ABD'ye düzenlenen tarihi saldırının ardından tüm dünya teröre karşı ortak bir cephe oluşturdu.
AB'den NATO'ya, BM'den İKÖ'ye kadar değişik uluslararası ve bölgesel kurum ve kuruluşlar aldıkları kararlarla 'global' olarak nitelendirdikleri terörizmi kınayarak mücadele edeceklerine dair kararlılıklarını bildirdiler
Bu arada kendini bu ortak cepheye müdahil ederek uluslararası camiaya şirin gözükmeye çalışan devletlerin telaşı da dikkate değer.
Sözde demokrasi ve barışsever havasına bürünen bu devletler yıllardır kendi bölgelerinde uyguladıkları şiddet eylemlerini de örtbas etmenin yolunu bulmuş oldular.
***
Bölücübaşı Apo'nun ardında saf duran Yunanistan, Batı Trakya'da uyguladığı gizli şiddet eylemlerini ve her geçen gün Ada Rumları'nı silahlandırarak tırmandırdığı Kıbrıs gerginliğini bu yeni oluşumla yoğurmaya çalışıyor
***
Sözde Ermeni Soykırımı İddiaları'nı zaman zaman gündeme getirerek Türkiye ile arasını anlamsız şekilde açan ve Kürt kökenli vatandaşlarımızı kendi bölgelerinde diplomatik kanallarla kaşımanın çabasını veren Fransa yine bu ortak cephede buluşuyor
***
"Hristiyan Batı'nın yaşam tarzı olarak İslam ülkelerinden ileri ve medeni(!) olduğunu" ifade ederek geri adım atmak zorunda kalan ve haftalardır PKK'nın elebaşını koynunda emziren Berlusconi'nin İtalyası da bu kervanda
***
Yıllardır Kafkaslar'da Azeriler'e karşı Ermeniler'in yanında yeralarak katliamlara seyirci kalmakla beraber lojistik destek çıkan ve Balkanlar'da Ortodoksluk,Pan-Slavlık adına başlatılan toplu kıyımlara sırtçıkan Rusya Federasyonu da bu ittifakta
***
ABD'ye saldırı sonrasında bölgesindeki gelişmelere karşı demokrasi liginde top koşturma sevdasını taşımasına rağmen Özerk Sincan ve Keşmir'de Müslümanlar'a sistematik baskıları hafızalardan silinmeyen Hindistan da aynı kategoride
***
Doğu Türkistan'da azınlık olarak tanımladığı Türkler'e yaptığı zulümlerle ABD tarafından bile zaman zaman demokrasi katili olarak tanımlanan Çin de aynı sınıfta
***
Kurulduğundan bu yana Ortadoğu'da şiddetini artıran ve yayılma alanını genişleten,son günlerde de yine bu eylemlerini Filistinli genç-yaşlı-kadın-çocuk demeden sürdüren İsrail de yine bu oluşumda
***
Örneklere baktığımızda "Türkiye'nin bu cephede ne işi var?" demekten de kendimizi alamıyoruz
Evet bir yandan, terörü önleme adına oluşturulan ve uluslararası kabul gören teşkilatlanmalara alan kazandırılırken, bir yandan da bu teşkilatlanmaların içerisine sızarak legal boyut kazanma uğraşındaki devletlere müsamaha gösteriliyor.
Cevat KIŞLALI
AB'den NATO'ya, BM'den İKÖ'ye kadar değişik uluslararası ve bölgesel kurum ve kuruluşlar aldıkları kararlarla 'global' olarak nitelendirdikleri terörizmi kınayarak mücadele edeceklerine dair kararlılıklarını bildirdiler
Bu arada kendini bu ortak cepheye müdahil ederek uluslararası camiaya şirin gözükmeye çalışan devletlerin telaşı da dikkate değer.
Sözde demokrasi ve barışsever havasına bürünen bu devletler yıllardır kendi bölgelerinde uyguladıkları şiddet eylemlerini de örtbas etmenin yolunu bulmuş oldular.
***
Bölücübaşı Apo'nun ardında saf duran Yunanistan, Batı Trakya'da uyguladığı gizli şiddet eylemlerini ve her geçen gün Ada Rumları'nı silahlandırarak tırmandırdığı Kıbrıs gerginliğini bu yeni oluşumla yoğurmaya çalışıyor
***
Sözde Ermeni Soykırımı İddiaları'nı zaman zaman gündeme getirerek Türkiye ile arasını anlamsız şekilde açan ve Kürt kökenli vatandaşlarımızı kendi bölgelerinde diplomatik kanallarla kaşımanın çabasını veren Fransa yine bu ortak cephede buluşuyor
***
"Hristiyan Batı'nın yaşam tarzı olarak İslam ülkelerinden ileri ve medeni(!) olduğunu" ifade ederek geri adım atmak zorunda kalan ve haftalardır PKK'nın elebaşını koynunda emziren Berlusconi'nin İtalyası da bu kervanda
***
Yıllardır Kafkaslar'da Azeriler'e karşı Ermeniler'in yanında yeralarak katliamlara seyirci kalmakla beraber lojistik destek çıkan ve Balkanlar'da Ortodoksluk,Pan-Slavlık adına başlatılan toplu kıyımlara sırtçıkan Rusya Federasyonu da bu ittifakta
***
ABD'ye saldırı sonrasında bölgesindeki gelişmelere karşı demokrasi liginde top koşturma sevdasını taşımasına rağmen Özerk Sincan ve Keşmir'de Müslümanlar'a sistematik baskıları hafızalardan silinmeyen Hindistan da aynı kategoride
***
Doğu Türkistan'da azınlık olarak tanımladığı Türkler'e yaptığı zulümlerle ABD tarafından bile zaman zaman demokrasi katili olarak tanımlanan Çin de aynı sınıfta
***
Kurulduğundan bu yana Ortadoğu'da şiddetini artıran ve yayılma alanını genişleten,son günlerde de yine bu eylemlerini Filistinli genç-yaşlı-kadın-çocuk demeden sürdüren İsrail de yine bu oluşumda
***
Örneklere baktığımızda "Türkiye'nin bu cephede ne işi var?" demekten de kendimizi alamıyoruz
Evet bir yandan, terörü önleme adına oluşturulan ve uluslararası kabul gören teşkilatlanmalara alan kazandırılırken, bir yandan da bu teşkilatlanmaların içerisine sızarak legal boyut kazanma uğraşındaki devletlere müsamaha gösteriliyor.
Cevat KIŞLALI
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.