Halk arasında yalan söyleyen, çok çok yalan söyleyen, hatta yalanı doğrudan daha rahat söyleyenler için öyle denir; "ağzında yalan yuva yapmış."
Ağızlarında yalanın, hem de yaldızlısından yuva yapmışçasına yalan söyleyenler yüzünden, siyasetin ne hale geldiğini, ticaretin perperişan olduğunu, sanayinin ve her türlü üretim sektörünün rayından çıktığını özellikle son çeyrek asırda bizzat yaşadık ve yaşıyoruz.
Yani, yeni yüzyıla, 21. yüzyıla hiç de iyi başlamadık, ne yazık ki başlayamadık.
İçinde bulunduğumuz 21. yüzyılın ilk çeyreği biterken, ülke olarak, millet olarak şu son 25 yılda yaşadıklarımızı bir hayal edelim, göreceyiz ki asla bir milletin hayatında 25 yıla sığacak şeyler değildir.
Liderinin geçtiğimiz günlerde Amerika'da öldüğü FETÖ hareketinin hem de güya 'hizmet için' çevirdiği fırıldaklar, döndürdüğü dolaplar, imza attığı kumpaslar, söylediği ve yaydığı kamyon dolusu yalanlar ve iftiralar ve ardından milletin ordusu ile milleti karşı karşıya getiren 15 Temmuz kalkışması…
Bütün bunları hayal dünyasında bir beş dakika yaşamak bile insanı en az beş yıl yaşlandırıyor ve yoruyor.
Nasıl olup ta bu kadar insanın yalanlar yumağı etrafında toplanabildiğine hayret ediyorsunuz.
Sonraki yıllarda da, hemen hemen hayatın her alanında, özellikle de siyasi iktidar çevresinde aynı yaldızlı yalanların artarak devam ettiğini biliyor ve görüyoruz.
Bir toplumda her türlü ahlakî zaafiyeti bünyesinde boca etmiş kadrolar bu kadar mı bir birinden haberdar olarak meydanlara çıkarlar, çeşitli sektörlerde ve kurumlarda boy gösteririler ve gözelerin başlarını tutarlar?
Ağızlarında yalanın hem de yaldızlısından yuva yapmış olanların, hayatın her alanında, özellikle de basın-yayın dünyasında ürettikleri tezviratlar yüzünden milletimiz on yıllardır müthiş bir baş dönmesi yaşıyor.
Caddede, sokakta, çarşıda-pazarda, tarlada-çayırda, bizzat hayatın içinde yaşadıkları ile, bizzat şahit oldukları ile kendisine anlatılan, yöneticiler tarafından gözünün içine bakarak söylenen kuyruklu yalanlar arasındaki çelişkiler. Tutarsızlıklar ve aradaki korkunç uçurumlar sebebi ile milletimiz adı konulmamış bir şaşkınlığı yaşıyor.
Son çeyrek asırda yaşanan bunca badire, bunca kargaşa, bunca talan ve soygun yetmezmiş gibi şimdi de kendi koltuk ömürlerini uzatmak için milleti terörle, teröristlerle müzakereye zorluyorlar.
Pes doğrusu.
- Soru dağları kardan olsaydı… / 05.12.2024
- Haramilere haramdan bahsetmek beyhudedir / 03.12.2024
- Hüzün Irmağı / 30.11.2024
- Çayırhan’da bir Genel Başkan: Hüseyin Baş / 27.11.2024
- Malum parti gruplarının oylarıyla reddedildi / 26.11.2024
- Yılından ne anladık ki gününden ne anlayalım? / 24.11.2024
- Duyurun her yana bu feryadımı / 23.11.2024
- Enflasyona ezdirilmeyenlerden misiniz? / 22.11.2024
- Kâr muhafızlarının iktidarı / 21.11.2024