Yaralı bir kuş Hz. Süleyman'ın yanına gelir, bir dervişi şikâyet eder. Kanadını bir dervişin kırdığını, bu yüzden yaralandığını belirtir. Bunun üzerine Hz. Süleyman dervişi yanına çağırır ve durumu anlatarak açıklama yapmasını ister.Derviş, kendini şöyle savunur: "Sultanım, kuşu avlamak istedim. Önce kaçmadı, yaklaştım yine kaçmadı. Teslim olacağını düşünüp, üzerine atladım. Yakalayacağım sırada harekete geçti ve kanadı kırıldı."Hz. Süleyman; "Bak bu adam haklı, niye kaçmadın? O sinsice yaklaşmamış, hakkını savunabilirdin. Şimdi, kolum kırıldı diye şikayet ediyorsun" der.Kuş kendini savunur ve der ki: "Onu derviş kıyafetiyle gördüğüm için kaçmadım. Avcı olsa, hemen kaçardım. Derviş olmuş birinden, zarar gelmez, diye düşündüm."Hz. Süleyman, bu savunmayı daha doğru bulur ve dervişin kolunun kırılmasını söyler. Fakat kuş, bu emre itiraz ederek; "Efendim, sakın böyle bir şey yapmayın! Kolunu kırarsanız, iyileşince yine aynı şeyi yapar. Siz en iyisi bunun üzerindeki dervişlik elbisesini çıkarın da, diğer kuşlar benim gibi bu elbiseye bakıp aldanmasın."Günümüzde cereyan eden olaylara bakıldığında, bu hikâye ne kadar da uygun değil mi?Düşünsenize, IŞİD terör örgütünü, el Kaide'yi, ÖSO'yu? Bunlar cihad adı altında insanlara zulmedip, mazlum insanları öldürmüyorlar mı?Mısır'daki isyanlar, Irak'taki kaoslar, Libya'daki kargaşalar, Suriye'deki huzursuzluklar, hep din kisvesi altına sığınarak, sözüm ona dindar görünen sahtekârlar tarafından yapılmıyor mu?Onca insanı öldürürken, onca kadın, yaşlı ve çocuğu katlederken "Allahüekber" demiyorlar mı?İşte bu zulmün bedelini yine insanlık ödüyor! Mazlumlar, çocuklar, helak ediliyor. Kadınlar, utançlar içerisinde aşağılanarak işkencelerle öldürülüyor.Saçı, sarığı, cübbeyi, şalvarı İslam zannedenler, bu şekle aldanıp, yanlış kararlar alarak yaralanmıyorlar mı?Bakın bugün millet aç! İşsiz! Sefalet içinde! Can endişesinde! Korku ve panik had safhada!Bunların bedelini, yine İslam'ı şekilde zanneden ve görünüşe inanlar ödemiyor mu?Şimdi Hz. Süleyman'ın karşısına çıkan, kuş misali kendimizle empati kuralım.Biz dervişi şikâyet ediyoruz. Çünkü onun görünüşünün kendimizi kandırdığını düşünüyoruz. Peki, gelecek neslin garantisini düşünerek, tedbir alırcasına, o dervişin üstündeki dervişlik elbisesinin çıkarılması için talepte bulunuyor muyuz?Bu duyarlılığı yapmaz, hatalarımızda ısrarcı olup, aynı şeylere kanmaya devam edersek, yaralandığımız zamanlarda kimseyi şikayet hakkımız olmaz!
Behiye Alioğlu / diğer yazıları
- Egoist miyiz? / 04.07.2019
- Çok komik / 18.01.2019
- Kilis'ten İzmir'e bir tümevarım / 25.05.2017
- Mekanikleşen kadın / 10.03.2017
- Her çocuk bizimdir / 22.02.2017
- İçindeki mutlu dünyanı keşfet! / 23.11.2016
- Gitmek mi zor kalmak mı? / 25.09.2016
- İlmin amacı / 23.08.2016
- Annenin görevi nedir? / 06.08.2016
- Yaklaşan kamp heyecanı / 28.06.2016
- Çok komik / 18.01.2019
- Kilis'ten İzmir'e bir tümevarım / 25.05.2017
- Mekanikleşen kadın / 10.03.2017
- Her çocuk bizimdir / 22.02.2017
- İçindeki mutlu dünyanı keşfet! / 23.11.2016
- Gitmek mi zor kalmak mı? / 25.09.2016
- İlmin amacı / 23.08.2016
- Annenin görevi nedir? / 06.08.2016
- Yaklaşan kamp heyecanı / 28.06.2016