Başlıktaki 'yüksek potansiyelli birey' (High Potential Individual - HPI) İngiltere'nin 30 Mayıs'ta başlattığı yeni bir vize programını ifade ediyor.
Brexit sonrası dönemin ortaya çıkan ve çıkacak sorunlarına önceden tedbir almak isteyen İngilizlerin bu kararı gelecekte ülkelerine faydalı olacak beyinleri ve eğitimli kalifiye elemanları şimdiden İngiltere'ye çekmeyi sağlayacak.
Yeni programa göre İngiltere dışındaki dünyanın önde gelen üniversitelerinden son 5 yıl içinde mezun olanlar herhangi bir şart olmadan belirli bir süre oturum izni alabilecek ve iş arayışını ülkeye geldikten sonra yapabilecek.
Program hangi ülkeden olduğuna bakılmaksızın 18 yaşını doldurmuş herkese açık. Yalnız programa başvuracak kişilerin İngiltere İçişleri Bakanlığı tarafından hazırlanan ve her yıl yenilenecek listede yer alan üniversitelerden diploma sahibi olması gerekiyor.
Türkiye'den hiçbir üniversite bu listenin ilk 50'sinde yer almadığını hatırlatalım. Bu da Türkiye'deki üniversitelerden mezun olan gençlerin bu vizeye başvuramayacaklarını gösteriyor.
Beyin göçü veren bir ülke olduğumuz için yüreği sızlayan bir insan olarak neden İngiltere'nin bu kararına dikkat çekiyorum biliyor musunuz?
Türkiye olarak bizim de yapmamız gerekenin tam da bu olduğunu vurgulamak için...
İngiltere bu kalifiye göçmen politikasında yalnız değil. ABD, Almanya ve Fransa başta olmak üzere gelişmiş diye nitelenen tüm ülkeler çeşitli şekillerde benzer politikalar uyguluyorlar. Yani kendilerine yük olacak göçmenleri değil, ülkeye faydalı hizmetler yapacak olanları seçerek alıyorlar.
Bu ülkeler yüksek potansiyelli bireylere kapılarını sonuna kadar açarken biz ne yapıyoruz?
Ne idiği belirsiz yüksek sorunlu bireylere kapılarımızı açıyoruz.
11 yıldır Suriyeliler ve son yıllarda Afganistan'dan gelen sığınmacılara muhacirlermiş gibi yaklaşımımız bu konuda yaptığımız yanlışlardan sadece biri.
Türkiye olarak her ne kadar İngiltere'nin yaptığını yapmalıyız desem de bu noktadan çok çok uzakta olduğumuzun da farkındayım.
Zira biz Türkiye olarak yurt dışından yüksek potansiyeli birey getirmekten önce Türkiye'deki yüksek potansiyelli bireylerimizin yurt dışına kaçışına engel olmamız gerekiyor.
Her yıl yüzlerce doktor, yüzlerce mühendis ve daha başka yetişmiş beyinlerimiz yurt dışına gidiyor.
Siyasiler ise buna bir çözüm bulacaklarına doktorlara giderlerse gitsinler diye karşılık verebiliyor.
Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurduktan sonra gençleri seçip yurt dışına göndermişti. Bu gençlerden birisi de muhafazakar çevrelerin idolü olan Necip Fazıl Kısakürek'tir.
Atatürk bu gençlere gönderdiği mektupta, 'Sizi bir kıvılcım olarak gönderiyoruz, gür alevler olarak dönmelisiniz' demişti.
Atatürk Türkiye'siyle bugünkü Türkiye arasındaki fark işte bu kadar büyük.
Atatürk kıvılcımları ülkesine milletine hizmet eden birer gür aleve çevirdi, günümüzdeki siyasiler ise milletimizin bin bir meşakkatle yetiştirdiği gür alevleri yurt dışına kaçırıyor.
Demek ki yüksek potansiyelli bireylerimiz yurtdışına kaçsın istemiyorsak, yüksek potansiyelli siyasileri iş başına getirmemiz gerekiyor.
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024