05.09.2025
- Ekonomide büyüyoruz, enflasyon düşüyor, halk niye fakir? / 04.09.2025