Son bir hafta içerisinde ülkemizde yaşanan gelişmeler ve Türkiye ekonomisiyle ilgili yurt içinde ve yurt dışında yapılan açıklamalardan bazıları şöyle;
• Kamu ve özel sektör dış borçlarımız 435 milyar Dolara yükselmiş durumda.
• Dolar kurunun Türk lirası karşısında yükselişi engellenemiyor. Bu satırları kaleme alırken Dolar kuru 8 TL sınırını geride bırakmıştı.
Uluslararası kuruluşlar Türkiye ekonomisi üzerine peşpeşe karamsar senaryolar dile getiriyor.
• Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, önceki gün Türkiye'deki son görevden alama ve atamaların "enflasyon ve dış finansman risklerini artırdığını" ifade etti.
• Standard & Poors ise Türkiye'de sermaye kontrolü ihtimalinin arttığını tüm dünyaya duyurdu.
• Londra para birimleri arasında takas (swap) piyasalarında gecelik TL faizi yüzde 1400'lere kadar çıktı.
Kurdaki artışları dizginlemek için ekonomi yönetiminin swap piyasalarında yüzde 1400 faize çanak tuttuğu, ancak bunun serbest piyasa kurallarına ters olduğu için küresel piyasalarda tedirginlik yarattığı söyleniyor.
• İngiltere'de yayımlanan The Economist dergisi, TL'nin yüzde 10'dan fazla değer kaybettiği 22 Mart'ı 'Kara Pazartesi' olarak nitelendirdi. Dergi, "Türk Lirası yeniden uçurumun kenarında" diye yazdı.
• Türkiye 2020 yılını yüzde 13.2 gibi yüksek bir işsizlik oranıyla kapattı.
• Her 4 gençten 1'inin işsiz olduğu ülkemizdeki gençlerin yüzde 28.3'ü ise ne eğitimde ne de çalışıyor.
Haftaya rekor düşüşlerle başlayan Borsa İstanbul'da son günlerde hemen hemen her gün birkaç kere Devre Kesici Sistem devreye sokuldu.
Vesaire vesaire…
Türkiye ekonomisiyle ilgili karamsar tabloya eminim sizlerin de ekleyeceği şeyler vardır.
Ancak Türkiye ekonomisini belki de hepsinden daha kötü etkileyecek bir şey daha ortaya çıktı bu hafta. Yiğit Bulut'tan bahsediyorum. Bulut, 18 Mayıs 2010'da '1 dolar 1 TL olur mu?' başlıklı yazısında doların 1 TL olabileceğini yazmıştı.
Sonra dolar yukarılara doğru almış başını gitmişti.
Mayıs 2017'de yine Yiğit Bulut, "Doları 3.92 TL'den aldıranlar, çıkın bu milletten özür dileyin" demiş, 2018 yılına girildiğinde dolar 5 TL'ye dayanmıştı.
2018 yılında dolar 7 TL'yi aştığında ise Yiğit Bulut bir yazı yazmış ve "Şimdi dövizden TL'ye dönenlerin 12-48 ay içinde nasıl bir kazanç elde edeceğini hep birlikte göreceğiz" ifadelerini kullanmıştı.
Şimdi ise bu satırları Dolar'ın 8 TL'yi zorladığı bir günde yazıyoruz.
Demem o ki, Yiğit Bulut sahneye yeniden çıktıysa Türkiye ekonomisi için fazla umut kalmadı demektir…
- İktidardakiler sazan avına mı çıktı? / 14.03.2024
- Değişim istiyorsan önce sen değişmelisin! / 11.03.2024
- Hiçbir şey yapamıyorsanız ABD’nin istemediğini yapın / 20.09.2023
- Türkiye’ye göç etmek çok kolay! / 29.08.2023
- AKP beceremedi diye nas yok olmaz! / 26.08.2023
- Gerçek itibar ormanı yanmaktan korumaktır / 24.08.2023
- Aynı insanlarla değişim olmaz / 22.08.2023
- Oylar AKP’ye zoraki gitmiş! / 12.08.2023
- Ya o rüzgâr hiç esmezse… / 11.08.2023