Savcının "hakim" değil, "iddia eden" pozisyonunda bulunduğunu, hazırlık tahkikatında da gizliliğin esas olduğunu vurgulayan Karayalçın, uygulamada gizliliğin sadece dosyanın incelenmesiyle sınırlı kaldığını belirtti. Gazetelerde çeşit çeşit operasyonların haberlerinin yayınlandığını belirten Karayalçın, şöyle konuştu: "Tahkikat safhasında gece yarısı evlere gidiliyor. Bürokrat veya değil, iş adamı veya değil, basın davet ediliyor, şenlik var gibi... Bu insanlar teşhir ediliyor. Yasa, kimsenin mahkeme kararı olmadan suçlu olarak tanımlanmasına izin vermez. Teşhir edilenler hayatları boyunca ıstırap yaşarlar. Bürokratlar bu nedenlerle imza atmak istemiyorlar."
Cumhuriyet savcılarının müfettiş raporlarına dayanarak başka delil aramadan dava açma yoluna gittiklerini belirten Karayalçın, "Kişiler,1-2-3 sene hapishanede cezasını çektikten sonra delil yetersizliğinden beraat ediyor. Bu, felakettir, Türk adaleti için ayıptır" diye konuştu.
Operasyonların yapılabileceğini, ancak hazırlık tahkikatında gizliliğin sağlanması gerektiğini vurgulayan Karayalçın, yeterli delil bulunması halinde dava açılması gerektiğine işaret etti.
Yasalara göre, savcıların görevlerini gizli yapması gerektiğini ifade eden Karayalçın, "Halk oyunun artık böyle basın tarafından şişirilmiş operasyonlardan etkilenmemesi lazım" dedi.
Törende Anayasa Mahkemesi Başkanı Mustafa Bumin, Adalet Bakanı Cemil Çiçek, Danıştay Başkanı Nuri Alan ve Yargıtay Başkanı Eraslan Özkaya da birer konuşma yaptı.