Sizde hiç utanma ve arlanma yok mu?Siz hiç elinize yüzünüze bakmıyor musunuz?Siz hiç aynaya bakmıyor musunuz?Ellerinizden Müslüman kanı damlıyor, ayaklarınız göbeğinize kadar Müslüman kanına batmış, yüzleriniz sıçrayan kanlar sebebi ile tanınmaz hale gelmiş.Derdiniz nedir, Müslümanlara olan kin ve nefretiniz nedendir?Sizin gizlediklerinizi, ihanetlerinizi, hırsızlıklarınızı, haksızlıklarınızı, hilekar ve düzenbazlıklarınızı açıklayan bir kitabın müminleri oldukları için mi onları yok etmeye çalışıyorsunuz?Alemleri yoktan var eden, sizi de bizi de yaratan Allah haber veriyor.Verilen haberlere inananları yok ettiniz diyelim, haberleri nasıl yok edeceksiniz?Haberlerin kaynağına bir yapacağınız var mı?Dünya gezegenin hangi tarafına baksak sizin döktüğünüz ya da döktürdüğünüz kanlarla karşılaşıyoruz.Yalan mı?Ürettiğiniz ölüm makinaları ile ya bizzat katliamı yönetiyorsunuz ve ya size vekaleten ölüm makinalarınız öldürmeye devam ediyor, çıkardığınız fitne ve fesatlar sayesinde tabii.İçimizden bazıları çıkıp sizin için, "onlar cici çocuklardır, artık medenileştiler, dedeleri Kur'an'ın dediği gibi olsa da şimdikiler uslu çocuklardır" dese de, siz her defasında böyle diyenleri katliamlarınızla, fitne-fücurlarınızla yalanlıyorsunuz.Kur'an'ın beyanları kıyamete kadar geçerli olduğuna göre, sizin gibi eli kanlı katillere yardakçılık yapanlara da orta yerde cascavlak kalmak düşüyor.Filistin kan gölü, analar bebeklerin parçalanmış cesetlerini sokaklardan topluyor, iş başında siz varsınız.Irak'ta aynı manzaralar, katledilmiş Müslüman sayısı bir buçuk milyona ulaşmış, iş başında siz varsınız.Nerede kan akıyorsa ya bizzat ya dolaylı ama mutlaka siz varsınız.Bu gün Filistin'e, Irak'a, Afganistan'a bakan bir insaf sahibi, Yahudi ve Hıristiyanların insanlıktan, insan haklarından, medeniyetin M'sinden, demokrasiden zerre kadar nasiplendiklerini söyleyebilir mi?Demokrasi ve insan hakları yaygaraları ile elinizdeki kanları, yüzünüzdeki kanları temizleyebilir misiniz?Elbette ki ve kesinlikle alemlerin Rabbi doğru söylüyor, zaten "Allah'tan daha doğru sözlü kim olabilir ki?""Ey Kitap Ehli! (Gerçeğe) şahit olduğunuz hâlde, niçin Allah'ın âyetlerini inkâr ediyorsunuz?Ey Kitap Ehli! Niçin hakkı batılla karıştırıyor ve bile bile gerçeği gizliyorsunuz?Kitap Ehlinden bir grup, "Mü'minlere indirilene günün başlangıcında inanın, sonunda da inkâr edin, belki onlar (size bakarak) dönerler" dediSizin dininize uyandan başkasına inanmayın" (dediler). De ki: "Şüphesiz hidayet, Allah'ın hidayetidir. Birine, size verilenin benzerinin verilmesinden veya Rabbinizin huzurunda aleyhinize deliller getireceklerinden ötürü mü (böyle söylüyorsunuz)?" De ki: "Lütuf Allah'ın elindedir. Onu dilediğine verir. Allah, lütfu geniş olandır, hakkıyla bilendir" (Ali İmran :70-73)."Onlardan (Kitap Ehlinden) bir grup var ki, Kitap'tan olmadığı hâlde Kitap'tan sanasınız diye (okudukları) Kitap'tanmış gibi dillerini eğip bükerler ve, "Bu, Allah katındandır" derler. Hâlbuki o, Allah katından değildir. Bile bile Allah'a karşı yalan söylerler. Allah'ın, kendisine Kitab'ı, hükmü (hikmeti) ve peygamberliği verdiği hiçbir insanın, "Allah'ı bırakıp bana kullar olun" demesi düşünülemez. Fakat (şöyle öğüt verir:) "Öğretmekte ve derinlemesine incelemekte olduğunuz Kitap uyarınca rabbânîler (Allah'ın istediği örnek ve dindar kullar) olun."Allah'ın, kendisine Kitab'ı, hükmü (hikmeti) ve peygamberliği verdiği hiçbir insanın, "Allah'ı bırakıp bana kullar olun" demesi düşünülemez. Fakat (şöyle öğüt verir:) "Öğretmekte ve derinlemesine incelemekte olduğunuz Kitap uyarınca rabbânîler (Allah'ın istediği örnek ve dindar kullar) olun." (Ali İmran:78-80)"De ki: "Ey Kitap Ehli! Allah, yaptıklarınızı görüp dururken Allah'ın âyetlerini niçin inkâr ediyorsunuz?"De ki: "Ey Kitap Ehli! (Gerçeği) görüp bildiğiniz hâlde, niçin Allah'ın yolunu eğri ve çelişkili göstermeğe yeltenerek inananları Allah'ın yolundan çevirmeye kalkışıyorsunuz? Allah, yaptıklarınızdan habersiz değildir." Ey iman edenler! Kendilerine kitap verilenlerden herhangi bir gruba uyarsanız, imanınızdan sonra sizi döndürüp kâfir yaparlar." (Ali İmran: 98-100)"Ey iman edenler! Sizden olmayanlardan hiçbir sırdaş edinmeyin. Onlar size fenalık etmekten asla geri kalmazlar. Hep sıkıntıya düşmenizi isterler. Onların kinleri konuşmalarından apaçık ortaya çıkmıştır. Kalplerinde gizledikleri ise daha büyüktür. Eğer düşünürseniz size âyetleri açıkladık.İşte siz öyle kimselersiniz ki, onları seversiniz; onlar ise, bütün kitaplara iman ettiğiniz hâlde, sizi sevmezler. Onlar sizinle karşılaştıkları zaman "inandık" derler. Ama kendi başlarına kaldıklarında, size karşı kinlerinden dolayı parmaklarını ısırırlar. De ki: "Öfkenizden ölün!" Şüphesiz Allah, göğüslerin özünü (kalplerde olanı) bilir.Size bir iyilik dokunursa, bu onları üzer. Başınıza bir kötülük gelse, ona sevinirler. Eğer siz sabırlı olur, Allah'a karşı gelmekten sakınırsanız, onların hileleri size hiçbir zarar vermez. Çünkü Allah onların işlediklerini kuşatmıştır"(Ali İmran: 118-120)."Hani Allah, kendilerine kitap verilenlerden, "Onu (Kitabı) mutlaka insanlara açıklayacaksınız, onu gizlemeyeceksiniz" diye sağlam söz almıştı. Fakat onlar verdikleri sözü, arkalarına atıp onu az bir karşılığa değiştiler. Yaptıkları bu alışveriş ne kadar kötüdür" (Ali İmran: 187).Görüldüğü gibi kendilerini yaratan Allah'a ihanet eden, kendilerini uyarmak için gönderilen peygamberlere ihanet eden ve onları katleden bir müfsit anlayışın devamı olan milletlerle karşı karşıyayız.Onlar için demokrasi, insan hakları söylemleri sadece katliamlarını gizlemek için birer perdeden ibaret.Onların anladıkları tek dil var; güç.Her zaman haklıyız ama mutlaka güçlü olmanın da yollarını aramak mecburiyetindeyiz.Yoksa?Yok oluyoruz, kitleler halinde.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- ‘Hazır ol cenge eğer ister isen sulh-u salah’ / 20.04.2024
- Doymayan gözden ve ürpermeyen kalpten… / 19.04.2024
- Dilde adalet / 18.04.2024
- İlk çeyrek heba oldu gitti / 16.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 14.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 10.04.2024
- Bayram gelmiş! / 09.04.2024
- Ağır misafiri yolcu ederken… / 08.04.2024
- Doğru tartan bir kantara çıkmalı / 06.04.2024
- ‘Demir olsa erir odunsa yanar Bakın yüreğine taş mı bağlamış?’ / 05.04.2024
- Doymayan gözden ve ürpermeyen kalpten… / 19.04.2024
- Dilde adalet / 18.04.2024
- İlk çeyrek heba oldu gitti / 16.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 14.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 10.04.2024
- Bayram gelmiş! / 09.04.2024
- Ağır misafiri yolcu ederken… / 08.04.2024
- Doğru tartan bir kantara çıkmalı / 06.04.2024
- ‘Demir olsa erir odunsa yanar Bakın yüreğine taş mı bağlamış?’ / 05.04.2024