Seçim beyannamelerine yazıp durdukları, meydanlarda yırtındıkları "Yeni Türkiye", aslında kafalarındaki eskiye özlemin ve gerçek içyüzlerinin dışa vurumudur. Niyetleri malum, Cumhuriyeti ortadan kaldırıp, milli devlet yerine federatif yapılanmaya giderek emperyalistlerin ekmeğine yağ sürmek. Emperyal güçlerin amacı, güçlü devlet yerine, parçala-böl taktiği ile dişlerine göre güçsüz devletçikler oluşturmak ve istedikleri gibi kullanmak.AKP iktidarı sürecinde ATATÜRK'ün kazandırdıkları, Cumhuriyet kazanımları birer birer elden gitmektedir. "Yeni Türkiye" söyleminin arkasına gizledikleri emelleriyle de son noktayı koyma kalkışmasındadırlar.Birinci Dünya Savaşı sonrasında savaşı ve her şeyini kaybetmiş Osmanlı İmparatorluğu yerine yeni bir devletin temelini, milletin egemenliğini temsil eden TBMM'de (Türkiye Büyük Millet Meclisi) atan Mustafa Kemal ve beraberindekiler, milletin meclisinin açılışını yaptıkları 23 Nisan 1920'de Yeni Türkiye'yi bütün dünyaya ilan ediyorlardı.Mustafa Kemal önderliğinde vatanımızı savaşarak, şehit kanlarıyla kazandık. Kazandığımız vatan üzerindeki egemenlik hakkımızı da Lozan Antlaşmasıyla kabul ettirdik dünya âleme.Osmanlı Devleti'ni bitiren, önce 30 Ekim 1918 Mondros Mütarekesi ve sonrasındaki 10 Ağustos 1920 tarihli Sevr Muahedesi(Antlaşması) olmuştur. Sevr'e göre Türkiye 7 dilime ayrılmış, bir dilim de Türklere bırakılmış görünüyorsa da bu bir kandırmacaydı. Zira antlaşmanın yapıldığı sırada Yunan işgâli genişliyordu. İngilizler Anadolu Türklüğünü tarihten silmek için, kullandıkları Yunan ordusuna Kızılırmak'a kadar ilerlemelerini ve buraları kendilerine vereceklerini, Kızılırmak'ın doğusunu da Ermenilere vereceklerini, böylece kendilerini rahatsız edecek Türk kalmayacağını bildirmişlerdi. Ayrıca Doğu Karadeniz'de 30 bin silahlı Rum çeteciyle bölgedeki Türkleri yok etme harekâtı sürdürülüyordu. Tüm bunlar gerçekleştiğinde ise ne Türk, ne Türkiye kalıyordu.İşte Mustafa Kemal, bu planı bozdu. Hem Anadolu Türklüğünü kurtardı, hem de vatan kazandırdı. Lozan'ı yaparak Sevr'i de tarihin çöplüğüne attı.Şimdi günümüze bakalım:Batı hâlâ Sevr'i uygulama peşindedir. Yarın 24 Nisan'ı sözde soykırımın 100. yılı olarak kutlamaya yeltenerek Ermeni kartını aleyhimize kullanmayı sürdürüyorlar. Sevr haritasına yerleştirdikleri Kürdistan'ı da BOP (Büyük Ortadoğu Projesi) uygulayıcısı ve eş başkanı Tayyip Erdoğan vasıtasıyla bize kurdurtma ve silahlı eşkıya (PKK) ile ittifak ettirerek de hedefe yürümektedirler.Sevr haritasının bir bölümü adım adım gelişmektedir.Almanya'nın eski başbakanlarından Helmut Schmidt'in şu söylediğine bakar mısınız: "Türkiye'nin Sevr ile parçalanmaması bir hata idi".Sevr sevdalıları!İçimizdeki İrlandalılara rağmen Türk milletine karşı tasarladığınız suikast sonuçsuz kalacaktır. Milletimiz ayaktadır, gerekirse yeniden Kurtuluş Savaşı verebilecek güçtedir.