Gündemde Kerkük var.
Gerçekten gündemde Kerkük mü var?
Mazlum milletlerin ah u eninlerine henüz kapanmamış olan kulak sahiplerinin gündeminde gerçekten Kerkük var.
Başta iktidar olmak üzere Meclisteki muhalefet partilerinin gündemlerinde Kerkük mü var?
Keşke olsaydı, ne gezer?
Onlar şimdilerde referandum derdi ile dertliler, gündemlerinde ne bir dertli ne de başka dertler var.
İlk iki mısraını başlık yaptığımız Kerkük hoyratının tamamı şöyle diyor:
"Yara sar
Cerrah isen yara sar
Beni kimse asamaz
Asar ise yar asar."
On parmağında on hüner cerrah edasıyla ortalarda dolaşanların bölgemizde ve ülkemizde ne büyük yaralar açtıkları ayan beyan ortada.
Açtıkları, açtırdıkları derin yaraların kanamaya devam ettiğini dünya âlem görüyor ve biliyor.
Çakma cerrahlardan yara sarmalarını beklemek, Ağustos'ta Adana'da kar beklemekten farksız olur.
Meselenin bam teli ise şurası:
"Beni kimse asamaz
Asar ise yar asar."
Düşmanın kim olduğunu, ne yaman kalleş düşman olduğunu zaten tarih boyunca tecrübe ede ede öğrenmişim ve tedbirim hazır ama araya dostlar girer, bana göz kırpar, düşmana kaş-göz ederse işte o zaman işim bitmiştir benim.
"Yara sar
Cerrah isen yara sar
Beni kimse asamaz
Asar ise yar asar."
Kerkük'te işleri ve gidişleri "oldu-bittiye" getiren süreci bir hatırlamak lazım.
Nasıl oldu da peşmerge lideri Barzani birden bire atağa kalktı da Kerkük sokaklarını ve caddelerini peşmerge bayrakları ile donattırdı ve şehrin asli sahipleri olan Türkmenleri ayağa kaldırdı?
Barzani daha düne kadar; "Siz Kerkük'e karışırsanız biz de Diyarbakır'a karışırız" diyerek koskoca Türk devletini tehdit eden adam değil miydi? Peki, ne oldu da onun gelişi sırasında Ankara ve İstanbul'da peşmerge bayrağı şanlı Türk bayrağının yanında göndere çekildi?
Kerkük caddelerine peşmerge bayrağı asamazsın diye itiraz edenlere Kerkük valisi bu olayı örnek göstererek şöyle dedi:
"Kürdistan bayrağı Türkiye'de, İstanbul ve Ankara'da göndere çekiliyorsa Kerkük'te neden çekilmesin?"
16 Kasım 2013'te zamanın başbakanı tarafından "kardeşim, başkanım" diye karşılanan Barzani ne demişti hatırlayalım:
"Burada Kürdistan bayrağı ile karşılanacağımı rüyamda görsem inanmazdım."
Söz konusu tarihte aynı meydanda Sayın Erdoğan başbakan sıfatıyla ne demişti, hafızaları tazeleyelim:
"Bu sadece bir başlangıç. Çözüm süreci sadece bir yıl içinde bizi bu kadar değiştirdiyse, birkaç yıl içinde olacakları varın siz de bir hayal edin. Diyarbakır değiştikçe Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu değişecek, Diyarbakır değiştikçe Irak değişecek, Suriye değişecek."
"Beni kimse asamaz
Asar ise yar asar" diyen şair ne kadar da haklıymış değil mi?
Gerçekten gündemde Kerkük mü var?
Mazlum milletlerin ah u eninlerine henüz kapanmamış olan kulak sahiplerinin gündeminde gerçekten Kerkük var.
Başta iktidar olmak üzere Meclisteki muhalefet partilerinin gündemlerinde Kerkük mü var?
Keşke olsaydı, ne gezer?
Onlar şimdilerde referandum derdi ile dertliler, gündemlerinde ne bir dertli ne de başka dertler var.
İlk iki mısraını başlık yaptığımız Kerkük hoyratının tamamı şöyle diyor:
"Yara sar
Cerrah isen yara sar
Beni kimse asamaz
Asar ise yar asar."
On parmağında on hüner cerrah edasıyla ortalarda dolaşanların bölgemizde ve ülkemizde ne büyük yaralar açtıkları ayan beyan ortada.
Açtıkları, açtırdıkları derin yaraların kanamaya devam ettiğini dünya âlem görüyor ve biliyor.
Çakma cerrahlardan yara sarmalarını beklemek, Ağustos'ta Adana'da kar beklemekten farksız olur.
Meselenin bam teli ise şurası:
"Beni kimse asamaz
Asar ise yar asar."
Düşmanın kim olduğunu, ne yaman kalleş düşman olduğunu zaten tarih boyunca tecrübe ede ede öğrenmişim ve tedbirim hazır ama araya dostlar girer, bana göz kırpar, düşmana kaş-göz ederse işte o zaman işim bitmiştir benim.
"Yara sar
Cerrah isen yara sar
Beni kimse asamaz
Asar ise yar asar."
Kerkük'te işleri ve gidişleri "oldu-bittiye" getiren süreci bir hatırlamak lazım.
Nasıl oldu da peşmerge lideri Barzani birden bire atağa kalktı da Kerkük sokaklarını ve caddelerini peşmerge bayrakları ile donattırdı ve şehrin asli sahipleri olan Türkmenleri ayağa kaldırdı?
Barzani daha düne kadar; "Siz Kerkük'e karışırsanız biz de Diyarbakır'a karışırız" diyerek koskoca Türk devletini tehdit eden adam değil miydi? Peki, ne oldu da onun gelişi sırasında Ankara ve İstanbul'da peşmerge bayrağı şanlı Türk bayrağının yanında göndere çekildi?
Kerkük caddelerine peşmerge bayrağı asamazsın diye itiraz edenlere Kerkük valisi bu olayı örnek göstererek şöyle dedi:
"Kürdistan bayrağı Türkiye'de, İstanbul ve Ankara'da göndere çekiliyorsa Kerkük'te neden çekilmesin?"
16 Kasım 2013'te zamanın başbakanı tarafından "kardeşim, başkanım" diye karşılanan Barzani ne demişti hatırlayalım:
"Burada Kürdistan bayrağı ile karşılanacağımı rüyamda görsem inanmazdım."
Söz konusu tarihte aynı meydanda Sayın Erdoğan başbakan sıfatıyla ne demişti, hafızaları tazeleyelim:
"Bu sadece bir başlangıç. Çözüm süreci sadece bir yıl içinde bizi bu kadar değiştirdiyse, birkaç yıl içinde olacakları varın siz de bir hayal edin. Diyarbakır değiştikçe Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu değişecek, Diyarbakır değiştikçe Irak değişecek, Suriye değişecek."
"Beni kimse asamaz
Asar ise yar asar" diyen şair ne kadar da haklıymış değil mi?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Bir gram güven bir kilo altından pahalı / 22.05.2025
- Gençlik Bayramında gençliğin hali / 20.05.2025
- Dünya yansa bir bağ otu yanmayan tipler / 19.05.2025
- “Ey basiret ehli ibret alınız” / 11.05.2025
- Kavmi de Karun’a nasihat etmiş / 10.05.2025
- Ekmekten aştan bîhaber iktidar / 07.05.2025
- Bozulmamış ne kaldı? / 05.05.2025
- Aç bırakanlar ağlamayı da yasaklıyorlar / 02.05.2025
- Gözenin başında kim var? / 01.05.2025
- Nasıl oluyor da oluyor? / 30.04.2025
- Gençlik Bayramında gençliğin hali / 20.05.2025
- Dünya yansa bir bağ otu yanmayan tipler / 19.05.2025
- “Ey basiret ehli ibret alınız” / 11.05.2025
- Kavmi de Karun’a nasihat etmiş / 10.05.2025
- Ekmekten aştan bîhaber iktidar / 07.05.2025
- Bozulmamış ne kaldı? / 05.05.2025
- Aç bırakanlar ağlamayı da yasaklıyorlar / 02.05.2025
- Gözenin başında kim var? / 01.05.2025
- Nasıl oluyor da oluyor? / 30.04.2025