Yolum düştü kütüphaneye

Yolum kütüphaneye, elim Orhan Tokatlı'nın Kırmızı Plakalar/Türkiye'nin Özallı Yılları'na uzandı.

Daha önce okuduğum için kitabı tekrar baştan sona okumak yerine, okuduğum yıllar altını çizdiğim ya da kenarına "haşiye" yaptığım yerleri okudum. Benim ilgimi çeken bölümlerden birinde Tokatlı şunları yazıyor:

"1995 seçimlerinde ifşa olan bir sır var. Turgut Özal ölümünden 8 saat önce ünlü bir gazeteciye Mesut Yılmaz'dan dert yanarak yaptığı ve tekzip edilmeyen kimi açıklamalar şöyle özetleniyor:

-İktidara gelse ülkeyi 6 ay içinde batırır.

-Onda liderlik vasfı yoktur.

-Ne muhalefette, ne de iktidarda başarılı olabilir.

-Mesut, davranışlarıyla beni her zaman mahvetti.

-Mesut beni hep arkadan vurdu. Mesut bir Brutus'tur.

-Ölürsem, bunda Mesut'un payı büyüktür.

-Mesut zoru görünce kaçar. Zor günlerin adamı değildir. Örnek mi? İşte: Ermeni meselesi gündemdeyken, dışişleri bakanlığı görevinden istifa edip resmen kaçtı" (s.237).

İşte tam bu satırları yazdığım sırada bilgisayarım kilitlendi.

Evin sigortaları attı.

Mahallede bir kıyamet koptu,

Komşunun çığlıkları duyuldu.

Bebeler donuna etti.

Piyasalar çalkalandı.

Hıyar %200 arttı.

Domatese %400 zam geldi.

Ne oldu acep, nereye gitti Recep?

Diye sormaya fırsat kalmadan kara haber geldi.

Kemal Derviş sizlere müjde istifa etti.

İlk istifasından bu tarafa yapacak yarım kalmış işleri varmış ki, sayın Cumhurbaşkanı o günkü istifayı kabul etmemişti.

Ardından yüzündeki sivilceleri aldırmak için apar topar ABD'ye gitmiş ve yüzünde geçmişten kalan "merkez sağ" lekeleri aldırıp, "merkez sol" makyajı yaptırmış ve geri dönmüştü.

Dönerken de "görevimin başındayım" demiş ve ben de ona "Basından" bölümünde; onu biliyoruz da başında olduğunuz "göreviniz" ne? diye sormuştum.

Öyle anlaşılıyor ki, sayın Derviş bakanlıktan istifa etse de görevinin başında olması devem edecek.

Evet bugün C.ertesi ve dünyanın,

Gelmiş geçmiş,

Yaşamış göçmüş,

Görmüş geçirmiş,

Yemiş içmiş,

Ekip biçmiş,

En büyük ekonomisti yok artık.

Gene bir yüz düzeltme gezisinden, ABD seyahatinden dönüşünde şöyle demişti Derviş:

"Erken seçim ekonomiyi etkilemez".

Ne oluyorsa hep bu yüz düzeltme gezisinden sonra oluyor.

Ağıt yakın,

Bulamazsanız kağıt yakın,

Erken yatıp erken kalkın,

Kemal Derviş yok artık.

Ekonomiden sorumlu devlet bakanı olarak tabı ki.

17 ayda ülkede 2 milyon işsiz yaratan Kemal yok artık.

Binlerce işyerini kapattıran,

Onbinlerce esnafı mağdur eden,

Köylüyü, çiftçiyi, işçiyi memuru doğduğuna pişman eden Kemal yok artık.

15 günde çıkarttığı 15 yasayla, tarım ülkesi Türkiye'de tarımcılığı öldüren Kemal yok artık.

Ülkeyi İMF isimli dünyaca ünlü tefeci kurumuna 16 milyar dolar borçlandıran Kemal yok artık.

Ağlayın,

Sızlayın,

Hey sinekler siz de vızlayın.

Sürücüler siz de gazlayın.

Eti iyi tuzlayın,

Hatta tuzu bile tuzlayın.

Kemal yok artık.

Ekonomi Kemalsiz,

Vatandaş malsız kaldı.

Hüüüüü, hüüüü, hüüüü.

Bozuldu büyü.

Hüüüüüüüüüü.