Halk arasında anlatılan efsaneleri, masalları, hikâyeleri severim. Bu hikâyeler, aslında evrensel anlamda sembolik bir kurgu diline sahiptir. Bu hikâyeler, okumasını bilenler için çok derin manalar içerirler. Bu metinleri kendi görünen anlamıyla, yüzey yapıdaki anlam katmanıyla okumak yetmez; ondan öteye geçmvek lazım. Tekabül ettikleri derin manalarla ya da bizim onlara yüklediğimiz sembolik manalarla okuduğumuz zaman bir anlam kazanıyorlar, işte o zaman işlevsel olabiliyorlar. Bunlardan biri de çocukluğumda köyümde yaşlılardan duyduğum bir hikâye. Gerçek olduğunu söyledikleri hikâye kısaca şöyle:Köylünün biri, tek kızından başka çocuğu olmayan zengin birinin kızına talip olmuş. Amacı, kızı alıp adamın mirasına konmakmış. Fakat zengin adam, kızını ahlaksız olan o kişinin oğluna vermek istememiş. Köylü, ne yaptıysa zengin kız babasını ikna edememiş. Bunun üzerine köylü, bana yar olmayan kimseye yar olmasın, diye içine yılan koyduğu bir bakraç sütü adama hediye olarak götürmüş. Adam da bakracı alıp teşekkür ederek mutfağa koymuş. Oturup konuşurlarken mutfaktan bir ses gelmiş. Meğer kedi, bakracı yere düşürüp sütü dökmüş. Adam bakraca baksa görse ki, içinde yılan var. Anlamış o zaman ahlaksız herifin kendisi için nasıl bir tuzak kurduğunu. Hikâye böyle. Benzer ama biraz farklı bir hikâye Necati Kanter'in Bizim Şehrin Divaneleri (Elazığ 2013) adlı kitabında da var. Bu hikâye, Türk milleti olarak bizim Haçlı?Siyon emperyalizmi ile olan ilişkilerimizi açıklamada kullanabileceğimiz oldukça etkileyici bir metin. Arada benzerlikler, paralellikler kurarak bu durumu netleştirelim. Ahlaksız köylü: Amerika'dır, Avrupa'dır, İsrail'dir, diğer bütün emperyalist devletlerdir. Tek kızı olan zengin baba, Türk milletidir. Zira Türk milletinin Balkan ülkeleri, Ortadoğu ülkeleri, Kuzey Afrika ülkeleri gibi birçok kızı oğlu vardı. Ama elinde şimdi sadece Türkiye kızı kalmıştır. Ahlaksız köylü olan Haçlı?Siyon emperyalizmi, tek kızımız olan Türkiye'mize göz koymuştur. Amacı yer altı yer üstü zenginliklerimize mirasçı olmak, yağmalamak, zaten pek çoğunu ele geçirdiği ülkemizin tamamını ele geçirmek. Emperyalizm, özellikle ta Tanzimat'tan beri vatanımız olan nazlı kızımıza taliptir. Bazen siyaset yoluyla, bazen askerî işgaller yoluyla, bazen misyonerlik faaliyetleri yoluyla, bazen diplomatik yollarla, bazen para oyunlarıyla, fonlarla, projelerle, sıcak paralarla, borçlandırmalarla Türkiye kızımızı almaya, ele geçirmeye, bizi ikna etmeye uğraşmaktadır. Gerekirse baskı yaparak, zor kullanarak elde etmek istemektedir.Türk milleti olarak biz de ahlâksız, şerefsiz, haysiyetsiz, ilkesiz, vicdansız, imansız, hırsız, cani, katil, dini, ahlakı bozuk olarak gördüğümüz bu tek dişi kalmış canavar olan Batı emperyalizmine tek kalan çocuğumuz Türkiye'yi vermemek için direniyoruz. Millî Mücadele'den beri direniyoruz. Bu direncimizi kıramayan Batı, kızımızı almak için yeni bir taktik geliştirmiştir: Bizi zehirleyerek yok etmek. Büyük Türk Atatürk'ün uçmağa varmasından hemen sonra, Tanzimat'tan beri devam eden Türk milletini zehirleme faaliyetleri hız kesmemiştir. Zehirleme yöntemi de basittir: Süt içinde yılan ve yılan zehiri sunma. Bize hediye olarak getirdikleri süt bakracı, ilerleme, gelişme, bilim ve teknoloji sahibi olma, çağdaşlaşma, modernleşme, Marshall yardımları, sıcak paralar, fonlar, borçlar, teknolojik aygıtlar, şunlar bunlardır. Bu süt içindeki yılanlar da sapık felsefeleri, ideolojileri, siyasi düşünce ve programları, batılı batıl film, müzik gibi sanatları, edebiyatları, salt dünya merkezli materyalist konformist hayat tarzlarıdır, eğlence ve israftır.Türk milleti, ta Tanzimat'tan beri hümanizm, insancıllık sütü içinde gizlenen Türk milliyet şuurunun yok edilmesi yılanıyla zehirlenmek isteniyor.Tanzimat'tan beri, beynelmilelcilik, enternasyonalizm, dünya vatandaşlığı sütü içinde komünizm, liberalizm, globalizm, küreselcilik yılanlarıyla zehirlenmek isteniyoruz.Tanzimat'tan beri Türk milleti pozitivizm, bilimsellik, müspet bilimlerin dünyayı cennete çevireceği sütü içinde gizlenmiş pozitivizm, materyalizm, ateizm, deizm yılanlarıyla zehirlemek istenmektedir. Tanzimat'tan beri Türk milleti, meşrutiyet (demokrasi), hürriyet (özgürlük), uhuvvet (kardeşlik), müsavat (eşitlik), hoşgörü, kültürel haklar, insan hakları sütü içinde gizlenmiş, bölücülük, kavmiyetçilik, etnikçilik, mezhepçilik, federasyonculuk, özerklik yılanlarıyla zehirlenmek istenmektedir.Gâvurun Türk'ten intikam almak, Türk'ün nazlı kızı mukaddes vatanına sahip olmak ve Türk'ü kendi vatanında tasfiye etmek isteyen bu ahlâksız Amerika'sının, Avrupa'sının, İsrail'inin, onun bunun çocuğunun, vatanımıza, milletimize kim göz dikiyorsa her şer odağının tezgâhını bozacak, pis, zehirli, murdar sütünü döküp hilesini ortaya çıkaracak, zehirlenmemize mani olacak mübarek kediler, vesileler, gerçek Türk aydınları, helal süt emmiş soylu vatan evlatları olmuştur, olacaktır. Türk milleti, Allah'a dayanıp sa'ye, gayrete, azme, ümide, çalışmaya, dinine ve milliyetine sarıldıkça Allah, tarih boyunca dinini yüceltmek için canını vermiş bu milletin zehirlenmesine izin vermeyecektir. İşin sırrı, gâvurun bize hediye ettiği, hayrımıza, iyiliğimize diye sunduğu süt gibi görünen fikirlerin, projelerin, nesnelerin içinde yılan ve zehir barındırıp barındırmadığının farkına varacak feraset ve basiret sahibi olmakta. Not: 21 Temmuz 2013, Pazar günü, saat: 14.00?17.00 arasında Ankara Kocatepe Camii avlusundaki kitap fuarında, Akçağ Yayınevi otağında kitaplarımı imzalayacağım. Okuyucularımı beklerim.
Prof. Dr. Nurullah Çetin / diğer yazıları
- Dayatılan kapitalist stil / 26.12.2015
- "Karıştır barıştır"a karşı "birleştir savuştur" / 30.11.2015
- Öğretmenler Günü'nü kutlamak / 26.11.2015
- İşin sırrı dengede / 20.11.2015
- IŞİD terörist peki Fransa nedir? / 18.11.2015
- Anaları ağlamasın diye Fransa'ya çözüm süreci desteği / 17.11.2015
- Bir 10 Kasım yazısı / 12.11.2015
- Ölmek ve köle olmak dışında üçüncü bir seçenek / 11.11.2015
- Türk sosyalistlerini marabalıktan kurtulmaya davet / 09.11.2015
- Yandakların istilası / 05.11.2015
- "Karıştır barıştır"a karşı "birleştir savuştur" / 30.11.2015
- Öğretmenler Günü'nü kutlamak / 26.11.2015
- İşin sırrı dengede / 20.11.2015
- IŞİD terörist peki Fransa nedir? / 18.11.2015
- Anaları ağlamasın diye Fransa'ya çözüm süreci desteği / 17.11.2015
- Bir 10 Kasım yazısı / 12.11.2015
- Ölmek ve köle olmak dışında üçüncü bir seçenek / 11.11.2015
- Türk sosyalistlerini marabalıktan kurtulmaya davet / 09.11.2015
- Yandakların istilası / 05.11.2015