Devlet malı deniz çalmayan keriz… Devleti zarara uğratanlar için hukuk ne söyler: Yaptırım nedir? En kestirmeden yanıtlarsak yargılanır ve cezalandırılır. Oysa suçu işleyen yani devlete zarar verenin durumuna göre yargılama usulü de değişir.
Eğer devleti zarara uğratan bir kamu kurumu ise, hele hele sorumlusu bakansa, iş Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) kadar gider.
AYM, yasaların, Cumhurbaşkanlığı Kararnamelerinin (CBK), TBMM (Türkiye Büyük Millet Meclisi) İçtüzüğünün anayasaya uygunluğunu denetler. Bireysel başvuruları karara bağlar (Anayasa/m.148).
Anayasa Mahkemesi'nin görev ve yetkilerini düzenleyen, yukarıda değindiğimiz 148'inci madde hükmüne göre bir başka yetkisi de yargılama görevidir: "Anayasa Mahkemesi Cumhurbaşkanını, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanını, Cumhurbaşkanı yardımcılarını, bakanları, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay Başkanı ve üyelerini, Başsavcılarını, Cumhuriyet Başsavcıvekilini, Hâkimler ve Savcılar Kurulu ve Sayıştay Başkan ve üyelerini görevleriyle ilgili suçlardan dolayı Yüce Divan sıfatıyla yargılar.
Genelkurmay Başkanı, Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri Komutanları da görevleriyle ilgili suçlardan dolayı Yüce Divan'da yargılanırlar."
Anayasal düzlemde gündemi yokladığımızda Bakanlığına aile şirketinden dezenfektan aldıran, ayrıca Sanayi Bakanlığından Covid-19'la mücadele kapsamında 1.4 milyon lira yatırım desteğinden yararlanan eski Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan görevinden alındı. İşin acı gerçeği sadece görevinden alındı. Pandemi koşullarında millet ekonomik kriz yaşarken salgının kazananı bu bakan oldu. Üstelik devleti zarara uğratarak kendi şirketine kâr sağladı.
Eski bakan görevini kötüye kullandığına göre anayasanın 148.maddesi gereği Yüce Divan'da yargılanmalıdır.
Yüce Divan… Ülke hukukuna Divan-ı Âli ile 1876'da giren Yüce Divan, 1961 Anayasası ile Anayasa Mahkemesi'nin işlevleri arasında sayılmış, yürürlükteki 1982 Anayasasında da, kimi değişikliklere karşın görevini sürdürmüştür.
Bugün Ticaret Bakanı gündemde; ilginçtir tam 57 yıl önce, 1964 yılında Yüce Divan'daki ilk davada da sanık, Ticaret Bakanı Mehmet Baydur idi.
Anayasa Mahkemesi arşivlerinde o ilk davanın adı "Arpa Davası" olarak geçmektedir. Davanın konusu gerçekten de beyaz arpa yolsuzluğu… Transexport İhracat Firması aracılığıyla İngiltere'deki Bunge şirketine Toprak Mahsulleri Ofisince ihalesi yapılan 52 bin 500 ton beyaz arpa satışındaki usulsüzlükten yargılanan Baydur beraat etti. Şimdi olsa arpanın lafı bile edilmezdi.
Sonraki ilk yargılama, 12 Eylül darbesinin ardından, 1981'de yapıldı. Eski Sosyal Güvenlik Bakanı Hilmi İşgüzar ile 53 kişi mahkeme önüne çıktılar. Bu kez Yüce Divan'dan mahkûmiyet kararı çıktı. İşgüzar'a yöneltilen suçlamalardan biri şöyle: "Sosyal Sigortalar Müdürlüğüne ait ve binnetice kamu eşyası niteliği taşıyan masa, telefon etajeri, sehpa ve bir müdür koltuğunu evine götürüp özel hizmetinde kullanması…"
İşgüzar ve diğer 53 sanık, rüşvet almak, rüşvet vermek, görevi kötüye kullanmak, görevi savsaklamak, hizmet nedeniyle inancı kötüye kullanmak, resmi evrakta sahtecilik suçlarından yargılandıkları davada suçlu bulundu. İşgüzar'a 13 Nisan 1982'de dokuz yıl sekiz ay hapis, 5 milyon 251 bin 600 lira ağır para cezası verildi.
Başka örnekler de var… Günümüze baktığımızda; 2010 Anayasa değişikliğini izleyen yasa karmaşası, yargı düzeninin kimyasını bozdu ve son aşamada yüksek yargıya da darbesini indirdi. Gerek Yargıtay ve gerekse Danıştay'ın görevdeki deneyimli kadroları deneyimsizlerin sayıca çoğunluğuna kurban verildi. Anayasa Mahkemesi'ne baktığımızda, "Anayasa Mahkemesi kararını yok sayarız", "Meclis Anayasa Mahkemesini de kaldırma yetkisine sahiptir", "…bu kuvvetler ayrılığı denen var ya… O önünüze gelip engel olarak dikiliyor", "Yüce Divan'a güvenmiyoruz" şeklindeki söylemlerin geçerli olduğu, yargının siyasallaştığı yapıda, Yüce Divan sürecinin ne önemi olabilir ki? sorusunu sorar gibisiniz… Bana öyle geliyor.
- Yerel yönetim / 25.01.2024
- Muhalefet / milli irade / 22.01.2024
- Anayasa Mahkemesi yoksa… / 18.01.2024
- Soykırım davası / 15.01.2024
- Sosyal devlet için / 11.01.2024
- Hukuk devletine başkaldırı / 25.12.2023
- Güç dengesi / 21.12.2023
- Yerel seçime giderken / 14.12.2023
- İnsanlığın anayasası / 11.12.2023