Yalnızlık artık küresel bir salgın
Yalnızlık, pek çok insan için korkutucu bir kavramdır. Üstelik yapılan bazı bilimsel araştırmalara göre yalnızlık, hem fiziksel hem de zihinsel sağlık sorunlarına davetiye çıkarabilir
31.05.2024 15:57:00
Kamil Alili
Kamil Alili





Yalnızlık, pek çok insan için korkutucu bir kavramdır. Üstelik yapılan bazı bilimsel araştırmalara göre yalnızlık, hem fiziksel hem de zihinsel sağlık sorunlarına davetiye çıkarabilir. Peki, insanların en çok yalnız kaldığı yaşlar hangileri? İşte sonuçları kısa süre önce yayımlanan bir çalışma bu ilginç soruya yanıt veriyor.
Amerika Birleşik Devletleri'nde yapılan bir araştırmaya göre yalnızlık, insan yaşamı boyunca önce azalıyor, sonra artıyor. Northwestern Medicine tarafından dünya genelinde çok sayıda veri kullanarak gerçekleştirilen bu çalışma, 20'den fazla ülkeden 13 ila 103 yaşları arasındaki 128 bin katılımcının verilerini analiz etti. Araştırma, gençlik dönemlerindeki insanların yalnızlıkla daha çok karşılaştığını gözler önüne seriyor. Uzmanlar, bu dönemin "yaşamdaki bir geçiş evresi" olarak görülebileceğini ve bu nedenle yalnızlığın gençlik döneminde sıkça karşılaşılan bir sorun olabileceğini ifade ediyor.
Ancak yaşlılık dönemi farklı bir tabloya işaret ediyor. Çalışmanın sonuçları, yalnızlığın orta yaşlara doğru azaldığını ve yaşlılıkta en yüksek seviyeye ulaştığını gösteriyor. Yaşlılık, sosyal etkileşim fırsatlarının ve becerilerinin gözle görülür şekilde azaldığı bir dönem olduğundan, insanların en çok bu dönemde yalnız kaldığı veya kendilerini yalnız hissettiği belirtiliyor.
Yalnızlığı önemli bir sorun haline getiren tek şey yaş değil. Söz gelimi kadınların, yaşamlarının herhangi bir döneminde yalnız kalma olasılığı erkeklere göre daha yüksek. Öte yandan düşük gelir düzeyi ve düşük eğitim seviyesi de yalnızlık riskini artırıyor.
Bu veriler ışığında, yalnızlıkla mücadelede sosyal etkileşimlerin ve destek ağlarının önemi bir kez daha vurgulanıyor. Elverişli ekonomik durumların yanı sıra, sosyal etkileşimlerin niceliği ve niteliği de yalnızlığın önlenmesinde kilit rol oynuyor. Ayrıca, yoğun sosyal medya kullanımının da artan yalnızlıkla bağlantılı olduğu ve internet sitelerinin sıcaklık ve yüz yüze etkileşimin niteliğinden yoksun olduğu ifade ediliyor.
Amerika Birleşik Devletleri'nde yapılan bir araştırmaya göre yalnızlık, insan yaşamı boyunca önce azalıyor, sonra artıyor. Northwestern Medicine tarafından dünya genelinde çok sayıda veri kullanarak gerçekleştirilen bu çalışma, 20'den fazla ülkeden 13 ila 103 yaşları arasındaki 128 bin katılımcının verilerini analiz etti. Araştırma, gençlik dönemlerindeki insanların yalnızlıkla daha çok karşılaştığını gözler önüne seriyor. Uzmanlar, bu dönemin "yaşamdaki bir geçiş evresi" olarak görülebileceğini ve bu nedenle yalnızlığın gençlik döneminde sıkça karşılaşılan bir sorun olabileceğini ifade ediyor.
Ancak yaşlılık dönemi farklı bir tabloya işaret ediyor. Çalışmanın sonuçları, yalnızlığın orta yaşlara doğru azaldığını ve yaşlılıkta en yüksek seviyeye ulaştığını gösteriyor. Yaşlılık, sosyal etkileşim fırsatlarının ve becerilerinin gözle görülür şekilde azaldığı bir dönem olduğundan, insanların en çok bu dönemde yalnız kaldığı veya kendilerini yalnız hissettiği belirtiliyor.
Yalnızlığı önemli bir sorun haline getiren tek şey yaş değil. Söz gelimi kadınların, yaşamlarının herhangi bir döneminde yalnız kalma olasılığı erkeklere göre daha yüksek. Öte yandan düşük gelir düzeyi ve düşük eğitim seviyesi de yalnızlık riskini artırıyor.
Bu veriler ışığında, yalnızlıkla mücadelede sosyal etkileşimlerin ve destek ağlarının önemi bir kez daha vurgulanıyor. Elverişli ekonomik durumların yanı sıra, sosyal etkileşimlerin niceliği ve niteliği de yalnızlığın önlenmesinde kilit rol oynuyor. Ayrıca, yoğun sosyal medya kullanımının da artan yalnızlıkla bağlantılı olduğu ve internet sitelerinin sıcaklık ve yüz yüze etkileşimin niteliğinden yoksun olduğu ifade ediliyor.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.