"Yazıklar olsun bu hükümete.
Bu sisteme yazıklar olsun.
Neredesin Tarım Bakanı?
Neredesin Tayyip Erdoğan?
Çiftçinin hali bu mu?
Türkiye cumhuriyetini ne hale düşürdünüz?
Tek devletmiş, tek adammış neyi anlatıyorsun sen?
Halk aç, insanlar aç. Varım yoğum bu buğday. Türkiye açlığa gidiyor, ekmeğimiz yok, siz yetişen buğdayı öldürüyorsunuz.
Su var diyorsunuz, hani su buğdayı mı sulayacağım?"
Hatay'ın Kırıkhan ilçesinde köylülerin sulamada kullandığı elektriği kesen enerji şirketinin köylülerin tarlalarına iş makinalarıyla girip elektrik direklerini sökmeye çalışmasına tepki gösteren bir çiftçinin sözleri bunlar.
Bu sözler Türkiye'de çiftçinin, üreticinin yalnızlığını da ortaya koymakta.
Elektrik şirketleri karşısında çiftçi yapayalnız.
Tüccar karşısında çiftçimiz yalnız.
Girdi maliyetleri karşısında çiftçimiz tek başına.
Oysa dünya koronavirüs salgını başladığından bu yana büyük bir gıda krizi yaşıyor. Şimdi de üstüne Ukrayna savaşı eklenince gıda krizi daha da büyümüş durumda.
Bu kapsamda Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), küresel gıda fiyatlarının Ukrayna-Rusya savaşının arzı kesintiye uğratması nedeniyle bitkisel yağlar ve tahıl ürünleri öncülüğünde martta tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştığını açıkladı.
FAO verilerine göre mart ayında tahıl fiyat endeksi yüzde 17, bitkisel yağ endeksi ise yüzde 23 arttı.
FAO'ya göre gıda fiyatları son 10 yıldır yukarı yönlü ivmeleniyor.
Dünyada gıda fiyatları böyle rekor artışlar yaşanırken ve tedarik sorunları had safhaya çıkarken Türkiye olarak biz ise son 20 yılda yaptığımız yanlışların bedelini ödüyoruz.
Çiftçiyi ağlatıp feryat ettirerek bu işlerin düzelmesi mümkün değil.
Vatandaşların bir nebze olsun ucuz olduğu için tercih ettiği pazarlarda artık esnaflar müşteri yokluğundan tezgâhı başında uyukluyor.
Çiftçi maliyetlerden dert yanarken tüketici ise pahalılıktan mustarip.
Bu sorunları çözmesi gerekenler ise lafla peynir gemisi yürütme peşinde.
Tam iki yıl önce 6 Nisan 2020'de salgınla ilgili alınan tedbirleri duyurduğu İstanbul'daki konuşmasında Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ülkede ekilmemiş tek karış toprak kalmayacak üretim devam edecek" demişti.
Ne güzel bir temenni değil mi?
Ama aradan tam iki yıl geçti ve Tokat Havalimanı'nın açılışı için mart sonunda gittiği Tokat'ta Sayın Erdoğan –hani şu ünlü manda yoğurdu tarifini verdiği konuşma- yine "Türkiye'de ekilmedik tek karış yer kalmamalı" diye konuşmuştu.
Eğer sadece konuşmakla her sorun çözülüyor olsaydı, Türkiye'nin ekilmedik toprağı kalmadığı için bu yıl ithal ayçiçek yağı yolu gözlemiyor, çiftçilerimiz tarlarının başında dert yanmıyor, pazarlar capcanlı olur ve vatandaşlar da pahalılıktan şikâyet etmiyor olurdu…
Ancak bu şikâyetler ve daha fazlası duyuluyor güzel ülkemizde.
Bu sorunların çözümü için hükümetin temennide bulunmayı artık bir kenara bırakıp başta girdi maliyetlerini düşürmek ve kâr ederek ürünlerini satabilmek olmak üzere çiftçilerin sorunlarına kalıcı çözüm getirmesi gerekiyor.
- İktidardakiler sazan avına mı çıktı? / 14.03.2024
- Değişim istiyorsan önce sen değişmelisin! / 11.03.2024
- Hiçbir şey yapamıyorsanız ABD’nin istemediğini yapın / 20.09.2023
- Türkiye’ye göç etmek çok kolay! / 29.08.2023
- AKP beceremedi diye nas yok olmaz! / 26.08.2023
- Gerçek itibar ormanı yanmaktan korumaktır / 24.08.2023
- Aynı insanlarla değişim olmaz / 22.08.2023
- Oylar AKP’ye zoraki gitmiş! / 12.08.2023
- Ya o rüzgâr hiç esmezse… / 11.08.2023