Bu cümleyi, Edirne'den Ardahan'a, Sinop'tan Anamur'a tüm ülkede barınma problemini yüksek sesle dile getiren, parklarda-bahçelerde sabahlayan üniversite gençliğinden ödünç alıyoruz.
"Yatacak yeriniz yok çünkü yatacak yerimiz yok" cümlesini kim, hangi gencimiz üretti ise onun yüreğine sağlık diyoruz, çünkü hem günden güne büyüyen yurt problemini, barınma sorununu hem de hemen her ilde el yakan kira ücretlerini bundan daha net ve daha vurucu bir biçimde ifade edecek bir cümle bulunamazdı.
Bu cümle artık herkesin dilinde.
Diyar-ı gurbette bir okul kazanmış ama gittiği o gurbet diyarında yatacak yer bulamamış, kalacak yurt bulamamış ve üçü-beşi bir araya gelerek ev kiralayalım demişler ama pahalılıktan ötürü yanına bile yaklaşamamışlar.
Bu durumda olan cümle öğrencilerin hem kendileri hem de anne-babaları her tarafta bu cümleyi seslendiriyorlar, hatta bizzat iliklerine kadar yaşıyorlar.
Yanlış kararlar, yanlış ekonomik uygulamaların üstüne bir de haddi-hududu kestirilemeyen yolsuzluklar eklenince paramızın yabancı paralar karşısında kar gibi erimesi, paramızın alım gücünün hızla sıfıra doğru gitmesi sonucunda "yatacak yerimiz yok" limanına geldik demirledik.
Daha içinde bulunduğumuz yılın son çeyreğine merhaba demeden tek dolar on liramıza merhaba demiş oldu.
İçinde yaşadığımız bu cennet vatanın neyi eksik?
Bu coğrafyada yaşayan insanımızın zekası mı eksik, beceriksiz mi, tembel mi yoksa yönetim katında büyük büyük sorunlar mı var?
Neden bir türlü arzu edilen seviyede olamıyoruz, neden bir türlü kendimize gelemiyoruz ve neden bir türlü belimizi doğrultamıyoruz?
Suç, şarıl şarıl akan derelerimizde, çaylarımızda olmadığına göre, suç uçsuz-bucaksız ovalarımızda, yaylalarımızda ve meralarımızda olmadığına göre, suç 'taşı sıksa suyunu çıkartacak kuvvet ve kudretteki' genç nüfusumuzda olmadığına göre, suç, bu kadar hazır malzemeden bir helva yapamayan yönetim katındadır, mevcut iktidardadır.
Çalışıp kaybedenlerin, ter döküp kaybedenlerin, sınav kazanıp yersizlikten-yurtsuzluktan ötürü okuyamayıp kaybedenlerin yatacak yerleri yoksa, müsaade edin de bu olumsuzluklara sebep olanların da yatacak yerleri olmasın.
İki bin yirmi bir yılının son çeyreğine girdiğimiz şu zaman diliminde ve bu ülkede, hemen hemen her kesimden, her sektörden bu ses gök gürültüsü gibi yükseliyor ve bu hitabın muhatapları sonuna kadar bunu hak ediyorlar.
"Yatacak yeriniz yok çünkü yatacak yerimiz yok."
- Ne olursa ‘yeter artık’ diyeceksiniz? / 27.03.2024
- Biri yer biri bakar kıyamet ondan kopar / 26.03.2024
- Bende her yaradan var / 24.03.2024
- Ramazan’ın ortasında faizin tam ortasına… / 23.03.2024
- 'Yusuf’u kurt yedi' yalanı devam ediyor / 22.03.2024
- Kaç Yusuf kuyulara atılıyor? Kaç Yusuf pazarlarda satılıyor? / 21.03.2024
- Hayatı pürdikkat yaşamanın mevsimidir Ramazan / 20.03.2024
- İftarda sahurda bombalar… Gazze’ye gelmeseydi mi Ramazan? / 19.03.2024
- Soykırımı sonlandıramadı Ramazan / 18.03.2024