Bugün yapılan bir yanlış yarınlara bin yanlış olarak yansıyor.
Bugün atılan bir yanlış adım yarınlara binlerce atılmış yanlış adım olarak yansıyor.
Bugün atılan yanlış bir imza istikbalde yanlış atılmış imza tomarı olarak karşımıza çıkıyor.
Yanlışta ısrar neden, niçin, ne uğruna?
Hayat Kitabımız Kur'an'a baktığımızda mü'minleri böyle tarif etmediğini görüyoruz, tam aksine onlar yanlışlarını fark eder etmez derhal yanlıştan dönerler, zikrullaha ve istiğfara sarılırlar ve asla yanlışta ısrar etmezler diye tarif ediyor.
"Rabbinizden bir bağışlanmaya ve eni göklerle yer kadar olan cennete doğru yarışır gibi koşuşun. O, takva sahipleri için hazırlanmıştır.
Onlar bollukta ve darlıkta infak ederler. Öfkelerini yutanlardır onlar, insanları affedenlerdir. Allah, güzel düşünüp güzel davrananları sever.
Onlar, çirkin bir iş yaptıklarında yahut öz benliklerine zulmettiklerinde, Allah'ı hatırlar da günahları için af dilerler. Günahları Allah'tan başka kim affeder ki? Ve onlar yaptıklarında bile bile ısrar etmezler." (Âl-i İmran: 133-135).
Dün atılan yanlış adımların faturasını bugün katmer katmer fazlası ile ödüyoruz.
Dün atılan yanlış imzaların önümüze yığdığı dağ gibi problemleri çözmek, engelleri aşmak için kılı kırk yarıyoruz ve ter döküyoruz.
Dün atılan yanlış adımların ve yanlış imzaların ağır faturalarını bizzat ödeyerek gördüğümüz halde hala yarınlara, bizden sonraki nesillere ağır faturalar oluşturacak adımlar atıyoruz ve yanlışlarda ısrara devam ediyoruz.
Yanlışta ısrar neden, niçin ve ne uğruna?
Bugün devletin resmi kurumlarının açıkladıkları rakamlar, her gün çığ gibi büyüyen işsizlik rakamları dün atılan yanlış adımların bir sonucu değil mi?
Yönetenleri ile ve yönetilenleri ile koskoca seksen milyonun bugün boğuştuğu ekonomik sıkıntılar dün atılan yanlış adımların ve yanlış imzaların bir sonucu değil mi?
Dün atılan yanlış adımların ve yanlış imzaların acı sonuçlarını bugün iliklerimize kadar yaşadığımız halde, olanlardan asla bir ders çıkarmaksızın yanlışlarda ısrara devam ediyoruz.
Yanlışta ısrar neden?
Aziz Karaca / diğer yazıları
- İftarda sahurda bombalar… Gazze’ye gelmeseydi mi Ramazan? / 19.03.2024
- Soykırımı sonlandıramadı Ramazan / 18.03.2024
- Nice ayıplara şahit oldu Ramazan / 17.03.2024
- Tüm insanlığa açık bir beyandır Ramazan / 16.03.2024
- Dert çok hemdert yok ise işte Ramazan / 15.03.2024
- Her anımıza dolsa Ramazan / 14.03.2024
- Hak’tan bize fermandır Ramazan / 13.03.2024
- Bütün düğümleri çözer Ramazan / 12.03.2024
- Müjdelerle kapımızı çalsa Ramazan / 11.03.2024
- İz bırakanlar ve is bırakanlar / 10.03.2024
- Soykırımı sonlandıramadı Ramazan / 18.03.2024
- Nice ayıplara şahit oldu Ramazan / 17.03.2024
- Tüm insanlığa açık bir beyandır Ramazan / 16.03.2024
- Dert çok hemdert yok ise işte Ramazan / 15.03.2024
- Her anımıza dolsa Ramazan / 14.03.2024
- Hak’tan bize fermandır Ramazan / 13.03.2024
- Bütün düğümleri çözer Ramazan / 12.03.2024
- Müjdelerle kapımızı çalsa Ramazan / 11.03.2024
- İz bırakanlar ve is bırakanlar / 10.03.2024