Türk milleti var, dertleri var, ıstırapları var ve fakat vekilleri orta yerde yok.
Vekiller yerine akiller dolaşıp duruyor.
Millet hin-i hacette, yani ihtiyaç hasıl olduğunda, kendi dertlerine derman bulsun diye, kendi yarasına merhem sürsün diye vekiller seçmiş, kendisi asgari ücrete talim ettiği halde vekillerine çuval işi para ödüyor ve fakat en çok lazım oldukları bir zamanda yerlerini akillere terk etmiş gitmişler.
Seçim zamanlarında kapı kapı dolaşıp oy isteyen, çeşitli vaatlerde bulunan ve milletin oyu ile Meclise giden vekillerin bir itirazı, bir diyeceği yok mu acaba?
Mısır tarlasına dikilen bostan korkuluğunun bir anlamı, bir işlevi var ama vekillerin bir anlamı, bir işlevi yok ki akiller dolaşıp duruyor.
Bilenler bilir, Arap dilinde “yedi” anlamına gelen “ekele” fiilinin ismi faili “akil”, yani yiyici demektir.
Seçilen bu 63 kişinin bütçeye, ya da örtülü ödeneğe maliyeti ne olur, ne kadar yerler bilemiyoruz ama biliyoruz ki akiller, milletin kafasını, milletin beynini yiyeceklerdir.
Birkaç günlük gezilerinden ve gittikleri yerlerdeki konuşmalarından anlaşılmıştır ki bu akiller gurubu, gerçekleri gizlemek için yola çıkmış ya da çıkarılmış bir guruptur.
Bir yanda “PKK sayesinde vekil olduk” diyenlerin koca bir devlete, koca bir millete meydan okuyucu nitelikteki açıklamaları diğer tarafta her şeyi unutun, geçmişin üzerine sünger çekin diye nasihat çeken akiller gurubu.
Bir yanda, her yeni günde yeni yeni tehditler savuran, devlete ve millete hakaretler yağdıran terör örgütünün hem dağdaki hem de bağdaki sözcüleri, diğer tarafta devletin diz çökmesini hazmettirmeye çalışan, tehdit ve hakaretlerin hazmedilmesini öğütleyen 2013’ün nasihat heyeti.
Bir “süreç” tutturduk gidiyoruz, ne işe yarar, yenilir mi içilir mi, hangi derde dermandır belli değil.
Üzerine bir de “analar ağlamasın” diye bir sos ektik, iyi güzel de şimdiye kadar on binlerce anayı ağlatan, koca ülkenin anasını ağlatan eşkıyadan hesap soracaksın ki biz de inanalım bir daha anaları ağlatmayacağına.
Yoksa, eşkıyanın önünde koskoca devleti diz çöktürenlerin yaygarasına kim inanır.
Vekiller yerine akiller dolaşıp duruyor.
Millet hin-i hacette, yani ihtiyaç hasıl olduğunda, kendi dertlerine derman bulsun diye, kendi yarasına merhem sürsün diye vekiller seçmiş, kendisi asgari ücrete talim ettiği halde vekillerine çuval işi para ödüyor ve fakat en çok lazım oldukları bir zamanda yerlerini akillere terk etmiş gitmişler.
Seçim zamanlarında kapı kapı dolaşıp oy isteyen, çeşitli vaatlerde bulunan ve milletin oyu ile Meclise giden vekillerin bir itirazı, bir diyeceği yok mu acaba?
Mısır tarlasına dikilen bostan korkuluğunun bir anlamı, bir işlevi var ama vekillerin bir anlamı, bir işlevi yok ki akiller dolaşıp duruyor.
Bilenler bilir, Arap dilinde “yedi” anlamına gelen “ekele” fiilinin ismi faili “akil”, yani yiyici demektir.
Seçilen bu 63 kişinin bütçeye, ya da örtülü ödeneğe maliyeti ne olur, ne kadar yerler bilemiyoruz ama biliyoruz ki akiller, milletin kafasını, milletin beynini yiyeceklerdir.
Birkaç günlük gezilerinden ve gittikleri yerlerdeki konuşmalarından anlaşılmıştır ki bu akiller gurubu, gerçekleri gizlemek için yola çıkmış ya da çıkarılmış bir guruptur.
Bir yanda “PKK sayesinde vekil olduk” diyenlerin koca bir devlete, koca bir millete meydan okuyucu nitelikteki açıklamaları diğer tarafta her şeyi unutun, geçmişin üzerine sünger çekin diye nasihat çeken akiller gurubu.
Bir yanda, her yeni günde yeni yeni tehditler savuran, devlete ve millete hakaretler yağdıran terör örgütünün hem dağdaki hem de bağdaki sözcüleri, diğer tarafta devletin diz çökmesini hazmettirmeye çalışan, tehdit ve hakaretlerin hazmedilmesini öğütleyen 2013’ün nasihat heyeti.
Bir “süreç” tutturduk gidiyoruz, ne işe yarar, yenilir mi içilir mi, hangi derde dermandır belli değil.
Üzerine bir de “analar ağlamasın” diye bir sos ektik, iyi güzel de şimdiye kadar on binlerce anayı ağlatan, koca ülkenin anasını ağlatan eşkıyadan hesap soracaksın ki biz de inanalım bir daha anaları ağlatmayacağına.
Yoksa, eşkıyanın önünde koskoca devleti diz çöktürenlerin yaygarasına kim inanır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Dört tanesi yüz… Dört tanesi yüz… / 24.07.2025
- Bu vahşet sekiz milyar insanın ortak vebalidir / 23.07.2025
- Böyle bir alçaklık insanlık tarihinde yok / 22.07.2025
- Beterin beteri basiretsizlik / 19.07.2025
- Görmeyen gözler işitmeyen kulaklar ve ürpermeyen kalpler / 18.07.2025
- İmtiyazlı zümre doymak bilmiyor / 17.07.2025
- Hacım! Hayırlı olsun yeni yol arkadaşlarınız da!.. / 16.07.2025
- ‘Her kışın sonunda bir bahar olur’ / 15.07.2025
- Gül vekilim gül / 12.07.2025
- Yalamış yutmuşlar / 09.07.2025
- Bu vahşet sekiz milyar insanın ortak vebalidir / 23.07.2025
- Böyle bir alçaklık insanlık tarihinde yok / 22.07.2025
- Beterin beteri basiretsizlik / 19.07.2025
- Görmeyen gözler işitmeyen kulaklar ve ürpermeyen kalpler / 18.07.2025
- İmtiyazlı zümre doymak bilmiyor / 17.07.2025
- Hacım! Hayırlı olsun yeni yol arkadaşlarınız da!.. / 16.07.2025
- ‘Her kışın sonunda bir bahar olur’ / 15.07.2025
- Gül vekilim gül / 12.07.2025
- Yalamış yutmuşlar / 09.07.2025