Bir anket yapsak ve AKP genel başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan dahil AKP'de siyaset yapanlardan, Fethullah Gülen'i, Nurcu-CIA-Vatikan yapılanmasını övmeyen, isteklerini emir telakki etmeyen kaç kişi var' sorusunu sorsak, cevabınız ne olurdu?
21 yıldır ülkemizi yöneten Sayın Erdoğan bile 'ne istediler de vermedik' itirafında bulundu. Bir çok AKP'li ekranlarda, 'Kemalist kadroları tasfiye etmek için Gülen hareketi ile ortak çalıştık' dedi.
15 Temmuz'dan sonra toplum baskısı ile kurulan TBMM araştırma komisyonunun, 'FETÖ raporu' kayboldu bu ülkede.
Kaçak enişteler, baldızlar, ablalar, kardeşler, savcılar hala yakalanamadı. (!)
Tarih 2023 ve savcı bey kalkmış, BTP Lideri Hüseyin Baş'a, 'kamu görevlisine hakaretten' dava açmış.
Sayın Savcım, sizin adınıza üzüldüm. Keşke çocuklarınıza anlatabileceğiniz bir hikayeniz olsaydı.
Sayın Savcıya göre BTP Lideri Sayın Baş, kime hakaret etmiş? Bekir Bozdağ.
Sahi Bekir Bozdağ denilince aklınıza ilk kim geliyor?
Tarih 2011. Yer TBMM. Merhum Kamer Genç, TBMM kürsüsünden Fethullah Gülen'e bugün Erdoğan ve kurmaylarının dediklerini diyordu.
AKP Yozgat Milletvekili Bekir Bozdağ bu sözleri yediremedi, sineye çekemedi ve partisi adına söz alıp, TBMM kürsüsüne çıktı;
"Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, sataşma vesilesiyle söz aldım. (…)
Fethullah Gülen, bu ülkenin yetiştirdiği değerli bir kıymettir.
Seversiniz, sevmezsiniz ama değerli bir insandır, bilge bir insandır. Bu ülkenin millî ve manevi değerlerine bağlı nesillerin yetişmesi için hizmetini yapıyor, her şeyi de açık.
Devletin denetimi, gözetimi altında açık, her şeyi göz önünde olan…
Yapılan hizmetlere baktığınızda siz bunu, hakkında herhangi bir savcının iddiası, mahkûmiyet kararı olmayan birini "Çete" diye itham ederseniz ona karşı büyük bir haksızlık yaparsınız.
Kendisi burada yok ama siz, çeteden yargılananları çete iddiasıyla soruşturulanları, kovuşturulanları, demokrasiye darbe vurmak isnat ve iddiasıyla yargılananları milletvekili olmak için Meclis'e taşıma gayreti içerisinde olurken, temiz insanları "Çete" diye suçlamak kabul edilemez." (AK PARTİ sıralarından alkışlar.)"
Bu sözler Meclis tutanaklarında kayıtlı.
Hısımlar hasım oluyor
AKP ile FETÖ'nün 2011'de başlayan 'menfaat kavgası' 17-25 Aralık 2013 ile gün yüzüne çıktı.
Dünkü hısımlar bir anda hasım oldu. 15 Temmuz gibi bir süreç yaşadık. 8 yıl geçti, FETÖ'nün 'siyasi ayağını' merak etmeyen yargı ve emniyet mensuplarımız hala FETÖ'cü avında.
Erdoğan ve ittifakı ise hala FETÖ üzerinden günlük siyaset üretme gayretinde.
Sayın Erdoğan, FETÖ için 'aldatıldık ey halkım' diyerek geçmişi sildi. AKP'li bir çok isimde aynı mealde açıklamalarla geçmişlerini inkar etti.
Hatta FETÖ için 17-25 Aralık yani Sayın Bahçeli'nin 'yolsuzluk haftası' olarak ilan ettiği tarihi milat olarak açıkladılar.
Yargı delile mi bakar söze mi?
Bekir Bozdağ'a gelirsek! Sayın Bozdağ, Fethullah Gülen ile olan geçmişini "O sözler, o dönemde söylenmiş sözler. Ama keşke söylememiş olsaydık. O günün şartları içerisinde terör örgütü vasfı ortada olmadığı için söylenmiştir' cümleleriyle aklıyordu.
Bozdağ yalan söylüyor
O günün şartlarında Gülen yapılanmasının terör örgütü vasfı vardı, belgeliydi ve o belgenin altında imzası olanlardan birisi de R. T. Erdoğan'dı.
Milli Güvenlik Kurulu'nun, 2004 yılı Ağustos ayında yaptığı toplantıda, "Fethullah Gülen grubunun faaliyetlerine karşı alınması gereken tedbirler" başlığıyla, "Cemaate karşı bir eylem planı hazırlanması", tavsiye kararı olarak hükümete bildirilmiş.
25 Ağustos 2004 tarihli MGK kararının altında, dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök ve Dışişleri Bakanı olan Abdullah Gül'ün yanı sıra, beş ayrı bakanın imzası var.
Aynı belgeye, MGK üyesi Aytaç Yalman, Özden Örnek, İbrahim Fırtına, M. Şener Eruygur da imza koymuştur.
Sayın Savcım ve Savcılarım! Devletin en üst kademesinin imzasıyla bugünkü adıyla FETÖ'nün illegal bir yapı olduğu 2004 yılında kayıt altına alınmış.
Yani Bekir Bozdağ'ın 'o günün şartları içerisinde FETÖ'nün terör örgütü vasfı ortada yoktu' sözleri yalandır ve bu yalan, belge ile sabittir.
Eğer 'Adalet, mülkün temeliyse' dava açılacak kişi Hüseyin Baş değil FETÖ'ye her istediğini verenlerdir.
Bunlar her şeyi yapar sonrada aldanırlar çünkü bunlar aldanma makamında oturuyorlar
- Baba devlet / 07.06.2025
- Adalet varsa zulüm, zulüm varsa adalet yoktur / 06.06.2025
- Asıl kurban: Nefsin kurbanıdır / 05.06.2025
- İktidarın faizsiz ekonomi özlemi! / 04.06.2025
- Papa, İznik ve Vatikan’ın hedefi / 02.06.2025
- Her şey 31 Mart 2019’da mı başladı? / 01.06.2025
- Kiminin ahtapotu kiminin de turpu / 31.05.2025
- Beytülmal kavramı yine dillerde / 30.05.2025
- Anayasa değişikliği neden isteniyor / 29.05.2025