Avrupa Siyasi Topluluğu Zirvesi için gittiği Çekya'nın başkenti Prag'da konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye-Türkiye ilişkilerine dair son aylarda iyice belirginleşen politika değişikliğinin devam edeceğinin işaretlerini verdi.
Prag'da düzenlenen basın toplantısında Cumhurbaşkanı Erdoğan'a 'Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad ile görüşecek misiniz?' sorusu yöneltildi.
2-3 yıl önce olsa bu soruya Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'zalim Esed' ifadeleriyle nasıl bir yanıt vereceğini hepimiz biliyoruz.
Ancak artık 'zalim Esed' ifadelerini terk eden Erdoğan, bu soruya, "Şu an itibariyle böyle bir görüşme söz konusu değil, ama Esad ile görüşmem mümkün değildir diyemem, alışılmış bir siyasetçi değilim. Dolayısıyla vakti saati geldiğinde biz Suriye'nin Başkanı ile de görüşme yoluna gidebiliriz. Şu an itibarıyla zaten alt düzeyde görüşmeler yapılıyor" diye konuştu.
Erdoğan'ın 2011 öncesi dönemdeki 'kardeşim Esad' söylemi önce evrilip 'zalim Esed'e dönüşmüştü, şimdi ise 'Suriye'nin Başkanı' şekline büründü.
Türkiye'nin 11 koca yılına, milyarca dolar kayba ve milyonlarca sığınmacı kamburunu sırtımıza yüklenmiş olmamıza rağmen hayırlısı olsun diyelim.
Ancak bu değişimin nedeninin yaklaşan seçimler olduğu gerçeğinin altını çizmek isterim.
Dolayısıyla da asıl önemli olan seçimlerden sonra Suriye ilişkileri konusunda bu 'yapıcı' söylemin devamının getirilip getirilemeyeceğidir.
Zira AKP'nin üstü düzey kadroları da oylarında büyük kayba neden olan amillerden birinin Suriyeli sığınmacılar konusu olduğunu görüyor. Bunun için Türkiye'nin Suriye konusunda 11 yıldır izlediği politikasından ve de ülkemizde bulunan Suriyeli sığınmacılardan rahatsız olan seçmenlere sorunun çözümü için çalışmalar yapılıyor izlenimi veriliyor.
AKP hükümetinin son yıllarda değişim rüzgârları esen bu Suriye politikasını da çok iyi özetleyen Franz Kafka'nın beğendiğim bir sözü var; ''Olmamasına razıyım. Oluyormuş gibi olmasın yeter' der.
Benim de en büyük endişem 'oluyormuş gibi gösteriliyor olması…'
Bana öyle geliyor ki seçimlere kadar Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye-Türkiye ilişkileri ve Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad konusunda ılımlı mesajlar vermeye devam edecek. Ancak bu konuda somut adımlar atıldığını görmek pek mümkün olmayacak.
Suriye politikası konusunda bugün ortaya konulan değişimin ne kadar kalıcı ve samimi olduğunu ise 2023 seçimlerinden sonra göreceğiz.
İktidar 2023 seçimlerini kazanırsa bugünkü söylemlerin samimiyeti ortaya çıkacak.
Kaybederse zaten Suriye'yle 11 yıldır yaşanan sorunların çözümü için sorumluluk yeni iktidarın omuzlarında olacak.
Ancak kim iktidarda olursa olsun, mevcut iktidarın da kafasına dank ettiği gibi AKP hükümetinin 11 yıldır inatla sürdürdüğü Suriye politikasının artık geçerliliği kalmamıştır. Bu yüzden Türkiye ile Suriye'nin yeni bir sayfa açması gerekiyor.
Umarım iki ülke arasında bu yeni sayfa açma adımları 2023'te kalıcı olarak atılır ve 11 yıldır yaşananların açtığı derin yaralar sarılmaya başlanır ve yaşanan acıları yavaş yavaş geride bırakabiliriz.
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024