"Onlar ağızlarıyla Allah'ın nurunu söndürmek istiyorlar, oysa kâfirler istemese de Allah kendi nurunu tamamlayacaktır." (Saff, 8). Amerika'da Müslümanların kutsallarına hakaret ve saldırı amaçlı çekilen "Müslümanların masumiyeti" adlı sözde film İslam'a ve Müslümanlara ve bütün semavi kitaplara inanan samimi ve barıştan yana olan dindarlara karşı yapılan şeytanlık, sadece yeni haçlı hareketinin değil İslâm'a karşı ortak savaş halinde olan Siyonizm gibi farklı unsurların birlikte planladığı ve organize ettiği eylemdir. Batının sapkınları bu çirkin emelleriyle batıda her geçen gün ilerleyen ve yayılan barış, akıl, mantık dini islam'ın ilerlemesini engellemek ve öte taraftan da dinler arası savaşlar başlatarak insanlığı sömürmenin peşindeler. Bu densizlik hiçbir din, ahlak ve anlayışla izah edilemez.
Bu menfur girişim İslam dünyasını ayağa kaldıracak çirkin ve bir o kadar da şeytanca yapılan bu eylem çirkin olduğu kadar bir o kadar da düşündürücüdür. (?)
Allah'ın ve Müslümanların en önemli olan kutsalına hakaret ve ihanet şeytanlığını gösteren bu aşağılık varlıklar bu çirkin hakaretin figüranlarıdır, işin ardında Siyonizm ve Amerika'nın haçlı zihniyetinin olduğu açık bir gerçektir. Müslümanlar kıssadan hisse çıkarmalı, iç döngülerden kurtularak, bağnazlıktan sıyrılarak artık uyanmaları ve Kutsallarına tam anlamıyla sahip çıkmaları gerekir.
Asrı risaletten günümüze, Hz. Muhammed (s.a.a) düşmanları sürekli olarak hep var olmuştur. Bu günde batıdaki bu zavallılar… Bu zavallı zihniyetler ve bu gün Siyonistlerin maşası olan İslam düşmanlarının Hz. Muhammed'e (s.a.a) ve İslam dinine ilmi yönden muhalefet etmeye veya mesajını tenkit etmeye güçleri yetmediğinden dolayı bu çirkinlikleri sergilemektedirler. Bu tür arsızlık ve hayâsızlıklar tarihte çok nadir meydana gelmiştir. Ancak bu iş hem ahlaki açıdan, hem de semavi bir dinin mensubu olan insanlar tarafından yapılması çok daha çirkin bir olaydır. Çünkü İslam dininde değil bir mukaddes kitaba, kâğıda bile hürmet gösterilir. Şimdi bu şekilde densiz bir hareket elbette ki hiçbir din, hiçbir ahlak, hiçbir anlayışla izah edilemez.
Hz. Muhammed'e (s.a.a) hakaret İslam ve peygamber anlayışını, İslam ve peygamber hürmetini, İslam ve peygamber bilincini Müslümanların kalbinden asla çıkarmaz. İslam ve peygamber Müslümanların gönlündedir, evindedir, pazarında, sokağındadır, Levh-i Mahfuz'dadır, imam-ı mübindedir. Çünkü tüm Müslümanların kalbinde yaşayan İslam ve peygamber, namazlarda, cenazelerde, medreselerde, evlerde, okullarda, dillerde ve hayatın her aşamasında tezahür ederek yaşanır. Bu açıdan Hz. Muhammed (s.a.a), İslam ve onun kutsal değerleri tüm Müslümanların kalbine işlenmiş, gönüllerini sulamış ve hayatın her aşamasında var olmuştur. Bu olaydan Müslümanlar daha bir bilinçlenmeli, bu gün bu hakaretin faillerine, destekleyenlerine ve seslerini yükseltenleri kınayanlara seslerini nefretle yükseltmelidirler.
Bu menfur girişim İslam dünyasını ayağa kaldıracak çirkin ve bir o kadar da şeytanca yapılan bu eylem çirkin olduğu kadar bir o kadar da düşündürücüdür. (?)
Allah'ın ve Müslümanların en önemli olan kutsalına hakaret ve ihanet şeytanlığını gösteren bu aşağılık varlıklar bu çirkin hakaretin figüranlarıdır, işin ardında Siyonizm ve Amerika'nın haçlı zihniyetinin olduğu açık bir gerçektir. Müslümanlar kıssadan hisse çıkarmalı, iç döngülerden kurtularak, bağnazlıktan sıyrılarak artık uyanmaları ve Kutsallarına tam anlamıyla sahip çıkmaları gerekir.
Asrı risaletten günümüze, Hz. Muhammed (s.a.a) düşmanları sürekli olarak hep var olmuştur. Bu günde batıdaki bu zavallılar… Bu zavallı zihniyetler ve bu gün Siyonistlerin maşası olan İslam düşmanlarının Hz. Muhammed'e (s.a.a) ve İslam dinine ilmi yönden muhalefet etmeye veya mesajını tenkit etmeye güçleri yetmediğinden dolayı bu çirkinlikleri sergilemektedirler. Bu tür arsızlık ve hayâsızlıklar tarihte çok nadir meydana gelmiştir. Ancak bu iş hem ahlaki açıdan, hem de semavi bir dinin mensubu olan insanlar tarafından yapılması çok daha çirkin bir olaydır. Çünkü İslam dininde değil bir mukaddes kitaba, kâğıda bile hürmet gösterilir. Şimdi bu şekilde densiz bir hareket elbette ki hiçbir din, hiçbir ahlak, hiçbir anlayışla izah edilemez.
Hz. Muhammed'e (s.a.a) hakaret İslam ve peygamber anlayışını, İslam ve peygamber hürmetini, İslam ve peygamber bilincini Müslümanların kalbinden asla çıkarmaz. İslam ve peygamber Müslümanların gönlündedir, evindedir, pazarında, sokağındadır, Levh-i Mahfuz'dadır, imam-ı mübindedir. Çünkü tüm Müslümanların kalbinde yaşayan İslam ve peygamber, namazlarda, cenazelerde, medreselerde, evlerde, okullarda, dillerde ve hayatın her aşamasında tezahür ederek yaşanır. Bu açıdan Hz. Muhammed (s.a.a), İslam ve onun kutsal değerleri tüm Müslümanların kalbine işlenmiş, gönüllerini sulamış ve hayatın her aşamasında var olmuştur. Bu olaydan Müslümanlar daha bir bilinçlenmeli, bu gün bu hakaretin faillerine, destekleyenlerine ve seslerini yükseltenleri kınayanlara seslerini nefretle yükseltmelidirler.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Mehdi Aksu / diğer yazıları
- Eleştiri nedir ve nasıl olmalıdır? / 03.12.2012
- Maruf’a davet terk edilince değerler yozlaşır / 02.12.2012
- Hayırlı ümmetin önemli özelliği / 28.11.2012
- Marufa davet etmenin yöntemleri / 27.11.2012
- Marufa emretme ve münkerden nehyetme / 25.11.2012
- Bu mudur Ehl-i Beyt sevgisi / 22.11.2012
- İmam Hüseyin ve sünnet kavramı / 21.11.2012
- Muharrem aylarında genelde konuşulmayanlar / 20.11.2012
- İmam Hüseyin’i anlayabildik mi? / 19.11.2012
- Sönmeyen ebedi aşkın Hüseyin / 17.11.2012
- Maruf’a davet terk edilince değerler yozlaşır / 02.12.2012
- Hayırlı ümmetin önemli özelliği / 28.11.2012
- Marufa davet etmenin yöntemleri / 27.11.2012
- Marufa emretme ve münkerden nehyetme / 25.11.2012
- Bu mudur Ehl-i Beyt sevgisi / 22.11.2012
- İmam Hüseyin ve sünnet kavramı / 21.11.2012
- Muharrem aylarında genelde konuşulmayanlar / 20.11.2012
- İmam Hüseyin’i anlayabildik mi? / 19.11.2012
- Sönmeyen ebedi aşkın Hüseyin / 17.11.2012