'Zamanın ruhunu okuyan lider: Hüseyin Baş' seslendirme dosyası:
"Zamanın ruhunu okuyamayanlar tarihin çöp sepetine giderler" sözü her saha için geçerli olsa da herhalde en fazla siyasetçiler için anlamlı ve bir o kadar tehdit edici bir nitelik arz ediyor. Zamanın ruhunu okuma kabiliyeti liderler için olmazsa olmaz bir meslek sırrıdır.
BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş, hem şekil olarak hem de içerik olarak mükemmel bir iletişimci olduğunu ortaya koydu. Zamanın ruhunu okumanın direkt olarak iletişim becerisiyle birebir ilişkisi olduğu muhakkaktır. Geçen gün yayınlanan asgari ücret ile ilgili video bir fikir ve görsel şölen tadındaydı. Kısa videoda asgari ücret değerlendirmesinden yola çıkılarak ülke meseleleri matematiksel ve istatistiksel yöntemlerle tartışmaya mahal vermeyecek bir tarzda ele alınmış. Videoda asgari ücretin 10 bin TL olmasının hem gerekçeleri hem de kaynakları okuma yazma bilmeyen bir kişinin de, bir iktisatçının da anlayacağı tarzda verilmiş. Hüseyin Baş, "Siyasetmetri" yöntemiyle mesajını veriyor.
308 saniyelik kısa filmde maden ve enerji kaynakları bir çırpıda sıralanırken 2007 yılında uçağı düşerek/düşürülerek hayatını kaybeden Engin Arık hanımefendinin adının geçmesi ve bu vesileyle toryum madenine atıf yapılması şiirsel bir anmaydı. Ülkemizin bu siyasete yani çözümcü ve anlamlı siyasete çok ihtiyacı var.
Siyaset iletişimi zaman içinde evrilerek günümüze kadar ulaştı. 19. yüzyıl gazete, dergi, broşür ve fotoğrafın tanıtım ve propaganda da yoğun olarak kullanıldığı bir dönem oldu. Gazete ve fotoğraf kullanan liderler seçmeni tek bir boyuttan etkilemeye çalıştı. Bu dönemde iyi yazı yazan ve iyi poz verenler sandıkta avantaj elde etti.
20. yüzyılın ilk yarısında rekabet epey kızıştı. Ses ve hareketli görüntüler devreye girdi. Sinema ve radyo siyasetçilerin vazgeçemediği mecralar haline gelince hitabet birinci plana geçti. Hitabet gücü yüksek liderler seçmeni etkilemede bir değil birkaç fersah öne geçtiler.
20. yüzyılın ikinci yarısında televizyonların evlere girmesiyle işin seyri bambaşka bir boyut kazandı. Artık sadece seçim dönemlerinde değil siyasetçi-seçmen arasında daimi bir iletişim devrinin kapıları açıldı. Başta günlük haberler, haber programları ve tartışma programları siyasetin önemsemek zorunda kaldığı dönemin kapılarını sonuna kadar açtı. Medya patronları işi o kadar ileriye götürdüler ki başbakanlar pijama ile karşılandı.
21. yüzyıl internet, sanal âlem ve sosyal medyanın iletişim imparatorluğunu ilan ettiği dönemi başlattı. Siyasiler 'dislike' yememek için yoğun bir çabanın içine girmeye mecbur kaldılar. Dijitalleşen dünyada zengin içerik üretenler tıklama ratinglerinde ön sıraları işgal ettiler.
Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Sn. Hüseyin Baş, sanal âlemde rakiplerini açık ara geçerek önemli bir avantaj yakaladı. Hüseyin Baş, Prof. Dr. Haydar Baş'ın başta Milli Ekonomi Modeli ve Hoş Geldin Atatürk eserleri olmak üzere sahip olduğu inanılmaz zengin içerikler sayesinde çıtayı o kadar yükseltti ki ona yetişebilmek mümkün değil. Eskilerin deyimiyle, "Hem zarf hem de mazruf" yani hem şekil hem de içerik mükemmel olunca ortaya çıkan bu siyaset şölenine katılmak ve desteklemek de bize düşüyor.
BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş, hem şekil olarak hem de içerik olarak mükemmel bir iletişimci olduğunu ortaya koydu. Zamanın ruhunu okumanın direkt olarak iletişim becerisiyle birebir ilişkisi olduğu muhakkaktır. Geçen gün yayınlanan asgari ücret ile ilgili video bir fikir ve görsel şölen tadındaydı. Kısa videoda asgari ücret değerlendirmesinden yola çıkılarak ülke meseleleri matematiksel ve istatistiksel yöntemlerle tartışmaya mahal vermeyecek bir tarzda ele alınmış. Videoda asgari ücretin 10 bin TL olmasının hem gerekçeleri hem de kaynakları okuma yazma bilmeyen bir kişinin de, bir iktisatçının da anlayacağı tarzda verilmiş. Hüseyin Baş, "Siyasetmetri" yöntemiyle mesajını veriyor.
308 saniyelik kısa filmde maden ve enerji kaynakları bir çırpıda sıralanırken 2007 yılında uçağı düşerek/düşürülerek hayatını kaybeden Engin Arık hanımefendinin adının geçmesi ve bu vesileyle toryum madenine atıf yapılması şiirsel bir anmaydı. Ülkemizin bu siyasete yani çözümcü ve anlamlı siyasete çok ihtiyacı var.
Siyaset iletişimi zaman içinde evrilerek günümüze kadar ulaştı. 19. yüzyıl gazete, dergi, broşür ve fotoğrafın tanıtım ve propaganda da yoğun olarak kullanıldığı bir dönem oldu. Gazete ve fotoğraf kullanan liderler seçmeni tek bir boyuttan etkilemeye çalıştı. Bu dönemde iyi yazı yazan ve iyi poz verenler sandıkta avantaj elde etti.
20. yüzyılın ilk yarısında rekabet epey kızıştı. Ses ve hareketli görüntüler devreye girdi. Sinema ve radyo siyasetçilerin vazgeçemediği mecralar haline gelince hitabet birinci plana geçti. Hitabet gücü yüksek liderler seçmeni etkilemede bir değil birkaç fersah öne geçtiler.
20. yüzyılın ikinci yarısında televizyonların evlere girmesiyle işin seyri bambaşka bir boyut kazandı. Artık sadece seçim dönemlerinde değil siyasetçi-seçmen arasında daimi bir iletişim devrinin kapıları açıldı. Başta günlük haberler, haber programları ve tartışma programları siyasetin önemsemek zorunda kaldığı dönemin kapılarını sonuna kadar açtı. Medya patronları işi o kadar ileriye götürdüler ki başbakanlar pijama ile karşılandı.
21. yüzyıl internet, sanal âlem ve sosyal medyanın iletişim imparatorluğunu ilan ettiği dönemi başlattı. Siyasiler 'dislike' yememek için yoğun bir çabanın içine girmeye mecbur kaldılar. Dijitalleşen dünyada zengin içerik üretenler tıklama ratinglerinde ön sıraları işgal ettiler.
Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Sn. Hüseyin Baş, sanal âlemde rakiplerini açık ara geçerek önemli bir avantaj yakaladı. Hüseyin Baş, Prof. Dr. Haydar Baş'ın başta Milli Ekonomi Modeli ve Hoş Geldin Atatürk eserleri olmak üzere sahip olduğu inanılmaz zengin içerikler sayesinde çıtayı o kadar yükseltti ki ona yetişebilmek mümkün değil. Eskilerin deyimiyle, "Hem zarf hem de mazruf" yani hem şekil hem de içerik mükemmel olunca ortaya çıkan bu siyaset şölenine katılmak ve desteklemek de bize düşüyor.
Cihat Tekin / diğer yazıları
- Tencere dibin kara seninki benden kara / 26.03.2024
- Yel kayadan bir şey aparabilmez / 25.03.2024
- Milli Ekonomi Modeli belediyelere hayat verecek / 23.03.2024
- Milli Para istikrarın sembolüdür / 22.03.2024
- Tek çözüm Milli Devlet anlayışıdır / 17.03.2024
- Bize kamburumuzu geri verin / 16.03.2024
- Emeklimsi / 05.03.2024
- Ne Ekrem, ne Murat, tek çözüm Cihan / 04.03.2024
- Sen ağa ben ağa bu ineği kim sağa / 02.03.2024
- 9 soru / 01.03.2024
- Yel kayadan bir şey aparabilmez / 25.03.2024
- Milli Ekonomi Modeli belediyelere hayat verecek / 23.03.2024
- Milli Para istikrarın sembolüdür / 22.03.2024
- Tek çözüm Milli Devlet anlayışıdır / 17.03.2024
- Bize kamburumuzu geri verin / 16.03.2024
- Emeklimsi / 05.03.2024
- Ne Ekrem, ne Murat, tek çözüm Cihan / 04.03.2024
- Sen ağa ben ağa bu ineği kim sağa / 02.03.2024
- 9 soru / 01.03.2024