Yabancı yatırımcı Türkiye'den çıkıyor
RUHİ SARI
Merkez Bankası'nın politika faizini yüzde 50'ye yükseltmesine rağmen, yabancı yatırımcı 'seçim riski'ni yüklenmek istemiyor. Stratejist Tuğba Özay, Merkez Bankası'nın faiz kararının önemli olacağını belirterek, "TCMB'nin net rezervlerindeki gerileme, kura müdahale ile birlikte kurun seyri, enflasyonun gidişatı, özellikle yabancı bankaların merceğinde kalmaya devam edecek" dedi. Yabancı yatırımcı tarafındaki çekilmelere de dikkat çeken Özay, "Merkez Bankası'ndan faiz artışı yönelik beklentiler, seçim belirsizliği, borsadaki çıkışların ana nedeni. Yabancıların geçtiğimiz 4 haftadan bu yana çıkışı yaklaşık 500 milyon doları buldu. Yabancı yatırımcı, seçim belirsizliğini satın almak istemiyor. Özellikle seçimlerden sonra politikalar nasıl şekillenecek, görmek istiyorlar. Bu yüzden tahviller, devlet iç borçlanma senetleri ve hisseler tarafında satışlar devam ediyor" açıklamasını yaptı.
Enflasyon sanılandan kötü gidiyor
Özay, şunları söyledi: "Yerel seçimler belirsizliği artırırken hem yabancı yatırımcıların hem yerli de yatırımcıların tedirgin bekleyişi biraz daha öne çıkmaya başladı. Yabancı bankalar Nisan ayında 300 ila 500 baz puan arasında bir faiz artışı bekliyor. Deutsche Bank raporunda ortodoks politikalara dönüşle birlikte görünümdeki iyileşmeye dikkat çekilirken, önümüzdeki döneme dair kalıcı enflasyonist etkiler konuşulmaya devam edecek. Yılı seçimlerden önce ve seçimlerden sonra olarak ikiye ayırmıştık. İlk yarıyı biraz da enflasyon kaynaklı beklentiler kötümserleştiriyor ama yılın ikinci yarısında özellikle Mayıs ayından sonra, enflasyonun düşeceği beklentileri, iyimserliği bir miktar artırıyor."
İşte en ciddi soru
Seçimlerden sonra ekonomi yönetiminde değişiklik olup olmayacağının soru işaretlerine yol açtığını dile getiren Özay, şöyle devam etti: "Enflasyonda tepe nokta ötelenecek mi, faizlere ilişkin beklentiler gündemde önemini korumaya devam edecek. Enflasyonla mücadele için faiz artışı yönünde beklentiler artarken, borçlanma maliyetlerinin de artması birçok şirket üzerinde olumsuz bir etki yaratıyor. Geçen hafta Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek tarafından iş dünyasına ve ihracatçılara yönelik yapılan değerlendirmede, geçtiğimiz dönemler hatırlatıldı. Şimşek, ucuz ve bol kredinin olduğu dönemde kredi çekip bunu ihracata ve yatırıma harcamayıp; yerine dövize, arsaya ya da diğer yatırım araçlarına giden ihracatçılara dikkat çekerek önümüzdeki dönemde bizden ucuz kredi ya da işte düşük faizli kredi beklemeyin mesajını verdi. Bu mesajlar da öne çıkan başlıklardan biri oldu. Kur korumalı mevduatın azalmasıyla birlikte döviz tevdiat hesaplarına (DTH) olan talebin de artmaya devam ettiğini görüyoruz. Özellikle enflasyonist ortamda birikimlerini korumak isteyen yatırımcı, belirsizliğin riskinden kaçınmak için dövize ve altına yönlenmeyi tercih ediyor. Bu da DTH'lerin artmasına neden oluyor."