El birliği, güç birliği yaparak "adaleti" uçurumdan aşağı yuvarlayıp tozuna seyredenlerin sonra dönüp koro halinde adaletten söz etmeleri hiç mi hiç yakışmıyor.Ülke kaynaklarını küresel tefecilere yok fiyatına peşkeş çektikten, devletin gelir kalemlerini özelleştirme adı ile tamamen elden çıkardıktan sonra, cari açığı Cumhuriyet tarihinin zirvesine çıkardıktan sonra aynı kadronun kalkıp ta kalkınmadan bahsetmeleri asla ve asla yakışmıyor.Arkalarına aldıkları devlet gücünü tepe tepe kullanarak dört bir yandan patlayan yolsuzlukların üstünü örtmeye çalışanların, haktan-hukuktan ve kul hakkından dem vurmaları ağızlarında iğreti duruyor.Dini söylemleri kullanarak iktidar olduktan sonra, dinin evrensel kırmızı çizgilerini, kesin emirlerini ve kesin yasaklarını ecnebi dostları hatırına alt-üst edenlerin, sosyal hayattan dinin izlerini silmeye çalışanların dönüp dinden-diyanetten bahsetmeleri kesinlikle yakışmıyor.Özellikle son üç yıldan beri kulaklarının üzerine yatarak, güvenlik güçlerinin ellerini-kollarını bağlayıcı her türlü düzenlemeyi yaparak meydanı teröre, teröriste bırakanların, şehirlerin cephanelik haline gelmesini, şehirlerin altında yer altı şehirlerinin kurulmasını koro halinde seyredenlerin bugün kalkıp barıştan, huzurdan söz etmeleri hele hele istikrardan dem vurmaları asla yakışmıyor.Milletin ve devletin istikbaline ve istiklaline tuzak kurmak demek olan, millet evlatlarının civan çağlarında göz göre göre teröristlere yem yapılması demek olan "çözüm sürecine" imza atanların dönüp tekrar milletten yönetme yetkisi istemeleri hiç mi hiç yakışmıyor.Üç sene boyunca devletin valilerine; "teröristlere karşı operasyon yapmayın" talimatı verenlerin, teröristlerin silah stoklamalarını büyük bir gaflet içinde seyredenlerin, seyrettirenlerin bugün gidip şehit cenazelerinde rol yapmaları müthiş sırıtıyor ve asla yakışmıyor.On dört yıllık tek başına iktidarı döneminde, içerde barış ve huzur bırakmayanların, barış ve huzur için kılını kıpırdatmayanların şimdi kaklı barış ve huzuru sağlayacağız vaatleri ile oy istemeleri asla ve kat'a yakışmıyor.On dört yıllık tek başına iktidarları dönemi boyunca, haçlı-siyonist çevrelerin akıllarına uyarak, İslam coğrafyasının kan gölüne gelmesinde çok çok önemli rol oynayanların, ecnebilerin çıkarları için kardeş ve komşu ülkeleri göz göre göre gözlerini kırpmadan ateşe atanların, dolayısıyla kardeşlik hukukunu alenen çiğneyenlerin bu gün kalkıp kardeşlikten söz etmeleri hiç mi hiç yakışmıyor.İslam medeniyetine mensubiyet iddiasında bulunanlara, yalan yakışmıyor, talan yakışmıyor, kardeşlerini satmak yakışmıyor, gaflet ve ihanet asla yakışmıyor.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Dost odur ki dar gününde yar ola Geniş günde düşman bile yar olur / 06.09.2025
- Son düzlükte her şey dümdüz / 04.09.2025
- Zalime karşı dönmeyen diller ebediyen dönmesin / 03.09.2025
- İnsanlığın yüzkarası / 01.09.2025
- Bütün sırların ortaya saçılacağı gün… / 26.08.2025
- Bağlandı yollarım kaldım çaresiz / 23.08.2025
- Ey dünya! Elini çabuk tut / 21.08.2025
- Kârlı ihanetler! / 20.08.2025
- Soykırımcı İsrail Azerbaycan’ın neyi oluyor? / 17.08.2025
- Dünya yansa bir bağ otu yanmayanlar / 16.08.2025
- Son düzlükte her şey dümdüz / 04.09.2025
- Zalime karşı dönmeyen diller ebediyen dönmesin / 03.09.2025
- İnsanlığın yüzkarası / 01.09.2025
- Bütün sırların ortaya saçılacağı gün… / 26.08.2025
- Bağlandı yollarım kaldım çaresiz / 23.08.2025
- Ey dünya! Elini çabuk tut / 21.08.2025
- Kârlı ihanetler! / 20.08.2025
- Soykırımcı İsrail Azerbaycan’ın neyi oluyor? / 17.08.2025
- Dünya yansa bir bağ otu yanmayanlar / 16.08.2025