Ya ABD'ye hesap sorul sun, ya millete açıklama yapılsın

Wikileaks belgelerinin 8 bine yakını Türkiye hakkında?Türkiye'nin ABD'nin diplomatik yazışmalarında ilk sırada olması, ABD'nin dış politikasında özellikle de Büyük Ortadoğu Projesi'nde Türkiye'nin önemini göstermektedir. Diğer bir ifadeyle bu gerçek Türk siyasilerin ne derece ABD taşeronluğuna soyunmuş olduğunun da en bariz göstergesidir.Meclis Başkanı Mehmet Ali Şahin'in "Belgeler ABD'ye rağmen yayınlanamaz" açıklaması oldukça dikkat çekici? En ufak bir bilgi sızmasına bile müsaade etmeyen ABD'nin yüz binlerce gizli belgesi ortaya çıkıyor; yine en ufak bir bilgi sızmasına çok sert tepkiler gösteren ABD, yüz binlerce belgesinin açığa çıkmasına sadece "pardon" diye tepki gösteriyor.Bilgileri ABD'nin bizzat kendisinin sızdırdığı ayan beyan ortada?Belge trafiğine bakın. Wikileaks, belgelerin kamuoyuna açıklanması için 5 gazete ile anlaşıyor. Bunlardan New York Times belgeleri alıyor ve ABD hükümetine gönderiyor, ABD hükümeti belgeleri inceleyip düzeltmeler yapıyor, tekrar New York Times'a gönderiyor, o da Wikileaks'a geri iade ediyor. Belgelerde geçen bazı şifreli ifadelerin sırrı burada? ABD'nin genellikle şahinlerini destekleyen New York Times'ın rahatlıkla iletişim kurduğu Wikileaks'e ABD istese ulaşamaz mı? Rahatlıkla ulaşır ve ortadan da kaldırır.Demek ki ABD yönetimi bu belgelerin yayınlanmasını istiyor, hatta el altından belgeleri sızdırıyor böylece dünya ülkelerine sadece "pardon" diyerek kendisini kurtarıyor.Aynen Ebu Garip hapishanesindeki rezil görüntülerin basına servis edilmesi gibi?Bu iğrenç görüntüleri sözde kim yayınlıyor? ABD'li askerler? Yani sözde suçlu onlar?Herkesin de malumu olduğu üzere ABD'nin bilgisi ve müsaadesi olmadan böyle bir şey asla olmaz. ABD, böyle iğrençlikleri dünyaya yayıyor ki, özellikle İslam coğrafyasını sindirebilmek için. Direkt kendisi yayınlasa dünya kamuoyuna izahını zor yapacak, böylece el altından sızdırıyor.Türk siyasiler kendileri hakkında yayınlanan ABD belgelerine sert tepki gösterdi. Yalnız, yanlış anlamayın bu sert tepki ABD'ye değil, belgeleri Türkiye'de gündem eden medya ve basın organlarına, yorumculara ve siyasilere? İşin garipliği burada?Siyasilerimize "yolsuzluk yaptın", "gizli hesapların var" diyen kim? ABD? "Saldırı köpeği" diyen kim? ABD? Siyasilerin birbirlerini ispiyonladıklarını açıklayan kim? ABD?"Seçim barajı namuslu siyasetçilerin Meclis'e girmesini engelliyor" diyerek Meclis'teki iktidarıyla muhalefetiyle bütün siyasileri "namussuz" yakıştırması yapan kim? ABD?"Yapılan İsrail çıkışları iç politikaya yönelik" diyerek siyasilerimizin İsrail'e karşı yaptığı eleştirilerin tiyatro olduğunu deşifre eden kim? ABD?Türk siyasiler füze kalkanının İran'a yönelik olmadığını savunarak Türk halkını uyutmaya çalıştığı bir dönemde, füze kalkanının İran'a yönelik olduğunu deşifre eden kim? ABD?Füze kalkanının Türk kamuoyu tarafından kabul görmesi için bizzat Başbakanımız tarafından NATO şemsiyesi altına alınmasının teklif edildiğini deşifre eden kim? ABD?O halde suçlular, bu belgeleri yorumlayanlar değil, belgeleri hazırlayan ve servis eden ABD'li yetkililerdir.Eğer bunlar dedikoduysa, ABD taşeronluğunu kendilerine misyon edinmiş siyasilerimiz, kendileri hakkında olan bu dedikoduları bütün dünyaya yayan ABD yönetimine gerekli tepkiyi göstermeli ve stratejik müttefikliği gözden geçirmelidir. Eğer dedikodu değilse o zaman haklarında belge konulan siyasilerimizin Türk kamuoyuna açıklama borçları var. Bir önemli nokta, siyasilerimizin stratejik müttefiki ABD bu belgelerin doğru olduğunu kabul etti. Yani siyasilerimizin işi bir hayli zor.