Yeni kabineyi Apo mu revize etti?

Hiç kimse başlığı yadırgamasın. Önemli bir ipucu veriyorum sizlere…
Devir değişti, katil “makbul” oldu çünkü…
Gerçekten soruyorum, Başbakan R. T Erdoğan’a soruyorum, cevap verir veya vermez, kendisinin bileceği iş:
Erdoğan, iki hafta önce kabinesini revize ederken, İmralı görüşmelerini yürüten hükümet elemanları, kendisine mesela İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’e dair bir şerh düştüler mi?
İmralı’dan, “AKP hükümeti, Apo ve PKK ile görüşmeleri istikrarlı bir zeminde yürütmek istiyorsa, belli-belirsiz çıkışlar yapan sayın Şahin dinlenmeye alınsın” diye bir talep geldi mi?!
Yeni kabineyi Apo veya BDP mi revize etti?
İçişleri bakanı Şahin, PKK görüşmelerine kurban mı gitti?
Kamuoyu bu hususta Erdoğan’dan net bir cevap bekliyor.
Erdoğan, bu bağlamda “Terör olayı bizim için çok çok önemli bir süreç. İdris kardeşim aslında gözü kara bir kardeşimdir. Terör bölgelerinde görülmesiyle vs… Fakat böyle bir değişimin olması ihtiyacı yaptığımız araştırmalar neticesinde doğmuştur" şeklinde konuştu.
Ama Türk milleti, Erdoğan’ın satır aralarını okuyamadı, meramı anlamadı.
Nitekim milletvekilleri bile Erdoğan’ın meramını anlayamadıkları için şu soru önergesini yönelttiler:
"- İdris Naim Şahin kendisinin ifadesiyle 'hangi oyunu bozduğu' için yeniden kabineye almadınız?
- İdris Naim Şahin’in 'çomak soktuğu' iş, eylem, plan veya gelişme nedir, bunları yaşama geçirdiniz mi, ne zaman uygulamaya koyacaksınız?
- 'Bu adamı bozun diyerek talimat verildi' ifadesinde yer alan talimatı kim kime verdi, son yaptığınız 4 bakan değişikliğinde böyle bir durum yaşandı mı?"
Meclis’teki koltuklarına dört köşe kurulmuş milletvekilleri bile Erdoğan’ın meramını anlayamıyorsa; başına sarılmış terör, açlık ve yoksulluk belasıyla cebelleşen Türk milleti, ne anlasın bu işten?!
Dahası var; İdris Naim Şahin koltuğu devrederken, çok ciddi ve somut bir teşhis yaptı.
Eski bakan Şahin, görevden alınmasının ardından, “Hakkımda, ‘Bu adam birilerinin oyununu bozdu. Siz de bu adamı bozun’ denilerek talimat verildi. İdris Naim Şahin birilerinin işine çomak soktu onun için böyle oldu” değerlendirmesi yaptı… Ki bu, öyle kolay kolay üstü örtülecek veya duygusal tepki denilip geçiştirilecek bir tespit değildir.
Somut bir talimattan söz ediyor Şahin!
Erdoğan, eski bakanının bu somut beyanlarına açıklık getirmeden ve bu bağlamda yukarıda değindiğimiz sorulara cevap vermeden, AKP hükümetinin atacağı her adım, devlet ve milletimizin geleceği adına dünkünden daha çok şekle, şüpheyle ve riskle karşılanacaktır.
Baksanıza, AKP’nin Türkiye’yi sürüklediği böylesi bir alaca karanlıkta, Erdoğan, havada, yarım ağız bir şeyler daha deyiverdi:
“BDP ile anayasal değişiklik yapmaya sayımız yetmiyor. Ama geçen gün söyledim, referandum noktasında yani 330'u yakalamak adına anlaşabilirsek onlarla da müşterek adım atabiliriz.”
Erdoğan’ın bu yaklaşım, benim için sürpriz olmadı.
Şimdi anladınız mı, AKP nezdinde makbul olanlar kim?!
AKP ve Erdoğan’ın bu vaziyeti karşısında, artık yerini ve safını belirlemesi gereken, İdris Naim Şahin ve Türk milletidir!
Türk milleti, BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş beye kulak asmazsa; AKP ve onun değirmenine su taşımaktan başka bir iş görmeyen muhalefet, devlet ve milletimizi, gün gelir Apo’nun safına savurur, gün gelir Barzani’nin safına, gün gelir BDP’nin yanına, gün gelir İmralı’ya, gün gelir Kandil’e savurur… Bu savruluşlar, Türk milletinin iradesi eseninde değil, ABD’nin BOP kapsamında gerçekleşir… Tercih milletin!