Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızın 'Din Tahripçilerine Kur'an-ı Kerim'in Cevabı' eserinde Yahudiler'in İslam'a itirazları hakkında şu bilgilere yer verilmektedir:
"Resûlullah'ın (sav) tebliğe başladığı sıralarda ve tebliğin gelişen safhalarında, İslâm'a itiraz eden grupların önde gelenlerinden biri de, Yahudilerdi. Hatta denilebilir ki, Peygamberimiz (sav)'i en çok uğraştıran onlardı. Yahudilerin İslâm'a itirazlarının keyfiyetini daha iyi anlayabilmek için öncelikle Yahudilerin şahsi özelliklerine genel olarak göz atmak yerinde olur. Zira Yahudilerin tavır ve karakterleri iyi anlaşılırsa, İslâm'a itirazlarının mahiyeti de daha iyi kavranmış olacaktır.
Yahudiler, diğer adıyla İsrâiloğulları (Benî İsrâil), Hz. Yakup (as)'un soyundan olup, başlangıçta büyük nimetlere mazhar olmuşlardı. Cenâb-ı Hak (cc) onları, Hz. Musa'nın öncülüğünde Firavun'un zulmünden kurtarmış; denizi yol haline getirerek Sina'ya geçirmişti. Sina yarımadasına göç ettiklerinde bir bulutu üzerlerine gölge yapmış, açlıktan kurtulmaları için onlara rızık olarak kudret helvası ve bıldırcın yiyeceklerini indirmişti. (Bakara: 40- 49- 50- 57; Tâhâ: 77-80) .Fakat daha sonra Yahudiler, kendilerini ikiyüzlülüğe ve kötü davranışlara teslim ederek hak yoldan sapmışlar, sahip oldukları nimetlerden mahrum olarak yeryüzünde fitne çıkaran bir kavim haline gelmişlerdir.
Firavun'un zulmünden kurtulmalarından hemen sonra Yahudiler Musa (as)'ın yanlarından kısa bir müddet ayrılmasını fırsat bilerek, Samiri'ye uyup putperest oldular. Cenâb-ı Hak verdiği nimetleri hatırlamaları, ahde sadık kalmaları, indirilen kitaba iman ettikleri halde onu inkâr edenlerin ilki olmamaları, ayetleri az bir menfaatle değiştirmemeleri hususunda onları defalarca ihtar etti. (Bkz. Bakara: 40-41) Ama onlar itaat ve kulluk belirtisi olan bu ikaz ve emirlere kulaklarını tıkayarak, isyanlarında ısrar ettiler. Açık ve kesin olarak daimi sapıklığı benimsediler.
Bu yüzden Yahudiler, (Kur'ân ifadesiyle Benî İsrâil), hem Davut (as)'ın hem de Meryemoğlu İsa'nın lisanıyla lanetlendiler. (Bkz. Mâide: 78-79). Bundan sonra onlar art arda belalara uğradılar: Önce mel'ûn olup, İlahî rahmetten kovuldular. Sonra İlahî gazap başlarına çöktü, bela üstüne belaya düçar oldular. Daha sonra da maymun gibi bir insan mukallidi, kararsız, dönek, renk değiştiren, mürâi ve sahtekârlığı maharet kabul eden bir toplum haline geldiler. Bütün bu sıfatlar tek tek ayet ve hadislerde belirtilmiştir. (Bkz. Maide: 60-64)." (devam edecek…)
- Büyük Ortadoğu Projesi’nin Türkiye ayağı / 24.10.2024
- Mustafa Kemal ile beraber hareket dönemi-II / 10.12.2020
- Mustafa Kemal ile beraber hareket dönemi-I / 09.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-VI / 08.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-V / 07.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-IV / 04.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-III / 03.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-II / 02.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-I / 01.12.2020