Seçimlere 18 gün gibi az bir zaman kaldı. Bütün partileri seçim telaşı sarmış durumda. Liderler mitinglere koşuyor, sokaklar bayraklarla süsleniyor. Vekiller seçmen ziyaretleri için sokakları arşınlıyor.
Ama bir parti ve lideri var ki, çok rahat. Sanki hiç seçime girmeyecekmiş gibi bir havada.
Ne miting ne bayrak, ne ziyaret; sanki iktidar onun için cepte keklik. Kim bu lider dersiniz?
Elbette ki Mesut Yılmaz'dan bahsediyorum. AB'ye selam, medyaya işmar, Güneydoğu'ya el sallaması dışında yaptığı bir şey yok.
Niçin bu kadar rahat dersiniz?
İktidar ortaklarının en çok yolsuzluk iddialarına karışmış, en acımasız IMF talimatlarına boyun eğmiş ve anketlerde % 3'lerde gezinen bu partinin rahatlığının sırrını, ilk Prof. Dr.
Haydar Baş çözdü.
Bu şifreyi çözmek çok önemli. Partisinin baraja gömüleceğini bile bile Yılmaz, niçin seçim çalışmalarını ağırdan alıyor.
Görünen sebep malum. Seçmene gidecek yüzü olmadığı için gazete sayfalarına verdiği Trilyonluk reklamlarla durumu geçiştirmeye çalışıyor.
Yılmaz'ın rahatlığının ve vurdumduymazlığının asıl nedenini ise,
Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş yakaladı.
ANAP Lideri Yılmaz'ın AKP Liderine destek çıkan ve seçimi ciddiye almayan tavırlarının asıl nedenini, Prof. Dr. Haydar Baş şöyle açıklıyor;
"Yılmaz, AKP üzerinden ciddi bir oyun oynuyor. Yılmaz, 155 adamını AKP'nin içine soktu. "Herkes Tayyip'e oy versin. 155 ANAP'lı Meclis'e girsin. Seçimden sonra tekrar beni iktidar yapsın" demek istiyor. Tayyip kardeşim de bu oyuna geldi. Erkan Mumcu dahil bütün ANAP kökenlileri liste başı yaptılar."
Gerçekten de ilginç değil mi?
Erkan Mumcu kim? Yılmaz'ın "Gitme, seni ANAP'ın başına getireceğim" dediği isim. Peki Mumcu niye ayrıldı ANAP'tan? Şimdi daha iyi anlaşılıyor. Yılmaz ile Mumcu arasındaki danışıklı dövüş sayesinde Mumcu, truva atı olarak AKP'ye sokuldu. Diğer ANAP kökenli vekillere Meclis'te baş olsun diye... Sonrasını Yılmaz ilmek ilmek dokuyacak.
Milletvekili listeleri oluşturulurken Yılmaz'ın AKP vekil listelerini oluşturmakla yetkili kıldığı ve eski bir ANAP'lı bakan olan isimle buluşmasının sırrı da demek ki buymuş.
Herkes bu ziyareti seçimleri erteletme kulisi olarak yorumlamıştı. Ancak gerçek nedeni şimdi daha iyi anlaşılıyor.
AKP sadece Yılmaz'ın truva atlarından oluşmuyor. Siyaset satrancında yerini muhafaza etmek isteyen Demirel de AKP kağıdına yatırım yapmış durumda.
O da bunun için hep AKP'yi kollayan demeçler veriyor.
Demirel de yeni Meclis'te "kurtar bizi Baba" dedirtecek has kadrosunu AKP kontenjanına dahil ettirdi.
Mehmet Dülger... Yedi göbekten Demirelci. Babası Demirel'in kazıklı bakanlarından. Kendisi daha çok Venizelos gemisinde Papaz Bartholomeos'a mihmandarlık yapmakla tanındı.
Papaz'ın Yunan gemisiyle çıktığı Karadeniz seferine iştirak etmiş nadir politikacılardan.
Ve Köksal Toptan... Demirel mektebinin önemli talebelerinden ve de bakanlarından. Ve Sevda Demirel'le şampanya patlatan diğer truva atları... Hepsi 'bir Meclis'e girelim ondan sonra seyreyleyin cümbüşü' havasında.
Anlaşılan milletin koalisyondan bıkıp usandığını gören bazı eller AKP'yi bir menfaat koalisyonu gibi dizayn ettiler. Böylece partilerin koalisyonundan, koalisyon partilerine geçişin startını veriyorlar.
Ama millet şifreyi çözdü?
Nasıl mı? O da gelecek yazıda...