Z. Osman Saba yâd ediliyor
"Sebil ve Güvercinler", "Geçen Zaman" ve "Mesut İnsanlar Fotoğrafhanesi" eserleriyle Türk edebiyatının unutulmaz isimleri arasına giren şair ve yazar Ziya Osman Saba, vefatının 64. yılında anılıyor
29.01.2021 00:15:00





Binbaşı Osman Bey ile Ayşe Tevhide Hanım'ın oğlu olarak 30 Mart 1910'da İstanbul'da dünyaya gelen Ziya Osman Saba, 8 yaşındayken annesini kaybetti. Usta edebiyatçı, annesinin vefatından çok etkilenerek şiirlerini ölümden kaçmak ve ölümü unutmak için yaşama sıkıca sarılmak ya da ölümü özlemle bekleme fikri üzerine kurdu.
Galatasaray Lisesi'nde okurken şiir yazmaya başlayan ve ilk şiiri 1927'de Servet-i Fünun dergisinde yayımlanan Saba, Varlık dergisini ve Varlık Yayınevi'ni kuran edebiyatçı Yaşar Nabi Nayır vasıtasıyla katıldığı Yedi Meşale grubunun en genç üyesi oldu.
Usta kalem, okul arkadaşları Yaşar Nabi, Sabri Esat, Cevdet Kudret, Vasfi Mahir, Muammer Lütfi ve Kenan Hulusi ile hazırladıkları "Yedi Meşale" isimli kitabı 1928'de yayımladı ve 1931'de de liseden mezun oldu.
Sanatın gayesi güzele erişebilmek
Lisede sınıf arkadaşı olan Cahit Sıtkı Tarancı ile Saba'nın dostluğu, Türk edebiyatına "Ziya'ya Mektuplar"ı kazandırdı. Ziya Osman Saba, ilk dönemlerde hece vezniyle şiirler yazıp, nazım biçimi olarak da sone ve üçlükleri kullanırken, sonradan yeni akımların da ortaya çıkmasıyla serbest şiirler kaleme aldı.
Yedi Meşale döneminde yazdığı şiirleri sembolist şiir olarak gören ve eserlerinde eksiltili cümleler, imgeler, benzetmeler, kişileştirmeler ve hitaplar bolca yer alan Saba, sanatın gayesini, "güzele erişebilmek" olarak tanımladı.
Şiir, yaşama sebebiydi
Ziya Osman Saba, samimi bir dille kaleme aldığı şiirlerine ilişkin yaptığı bir açıklamada, "Şiir yazmak benim için bir eğlence olmak şöyle dursun, bir ihtiyaç, bir zaruret, adeta yaşamamın sebep ve hikmeti. 'Bugün, yarın öleceksin' deseler, yegane üzüntüm, dünyada bırakacağım sevdiklerimle yazamadığım eserlerimdir" ifadelerini kullanmıştı.
Babasını kaybetmesi nedeniyle karamsar şiirler yazmaya başladığı dönemde yeniden askere çağrılan ve askerlik sonrası 1944'te bankadaki görevine geri dönen Saba, Ankara'ya tayini çıkınca memuriyetinden istifa ederek İstanbul'a geldi.
"Sebil ve Güvercinler", "Geçen Zaman" ve hikaye kitabı "Mesut İnsanlar Fotoğrafhanesi" kitaplarını kaleme alan Saba, Goncourt Kardeşler'den roman çevirileri de yaptı.
Saba, çoğunu hece ölçüsüyle yazdığı şiirlerinde Batı nazım biçimlerini kullandı ama içerikte yerli ve milli anlayışa bağlı kaldı.
Kadıköy'deki evinde 29 Ocak 1957'de geçirdiği ikinci kalp krizi sonucu vefat eden ve 31 Ocak'ta Eyüpsultan Mezarlığı'na defnedilen Saba'nın "Nefes Almak" şiir kitabı ile "Değişen İstanbul" adlı hikaye kitabı vefatından sonra basıldı. AA
Galatasaray Lisesi'nde okurken şiir yazmaya başlayan ve ilk şiiri 1927'de Servet-i Fünun dergisinde yayımlanan Saba, Varlık dergisini ve Varlık Yayınevi'ni kuran edebiyatçı Yaşar Nabi Nayır vasıtasıyla katıldığı Yedi Meşale grubunun en genç üyesi oldu.
Usta kalem, okul arkadaşları Yaşar Nabi, Sabri Esat, Cevdet Kudret, Vasfi Mahir, Muammer Lütfi ve Kenan Hulusi ile hazırladıkları "Yedi Meşale" isimli kitabı 1928'de yayımladı ve 1931'de de liseden mezun oldu.
Sanatın gayesi güzele erişebilmek
Lisede sınıf arkadaşı olan Cahit Sıtkı Tarancı ile Saba'nın dostluğu, Türk edebiyatına "Ziya'ya Mektuplar"ı kazandırdı. Ziya Osman Saba, ilk dönemlerde hece vezniyle şiirler yazıp, nazım biçimi olarak da sone ve üçlükleri kullanırken, sonradan yeni akımların da ortaya çıkmasıyla serbest şiirler kaleme aldı.
Yedi Meşale döneminde yazdığı şiirleri sembolist şiir olarak gören ve eserlerinde eksiltili cümleler, imgeler, benzetmeler, kişileştirmeler ve hitaplar bolca yer alan Saba, sanatın gayesini, "güzele erişebilmek" olarak tanımladı.
Şiir, yaşama sebebiydi
Ziya Osman Saba, samimi bir dille kaleme aldığı şiirlerine ilişkin yaptığı bir açıklamada, "Şiir yazmak benim için bir eğlence olmak şöyle dursun, bir ihtiyaç, bir zaruret, adeta yaşamamın sebep ve hikmeti. 'Bugün, yarın öleceksin' deseler, yegane üzüntüm, dünyada bırakacağım sevdiklerimle yazamadığım eserlerimdir" ifadelerini kullanmıştı.
Babasını kaybetmesi nedeniyle karamsar şiirler yazmaya başladığı dönemde yeniden askere çağrılan ve askerlik sonrası 1944'te bankadaki görevine geri dönen Saba, Ankara'ya tayini çıkınca memuriyetinden istifa ederek İstanbul'a geldi.
"Sebil ve Güvercinler", "Geçen Zaman" ve hikaye kitabı "Mesut İnsanlar Fotoğrafhanesi" kitaplarını kaleme alan Saba, Goncourt Kardeşler'den roman çevirileri de yaptı.
Saba, çoğunu hece ölçüsüyle yazdığı şiirlerinde Batı nazım biçimlerini kullandı ama içerikte yerli ve milli anlayışa bağlı kaldı.
Kadıköy'deki evinde 29 Ocak 1957'de geçirdiği ikinci kalp krizi sonucu vefat eden ve 31 Ocak'ta Eyüpsultan Mezarlığı'na defnedilen Saba'nın "Nefes Almak" şiir kitabı ile "Değişen İstanbul" adlı hikaye kitabı vefatından sonra basıldı. AA
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.