Her yeni gün, her sabah yeniden doğan güneş yeni ihsanların, yeni ikramların habercisi iken, bütün bunlara muhatap olan, bütün bu İlahi nimetlere mazhar olan insanın yerinde sayması, bir önceki günü tekrar etmesi, hatta bugünü dünden daha verimsiz geçirmesi kendi adına ne büyük bir kayıptır.
"İki günü eşit olan aldanmıştır" şeklindeki Nebevi ikazı kulakardı eden, kulağına küpe yapmayan Müslüman, bilmeli ki; yaşadığı günü, geçen gününe eşit geçmiş ise bu yerinde sayma hali onun haftasına da, onun ayına da, onun yılına da ve dahi bütün bir ömrüne de yansıyacaktır.
Her gün, güneşin yeni yüzüne mazhar olanlar, insanlık adına, tüm dünyanın mazlumları adına, tüm dünyanın sömürülenleri adına, tüm dünyanın sürünenleri adına yeni şeyler söylemenin, yeni adımlar atmanın, yeni çıkış yolları bulmanın gayreti içinde olmalıdırlar.
İslam coğrafyasının yer altı ve yer üstü kaynaklarının küresel tefecilerin kasalarına ve keselerine aktarılıyor olması, bu bozuk düzenin, bu tersine işleyişin hala devam ediyor olması yeryüzünün neresinde yaşıyor olursa olsun bir Müslümanın uykularını kaçırmıyorsa, gündemini alacağı ihaleler kadar işgal etmiyorsa o kişi kendini sorgulamalıdır, imanını ve vicdanını sorgulamalıdır.
İslam coğrafyasının yer altı ve yer üstü kaynaklarının, bomba olup Müslümanların başına yağmasından, ateş topuna dönüşüp kitleler halinde yanıp-yakılmalarına araç yapılmasından rahatsızlık duymayan, vicdanı sızlamayanlar kimliklerini ve de kişiliklerini tekrar tekrar gözden geçirmelidirler.
Her doğan gün, yeni yeni İlahi bağışlara, yeni yeni İlahi ikram ve ihsanlara mazhar olan insanoğlunun yerinde sayması, kendini, zihnini, eylemlerini ve dahi söylemlerini yenilememesi kesinlikle bir çürümenin göstergesidir.
Kendilerini, vicdanlarını, zihinlerini ve bilgi dağarcıklarını her yeni güne paralel olarak yenilemeyen toplumların, ikram edilen yepyeni bağışlardan, yepyeni ikramlardan alacakları bir nasip yoktur.
Tüm dünyada, hangi dinden ve hangi mezhepten olursa olsun tüm mazlumların feryadını duymayan kulaklarda bir hayır yoktur, tüm mazlumların acıklı hallerini görmeyen, göremeyen gözlerde kesinlikle bir hayır yoktur, tüm mazlumların ve ezilenlerin, emekleri ve alınterleri sömürülenlerin uykusuzluklarını, rahatsızlıklarını paylaşmayan vicdanlarda elbette bir hayır yoktur.
Kendi ülkesinin kaynaklarının nerelere, kimlere ve hangi yollarla ve niçin aktarıldığını merak etmeyenlerin perişan hallerini, acıklı hallerini ve dahi acınası hallerini de kimseler merak etmeyecektir.
Kendilerini, vicdanlarını, hallerini ve tutum ve davranışlarını gözden geçirmeyen, gerçek bilginin peşinde ter dökmeyen toplumların her gün yeniden doğan güneşten, yeni bağışlardan elbette alacakları bir pay yoktur.
- Soykırımı sonlandıramadı Ramazan / 18.03.2024
- Nice ayıplara şahit oldu Ramazan / 17.03.2024
- Tüm insanlığa açık bir beyandır Ramazan / 16.03.2024
- Dert çok hemdert yok ise işte Ramazan / 15.03.2024
- Her anımıza dolsa Ramazan / 14.03.2024
- Hak’tan bize fermandır Ramazan / 13.03.2024
- Bütün düğümleri çözer Ramazan / 12.03.2024
- Müjdelerle kapımızı çalsa Ramazan / 11.03.2024
- İz bırakanlar ve is bırakanlar / 10.03.2024