Meşhur parti müftüsü başta olmak üzere iktidar partisinin hacı-hoca takımı dini söylemleri sonuna kadar kullanarak oy toplama peşindeler.Yapma hocam, etme hocam!Bu millet ve bu devlet zaten sizlerin yanlış yönlendirmesi ile, yapmanız gereken kılavuzluğunuzu kötüye kullanmanız sebebiyle denize düşme aşamasına geldi, getirildi şimdi ise denize düşmek üzere olan bir millete yılana sarılmayı tavsiye ediyorsunuz.Ayıp değil mi, günah değil mi?Yıllardan beri tavsiye ettiğiniz, önüne düşerek götürüp teslim ettiğiniz yılan bu milleti az mı zehirledi ki şimdi de bu dar günlerinde, bu zor günlerinde tekrar o kapıya yönlendiriyorsunuz?Bir gönül ehlinin gayet isabetle ifade ettiği gibi;" Bela-i ekber oldur ki özünü gaflete salmış" yani, en büyük bela derin gaflet içine dalmaktır durumuna getirmek için yıllardan beri uğraştınız ve nihayet kendi derin gaflet derekenize milleti de düşürdünüz.El birlik ederek hacı-hoca takımı, yazar-çizer takımı milleti o hale getirdiniz ki, kulağı kesiliyor hissetmiyor, eli kesiliyor asla aldırmıyor, bacağı kesiliyor hiç umurunda değil, kafası yarılıyor, kan akıyor, kafasından aşağı akan sıvıyı yağmur suyu zannediyor.Yapma hocam, etme hocam, bunu nasıl başardınız?Bu gayretinizi, bu enerjinizi milleti uyandırmak, milleti yaklaşan tehlikelerden haberdar etmek için kullansaydınız bu millet gelişmek, yükselmek anlamında hayli yol kat etmiş olacaktı.Hem sizler, Müminlerini uyandırmak için, yakın ve uzak tehlikelere karşı hazır bulundurmak için indirilmiş olan Kerim Kitabımızı bu milleti uyutmak için, yaklaşan tehlikelere karşı kör ve sağır kılmak için nasıl kullanırsınız?Hesap günü, fasıl günü, mücrimlerin şöyle bir tarafa ayrılacağı gün sizi hiç mi korkutmuyor, ürpertmiyor?Sahip oldukları ilmi birikimleri, ilmi kariyerleri ömürlerinin sonunda ne yazık ki Bel'am misali zulmü alkışlamada, milleti zalimlerin yamacına toplamada kullanan alim müsveddelerine sadece acıyoruz:"Onlara, kendisine âyetlerimiz hakkında ilim nasib ettiğimiz kimsenin de kıssasını anlat: Evet, o adam bu ilme rağmen o âyetlerin çerçevesinden sıyrıldı, şeytan da onu peşine taktı, derken azgınlardan biri olup çıktı. Eğer dileseydik, onu o âyetler sayesinde yüksek bir mevkie çıkarırdık, lâkin o, dünyaya saplandı ve hevasının esiri oldu. Onun hali tıpkı köpeğin durumuna benzer: Üzerine varsan da dilini sarkıtıp solur; kendi haline bıraksan da yine dilini salar solur! İşte bu, tıpkı âyetlerimizi yalan sayan kimselerin misalidir. Sen olayı onlara anlat, olur ki düşünüp kendilerine çekidüzen verirler." (A'raf: 175-176)
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Doymayan gözden ve ürpermeyen kalpten… / 19.04.2024
- Dilde adalet / 18.04.2024
- İlk çeyrek heba oldu gitti / 16.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 14.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 10.04.2024
- Bayram gelmiş! / 09.04.2024
- Ağır misafiri yolcu ederken… / 08.04.2024
- Doğru tartan bir kantara çıkmalı / 06.04.2024
- ‘Demir olsa erir odunsa yanar Bakın yüreğine taş mı bağlamış?’ / 05.04.2024
- Gazzeli çocukların çığlıkları çarpmış olabilir mi? / 04.04.2024
- Dilde adalet / 18.04.2024
- İlk çeyrek heba oldu gitti / 16.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 14.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 10.04.2024
- Bayram gelmiş! / 09.04.2024
- Ağır misafiri yolcu ederken… / 08.04.2024
- Doğru tartan bir kantara çıkmalı / 06.04.2024
- ‘Demir olsa erir odunsa yanar Bakın yüreğine taş mı bağlamış?’ / 05.04.2024
- Gazzeli çocukların çığlıkları çarpmış olabilir mi? / 04.04.2024